merhaba arkadaşlar. Siteyi tesadüfen buldum ve hemen üye oldum amacım paylaşmak ve paylaşımı arttırmaktır. 54 yaşında bir dedeyim. tarih 23 mart 2005 saat gece 03.00 oğlumdan ikinci torunum olan nursena o akşam saat 23 çe kadar benim le kalmış oynamış ve uyumak için odasına gittiğin de onu sağlıklı olarak son gördüğüm an olmuştu.sizler görüp bilmiyorsunuz ama şu an çok duygu dolu bir anımdayım.bu kız henüz iki yaşındaydı o zaman.hiç ama hiç bir anormal bir davranışı ve hali yoktu. hastalanmadan önce bilgisayar ile oynar hatta ablası ile satranç oynarken bize katılır dahası yerli yerine satranç taşlarını dizebilen bir yeteneği vardı.sadece o da değil. bunlar abartı değildir kesinlikle.ama o gece aniden hastalan mış ve sadece 5 (beş) dakikada hastaneye yetiştirilmiş.ama doktorun ""masama geldiğinde ölmüştü"" diye verdiği bir rapor da vardır. gerekli müdahele yapılıp zonguldak kara elmas üniv. acil poliklıniğine sevk edilmiş doktor ve hemşire li bir ambulans ile oraya nakledilmiş gelen servis başı olan doktor tarafından bizlere çocuğun öldüğü boşuna uğrayor olduğumuzu ve kandimizi alıştırmamız gerktiğini söylemiş isede saat 07.30 gibi tamamen olür dedikleri saatte çocuk bir şekilde stoptan(kendi kendine) solunumu geri gelmiş olup yapılan müdahaleler semeresini görterdiği için çocuk servisine taşınmış gerekli olam MR ler ve tomolar çekilmiş ama malesef hastalığa sebebiyet verebilecek herhangi bir bulguya raslanmamıştır.MR. çekimine giderken bu çocuk dedesini "beni" tanımış seslenmiş ama doktorun izin vermemesi yüzünden ben yanına alınmadığım dan çocukla irtibvatım olamamış ve her neden se bu hareketten sonra çocuk kendini bırakmış. ve tamamen bilinçsiz hiç bir şeye tepki vermez duruma gelmiştir.17 gün orada araba için de bekledim. başın da da babannesi var anne baba dayamayız diyerek gençliğin verdiği rehavetten olsa gerek ilgilenememiş ve biz eşimle birlikte bu çocuğa kendimizi adamış duruma gelmiştik (halen de öyleyiz.)17 gün sonra buranın yapabileceği bir şey yoksa sevk edilelim diye oluşturduğum baskı ile istanbul çapa çocuk nroloji bl. sevk edildik. ama kabul edilmedik
şu bir gerçekki !! büyük hastaneler iyileşmeyecek hastaları kabul etmiyorlar.tesbit hatalı belki. ama maalesef doğru yaşadım çünki.. istanbulda 9 hastane gezdim kabul edilmedi hastam. ya yer yok denildi yada zaten 3 güne kalmaz ölür şimdiye kadar nasıl yaşadı.mucize ! diyerek reddedildik. sonun da ist.göztepe hastanesine son çare olarak kabul edildik düşüne biliyormusunuz doktor başında ambulansla taaa zonguldaktan gelip tepe tepe hastane hastane gezdiğimizi hava soğuk her hastanede ambulanstan alınıp hastaneye götür olmadı başka yerlere götür. bu arada çocuğun spastizesi artmış kasıldığı zaman ensesi ayak ökçelerine değiyor adeta yay hatta neredeyse daire şekline dahası morarma ile belli olan titreme gibi bariz nöbetlerde devam diyordu. göztepede çocuk dahiliye servisinde 5.5 (beş buçuk ay bekledik. her gün ""siz polyannacılık oynuyorsunuz hayel alemindesiniz"" diyerek azmimiz kırılmış ama allahın verdiği lutuf ile ümidimizi kaybetmemiş azmimiz kırılmamış ilk günkü heyecan ve sevgi ile mücadeleye devam edip sonun da doktorların ""sizin sevginiz sayesinde nursenayı kazandınız "" dediğinede şahit olmuşuzdur.bu arada 6 defa muhtelif operasyonlar geçirmiş ve hiç bir zaman, an bile yüksünmeden usanmadan evime bile gitmeden 5.5 ay hastane önünde bana ait olmayan bir arabanın içinde yatıp kalkarak torunumun yanın dan ayrılmadan babaannesiyle birlikte verdiğimiz destek sonucunda.hastaneden ayrıldık. bittimi bitmedi ama ben yazamayacak kadar duygulanıp o günleri yaşadım .birde site de ayrılan yer ne kadar dır bilemediğimden burada noktalayıp devamını başka zaman yazmak üzere şimdilik yazımı sonlandırıyorum (hee çocuk yaşıyor...)