Sevgili eşimle 10 sene evli kaldık. Ekim ayında resmi olarak boşanıyoruz. Çok aşık olduk, çok çok güzel 10 sene yaşadık. Her çocuk gibi pırıl pırıl muhteşem bir oğlumuz var. 1 sene önce "tükettik devam edersek tadı kaçacak" diyerek evleri ayırdık. Hayırlısı ile Ekim ayında da resmileştiriyoruz ki bu çok çok küçük bir detay.
Ama asıl konu bu değil. Ben Kağan'ı (eşimi) çok severim. Sıkı dosttur, süper omuz arkadaşıdır, bir erkek olmanın tipik komplekslerini taşımadığı için her zaman destekler yaptıklarınızı vs. Amma velakin 10 sene boyunca bir türlü "benim için farketmez, sen nasıl istersen" demekden bir türlü vazgeçmedi kardeşim
Önceleri -taaaa en en en baştan hani 1990'ların başından bahsediyorum-, "adam ne kibar hep bana bırakıyor kararı ne güzel" diyordum. Ve fakat aynı evde yaşamaya başladıkdan sonra ve biraz zaman geçince olay bana dokunmaya başladı. "Hayatım akşam ne yiyelim"..."Farketmez şeker, sen ne istersen"...."Sevgilim haftasonu nereye gidelim"..."Farketmez tatlım sen nereyi istersen"...."Kağancım tatil için nasıl bir tercihin var"..."Valla güzel karıcım hiç farketmez benim için sen nasıl istersen öyle olsun"....
Sonradan anladım ki "seçmemek, tercih belirtmemek büyük rahatlık"mış Eğer tercihinizi belirtmezseniz otomatik olarak sorumluluk da almamış oluyorsunuz. Kafa yormamış olmanız da bonusu
Geçenlerde Antalya'da oğlan (Kemal) ile tatildeyiz. Açık büfeden birşeyler alacağız. Ikimizde de tabak yürüyoruz. "Ne istersin" dedim..."Farketmez" demesin mi!!! Hoppalaaaa. Ama yemezler. Ha ha ha karşısında 10 sene evli kalmış bir anne var; biz kaçın kurasıyız, 6.5 yaşındaki bir oğlanın içinde filizlenen erkeksel vurdumduymazlığa izin mi veririz!
"Yok öyle" dedim. "Kendi yemeğini kendin seç"...Farklı zamanlarda bir iki defa daha denedi. Ama her seferinde püskürttüm
Başka bir iki olay daha oldu. Yine aynı şekilde "sen de katılacaksın o zaman fikrini söyle" dedim.
İşte böyle hanımlar.
Yazdım çünkü inanın, çocukları yetiştirirken, farketmeksizin bazı şeyleri de biz tetikliyor olabiliriz.
Ha belki benim bu çabalarımın bir anlamı olmayacak ve fakat aklının (bilinçaltının) bir köşesinde "seçim yapmalıyım ve sorumluluğunu almalıyım" mesajı kalacaktır ümidindeyim