Ayşegül_ yazdı:
Çocukluğumda bu türküyü dinler "asla ben annemden ayrılmam" derdim.
Ne oldu bak şimdi aramızda uzun uzun yollar var.Bazı sabah kalktığımda söylerim bu türküyü.....
"yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Arşı arşı memlekete kız vermesinler"
Büyüsekte,boyumuzca çocuklarımız olsa da,hatta büyükanne olsakta anne özlemi çıkmaz içimizden.
Sağ oldukları için dualar ederiz teselliyi "hayattalar ya varsın uzakta olsunlar" demekte buluruz.
Ama bazen teselliler yetersiz gelir.Annemin özlemi içimden çıkmaz gözlerim yaşla dolar.Ne kadar büyürsem büyüyeyim ben annemim nazlı kızıyım.Ne kadar büyürsem büyüyeyim onun sıcacık dizlerine yatmaya ihtiyaç duyarım.
Bazen Furkan koşarak gelir "dünyanın en rahat yeri ana kucağıymış" der sıkı sıkı sarılır bana.Hem sevinirim hem üzülürüm.Anneme sarılmayalı ne kadar uzun zaman olmuş hissederim özlemler, uzaklık boynumu büker..........
Annesi, babası, kardeşleri yanında olana imrenirim.Canları sıkıldığın da kapılarını hiç bir şey düşünmeden çalabilecekleri yakınları vardır.Oysa gurbetlik öyle değil....
Hastalanırsın yanında senle ilgilenen çoculardan başkasını bulamazsın hatta bazen öyle bir zamanda hastalanırsın ki eşinde şehir dışın da olur sen iyice kimsesizliğini hissedersin.En çok canını yakan da kalabalık bir ailenin çocuğu olduğun halde kimsesizliği yaşamaktır.
Gurbetlik dostlara sıkı sıkı sarılmayı öğretir.Dostlardır zor anınızda yanınızda olan.Hatta bazı dostlar vardır ki kardeşten ileridir.
Bu sabah artık kardeşten ileri olan dostumla güne başladım.
Şimdi ikimizinde dinlediği bir şarkı var "ağlayalım beraber" gel biz bunca zaman ağladık bundan sonrada beraber gülelim