Böyle bir yeni forum konucu açıyorum. İlgilenen olursa devam eder.
Ricam, farklı kaynaklardan, Kıbrıs müzakerelerini takip eden arkadaşların, internette ya da konvensiyonel yollarla okudukları bilgileri alıntı yaparak ve kaynak göstererek bu forum yazmaları/kopyalamaları.
Böylece, olayı çok yönlü olarak takip edebiliriz.
Selamlar.
Ben aşağıda bir arkadaşımın benim için topladıklarını kopyalıyorum.
-----------------------------------
Annan'ın mektubunda yeralan koşulların yumuşatılması için ABD, İngiltere ve AB nezdinde girişimlerde bulunan Ankara'nın çabaları sonuç verdi. ABD Başkanı Bush, Annan'dan şartları yumuşatmasını istedi.
Ankara, hafta sonunda iki sevindirici haberi ardarda aldı. Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümü için sürdürdüğü yoğun çabaya hem ABD'den hem de İngiltere'den olumlu yanıt geldi. ABD Başkanı Bush, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile yaptığı görüşmede müzakerelere başlanması için istediği ön koşulların yumuşatılmasını isterken, İngiltere Başbakanı Tony Blair de, Türkiye'nin çabalarına verdiği desteği, Başbakan Erdoğan'a gönderdiği bir mektupla iletti.
Bush'un, hafta sonu Annan ile yaptığı görüşmede, Türk hükümetinin Ada'da bir çözüm bulunmasında kararlı ve ısrarcı olduğunu belirterek, çözüm istendiği bir sırada taraflara yardımcı olunması gerektiğine dikkat çekti. Bush'un bu çerçevede Annan'a müzakerelere başlanması için öne sürdüğü koşulları yumuşatmasını söylediği ve tarafların bir an önce masaya oturmasının önemine dikkat çektiği öğrenildi.
Görüşmeler sonuç verdi
Geçtiğimiz hafta Perşembe günü, Kofi Annan'ın tarafları müzakereye çağıran mektubunun Ankara'ya ulaşmasının ardından Ankara ABD, AB, İngiltere nezdinde bir girişim başlatarak çözüm isteğinde samimi olduğu mesajını vermişti. Hem Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD'li muhatabı Colin Powell'a hem de Başbakan Erdoğan ABD Başkanı Bush'a bu mesajı iletmişti. Erdoğan ve Bush arasında yapılan bu görüşmenin ardından ABD makamları Ankara'ya, Bush'un Annan'a ilettiği mesajı da aktardı. Dışişleri Bakanı Gül de, gelen bu mesajı KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a telefonla iletti.
Blair'den destek geldi
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal'in perşembe günü İngiltere Dışişleri Bakanlığı nezdinde yaptığı girişimin ardından İngiltere Başbakanı Tonny Blair da Başbakan Erdoğan'a bir mektup göndererek, "Kıbrıs'ta çözüm çabalarınızı destekliyoruz. İngiltere bu konula elinden geleni yapacaktır" mesajı verdi.
Erdoğan'ın Güney Kore'ye hareketinden önce ABD'ye gidecek Türk heyetine ve KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'a, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın masada kalmasının motive edilmesi ve moral desteği verilmesini istediği öğrenildi. Erdoğan'ın, Denktaş'ın masadan kalkma ihtimaline karşı kesintisiz müzakerelerin başlayabilmesi için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın ikna edilmesinin önemine dikkat çektiği öğrenildi.
HABER MERKEZİ ANKARA
-------------------------------------------
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs müzakerelerinin yapılacağı İsviçre'de, müzakereci heyetlerin cep telefonlarının bloke edileceği yönündeki haberlere sert tepki göstererek, ''Bu kabul edilmez bir baskıdır. Bu baskı altında çıkacak neticeyi kabul etmek şerefsizliktir'' dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, gazetecilerin konuyla ilgili sorusu üzerine, ''Olursa bundan daha büyük bir rezillik, bundan daha büyük bir baskı, bundan daha büyük bir ayıp olamaz. Bu kabul edilmez bir baskıdır. Bu baskı altında çıkacak neticeyi kabul etmek şerefsizliktir'' diye konuştu.
Denktaş, bir başka soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile temasının sürdüğünü kaydetti.
milliyet 24.03.2004
-------------------------------------
12:30 24 Mart 2004 / Çarşamba
Denktaş: Görüşmelerden ümitli değilim
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İsviçre'ye giden Kıbrıs Türk heyetinin, halktan gizlenmiş birçok şeyi bilerek gittiğini belirterek, ''Bunlarla uğraşacaklardır. Geriye ne getirirler ben bilemem. Ben gitmedim. Çünkü bir şey getiremeyeceklerini görüyorum. Referanduma her şeyin sunulacağını görüyorum. De Soto'nun ve Genel Sekreter'in ne kadar bize yakın tadilat yapabileceğine bakıyorum ve ümitli değilim'' dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs Türkünün milli mücadelesinde önemli bir yeri olan merhum başbakan Osman Örek'in 5. ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, ''İnşallah bütün bunlarda yanılırım. Temennim budur. Yanılmak istiyorum. Güzel bir anlaşmayla gelmelerini istiyorum. Dr. Küçük'ün, şehitlerimizin, Osman Örek'in kemiklerinin sızlamamasını istiyorum'' dedi.
''Halkın yeniden göçe zorlanmamasını, nereye gideceğini, ne olduğunu bilmeden şaşkın şaşkın birbirini suçlamasını istemediğini'' ifade eden Denktaş, şöyle konuştu:
''Buna dua ediyorum, inşallah iyi bir netice alırlar da gelirler ama gelmezlerse Dr. Küçük ve Osman Örek zamanında dirildiğiniz gibi dirilmenizi istiyorum.
Dünyanın hiçbir yerinde devletini yok etme yolunda heyecanla koşuşmuş insanlar görülmüş değildir. 'Açız, susuzuz' diyen yok. 'İşsiziz, idareden şikayetçiyiz' diyen çok. Dünyanın hiçbir yerinde devletten şikayet var diye devleti yok eden halk görülmüş değildir. Siz devlet yaratmış şerefli insanlarsınız, şehitler pahasına...''
OSMAN, BİZİ TÜRKİYE'DEN AYIRMAK İSTİYORLAR
Konuşmasında zaman zaman duygusallaşan Cumhurbaşkanı Denktaş, merhum Osman Örek'e seslenerek, şunları söyledi:
''Osman, bizi Türkiye'den ayırmak istiyorlar. Türk askerinin selamlayıp çıktığını, bir daha geri gelmemek üzere çıktığını görmemizi istiyorlar. Garantör olarak Türkiye'nin müdahale hakkının ortadan kalkmasını istiyorlar. İçimize onbinlerce Rumun gelip yerleşmesini, halkımızın yarısına yakın insanının göçmen olmasını, kişiden kişiye mal-mülk meselesinin yıllarca sürerek bizi perişan etmesini öngörüyorlar.
(BM Genel Sekreteri Kofi) Annan şerefli bir insandır, en iyi genel sekreterlerden biridir. Planının Türk halkına yapmakta olduğu bu haksızlığı, bu dengesizliği bilmiyordur. Kendisine 'iyidir, güzeldir, hep kabul edilecektir' diyenler Rumlarla işbirliği yapmış olanlardır.'' Acı haberler verdi diye Osman Örek'in kendisine kızmamasını, gerçekleri söylediğini kaydeden Denktaş, halktan, gerçekleri bilerek başını dik tutmasını, şehitlere layık olmasını ve haklarından vazgeçmeyerek, güzel, kalıcı bir barış için uğraşmasını istedi.
ZORLA KABUL EDECEKSİNİZ DİYORLAR
Yabancıların ortaya çıkardığı bir planı zorla kabul etmelerinin istendiğini anlatan Denktaş, şöyle konuştu: ''Yabancılar dışarıda oturmuş Kıbrıs'ın gerçeklerine gözlerini yummuş, ortaya bir plan çıkarmış. İyi niyet görevine girmeyen bir hareketle, zorla, dünyanın baskısıyla 'kabul edeceksiniz, başka çareniz yoktur' diyor.
Referandumda çaremiz olup olmadığını, getirecekleri neticeye bakarak hep birlikte karar vereceğiz. Ben arkadaşlarıma, bu gibi toplantılarda çektikleri acıları, sancıları bilen bir kişi olarak dayanıklık ve başarılar diliyorum. Zannedersem Osman Örek de bulunduğu göklerden aynı şeyleri söylemektedir, 'Başarılar kardeşim, dik durunuz, haklarımızı koruyunuz' demektedir. Allah rahmet eylesin.''
İÇİMİZE BİNLERCE SAATLİ BOMBA KOYUYORSUNUZ
Denktaş, görüşmelerde isteklerinin bir tekinin bile kabul edilmediğini, Kıbrıs Türkünün, daldaki kuru üzüm gibi dokununca dağılacağı bir toprak düzenlemesinin getirilmek istendiğini anlattı.
Denktaş, son görüşmede, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto'ya şunları söylediğini aktardı:
''Siz barışı getirmiyorsunuz. İçimize binlerce saatli bomba koyuyorsunuz. Halk birbirine düşecek mal-mülk meselesi nedeniyle. Bunun halledilmesi çok kolaydı. Hiç bakmadınız. Hakim oldunuz, hakem oldunuz, 'Rumun tapusu geçerlidir, Türkün tapusu geçersizdir' dediniz. Halka yalan yanlış bir de bilgi verdiniz. 'Oturduğunuz yer, ev, mal eğer size kalacaksa bunun parasını siz vereceksiniz' diyorsunuz. Ama bunu halktan gizliyorsunuz. Ve halk da zannediyor ki, başkaları tazminatını verecek ve kendisi de Rumun malında kalacak.'' Denktaş, gizlenmiş bir hayli konu olduğunu, Kıbrıs Türk heyetinin bunları bilerek gittiğini ve bunlarla uğraşacağını kaydetti.
İki kesimlilik, eşit egemenlik, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisini istediklerini belirten Denktaş, Annan planının üç kez değiştiğini, ancak Rumların ''meşru Kıbrıs hükümeti'' olarak karşılarında oturduğunu söyledi.
MÜZAKERELER EŞİTSİZ
Denktaş, adada 6 hafta süren görüşmelerde, Rumların kendilerine, ''Kıbrıs Cumhuriyeti vardır, anayasası vardır. Dolayısıyla Avrupa Birliği'ne de kabul edildik, siz bu çerçeve içerisinde bir şeyler alabilirsiniz'' dediğini anlatarak, ''Arkadaşlarımız ikinci safhaya bu şartlar altında gidiyorlar'' dedi.
Denktaş, şöyle konuştu:
''Kimse yanlış anlamasın, liderliğin elinde müzakere etmekten başka bir şey bırakılmış değildir. Ve o müzakereler de eşitsizlik sathında yapılmaktadır. Bütün oyun, anlaşsak da, anlaşmasak da anlaşamadığımız noktaları başkalarının doldurması kaydıyla, hatta anayasamızı da başkalarının yapması kaydıyla, ama bütün bunları 600, 700 belki 1000 sayfa olacak bu belgeleri Türkçe'ye tercüme etmeden, halka henüz nedir, ne oluyor söylemeden referanduma sunacağız, halka sunacağız.''
13:50 24 Mart 2004 / Çarşamba
Rumlar, Denktaş'ın verdiği yetkiyi tatmin edici bulmadı
Kıbrıs Rum tarafı, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, Başbakan Mehmet Ali Talat ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'a müzakerecilik yetkisi vermesini tatmin edici bulmadı.
Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, dörtlü görüşmeler için Lüzern'e giden KKTC heyetinin Kıbrıs Türk halkı adına müzakere etmeye yetkili olduğuna dair BM'ye gönderdiği mektup, Rum Ulusal Konseyi'nin dün geceki toplantısında incelendi.
Gazeteye göre, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, Talat ve Serdar Denktaş'a, Kıbrıs Türk toplumu adına müzakere etme yetkisi verdiği mektubu inceleyen Rum Ulusal Konseyi, ''mektubun tatmin edici olmadığı'' kanaatine vardı ve bu konuyu BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto'nun gündemine getirmeye karar verdi.
Rumlar, mektupta sadece müzakere etme yetkisinin verildiğini, imza atma yetkisinin verilmediğini belirtiyor.
---------------------------------------
13:45 24 Mart 2004 / Çarşamba
Rumlara göre BM konuşma yasağı uyguluyor
İsviçre'de dörtlü Kıbrıs görüşmelerinin başlamasına çok az süre kala, gazetecilerin görüşmelerin yapılacağı Burgenstock otellerinden görüntü alması sağlandı.
BM yetkilileri, bir grup gazeteciyi, basının kamp kurduğu Furigen Oteli'nden alarak, otobüslerle yaklaşık 4 km uzaklıktaki Burgenstock oteller kompleksine götürdü. Yolda bulunan güvenlik noktalarında gazetecilerin akreditasyonları kontrol edildi.
Bu arada, 2 gündür aralıksız süren yoğun kar yağışı nedeniyle yolların kapanmaması için kar makinelerinin çalıştığı gözlendi.
Bölgeye götürülen gazeteciler otellerin içine alınmazken, görüşmelerin yapılacağı binaları dışardan görüntüleyebildiler. Basının görüntü aldığı sırada binanın dışına çıkan Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, ısrarlı sorular karşısında, BM'nin konuşma yasağı uyguladığını söyledi.
Görüşmelerin, birkaç saat içinde Burgenstock'a ulaşması beklenen Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis'in gelişiyle başlaması bekleniyor.