Herşey sabah 11 sularında pinokyonun, " Key ödemeleri için her çalıştığın hastaneye dilekçe vermen gerek" diye kibarca (!) uyarmasıyla başladı.
Oturdum, dört ayrı hastanenin telefonunu buldum.(İnternet hakikaten faydalı valla)
Her birinin mutemetliklerine (biri Dekanlık ama) telefon açtım, fakslarını aldım, bu arada taa 20 yıl önceki dostlarla görüştüm.
Kendimi hem mutlu, hem de çok yaşlanmış hissettim.
Kadının adının key ödemelerinde bile geçmediği bu ülkede yaşarken ve de kızar dururken, bu görüşmeler bana hoş ve tatlı "flashback"ler(geri dönüş) yaptırdı.
Kah güldüm, kah hüzünlendim.
Biri dedi ki " dr.hanım, diktiğimiz çam kocaman oldu, nerdesiniz?" Haydaaa..
Bir santrale dedim ki " ben dr.Nilgün, sizin ilk cerrahınız, hatırladın mı?" Böyle garip muhabbet?.....
Şimdiii....
Bütün itiraz dilekçelerim gitti, bakalım ödeme olacak mı?
Türkiye Cumhuriyeti benim farkıma varacak mı?
Meraktayım.
Ama en azından, geçmiş yolculuk yaptım.
Değil mi ama?
Eski memur, yeni SSK'lı , hizmet süresi görülmeyen, Key ödemesinde adam yerine konmayan Nilgün