Toplam 2 sonuçtan 1 ile 2 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #1

    (Herşey- serbest) Okumaya değer bir yazı

    Hayrettin KARACA: PARAM VAR AMA TÜKETMEYE HAKKIM YOK!

    Kırmızı süveteri delik deşik olmasına rağmen hala üzerinde;
    ayakkabısı da yamalı. Sökük paltosunu, pantolonunu, yakalarını
    ters-yüz ettiği gömleklerini yıllardır kullanıyor. 10 yıldır hiçbir
    şey almamış üzerine. Karaca markasının ve TEMA Vakfı'nın kurucusu
    Hayrettin Karaca "param var ama tüketmeye hakkım yok" diyerek 'al
    tüket ve yok et' diyen tüketim toplumuna açtığı savaşla gurur
    duyuyor.

    KOMŞUYA VER...

    Dünyada tüm insanları doyuracak kadar yiyecek olduğunu ama
    gözü aç olanları doyuracak hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Karaca,
    Türkiye'de bir zamanlar fakirleri aç bırakmayan kültürün nasıl yok
    olduğunu hüzünlenerek anlattı. Televole kültürünün karşısında
    birtakım değerlerin yok olduğunu söyleyen Karaca, çocukluk
    günlerinin "komşuyu aç bırakmayan" kültürünün yeniden dirilmesiyle,
    açlıkla savaşılabileceğini söyledi. "Dünya ikiye bölünmüş artık.
    Gözü açlar ve karnı açlar. İşte o gözü açları doyurmayacağız.
    Bunların farkına küçükken vardım. Dilim kültürüm gidiyor. Bağımsız
    bir Türkiye değiliz artık. En büyük acımız geri getiremediğimiz o
    kültürümüzdür." diyen Karaca şöyle konuştu:

    "Ben bir kasaba çocuğuyum. Varlıklı bir
    ailenin çocuğuydum. Ama herkes eşit şartlarda oynardı sokakta.
    Bütün çocuklar gibi ben de yalınayak oynardım. Akşam olduğu zaman
    annem seslenirdi, avucuma bir kap sıcak yemek koyarlardı. Kulağıma
    eğilip, 'Komşu anneye götür' derdi. Etrafımızda bizi duyacak kimse
    yoktu ama, bu bana verilen 'Aman kimse görmesin Hayrettin'
    mesajıydı. Komşu annenin yağını,odununu kim alır, kimse bilmezdi.
    Paylaşma düzeni vardı, o kültürdü. Savaştan çıkmış bir Türkiye'de
    'fakirim' diyen çoktu ama 'açım' diyen yoktu. Oradan aldım bu
    kültürü. Kaybolan budur, giden budur. Ama Anadolu'yu gezerken
    görüyorum ki, bu değerleri hala yaşatanlar var."
    UTANIYORUM...

    Tüketim toplumunun rezalet hale geldiğini Karaca:
    "Akmerkez'in önünden geçmeye utanıyorum, nedir bu ışıklar, bu
    rezalet. 'Yılbaşı' demek, 'Al, tüket, yok et, yaşamı mahvet' demek.
    O yüzden bu yırtık kazağı gururla taşıyorum üzerimde. Global
    ekonomi insanları kullanıyor. Ama bakın beni kullanamıyor, çünkü
    izin vermiyorum. Çok da mutluyum. Bunu elimden hiç bir güç alamaz.
    İnanç herşeyi halleder"dedi.

    "Açlıktan ölen her çocuğun katilleri
    vardır" diyen Karaca, ihtiyacından çok tüketerek sınıf atlamaya
    >>çalışanları suçladı. Karaca, "Bugünkü tüketim iki katına çıktığı
    >>gün, belki dünyada yaşam olmayacak. En büyük tehlike gıdada. Bir
    Amerikalı çocuk doğduğunda 30 çocuğa eşdeğerde dünya nimetlerini
    alıp götürüyor" diyerek dünyanın düştüğü durumu gözler önüne
    seriyor.

    TV SEYRETMİYOR...


    Cep telefonu kullanmadığını, 5 yıldır TV izlemediğini belirten
    Karaca şöyle devam etti:

    Okumakla mükellefim. Olanın olmayana, bilenin bilmeyene borcu var.
    Malını mülkünü verirsin orada biter borcun. Mesela Yalova'daki
    botanik bahçemi vakıf yaptım ama borcum bitmedi topluma. Şimdi
    borcumu bilgi sahibi olarak ve bunu aktararak ödüyorum. Okumak
    ibadettir. Okumamak
    cumhuriyete ihanettir."
    Oğlunu, eşini ve annesini kaybeden Hayrettin Karaca, "acılar
    karşısında isyan ederek hiçbir şey kazanamazsınız, elde olan bir
    şey değil çünkü bu. Ben acıyı da, mutluluğu da kabulleniyorum. Ama
    acılar hafızadan hiç çıkmaz" dedi.

    185 MİLYON AFRİKALI HERGÜN AÇLIKTAN ÖLME RİSKİ İLE YAŞIYOR...

    Dünyanın durumunu değerlendiren Karaca şu yorumlarda bulunuyor:

    "Birleşmiş Milletler 2004 Kalkınma Raporu'na göre, Afrika'da 323
    milyon insan günde 1
    dolardan az bir gelirle geçimini sağlıyor. Temiz su kaynağından
    mahrum 273 milyon kişi bulunmakta. İlkokul çağında okula gidemeyen
    44 milyon çocuk var. Yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölüm riski
    altında yaşayan Afrikalıların sayısı 185 milyon. Her yıl beş
    yaşının altında ortalama beş milyon çocuk ölüyor. Zengin ülkeler
    yıllık gelirlerinden yüzde 0,7'sini kurtarma amaçlı projelere
    yönlendirseler bu sorunların hepsi ortadan kalkabilir."

    "BİR" ÇOK GÜÇLÜDÜR.....


    "Benim de vardı 40 tane kravatım. O zaman 30 yaşındaydım. Ben de
    tükettim, ama bilerek yapmadım bunu." diyen Karaca, "Artık farkına
    vardım bunun. Ne zamandır alışveriş yapmadığımı hatırlamıyorum,
    kendime sadece kitap alıyorum. Nedir benim ihtiyacım? Doymam,
    sağlığım, barınmam, kuşanmam; bunun dışında hiçbir şey tüketmeye
    hakkım yok. Gömleklerim var, yakası çevrilmiştir, ayakkabılarıma
    bakarsanız, altı yamalıdır. Dokuz
    senedir bu pantolonu giyerim, paltom yırtıktır. Param var ama
    tüketmeye hakkım yok! Bunu herkes yapabilir. "BİR" çok güçlüdür.
    Atatürk bir kişiydi. Herşey "bir" ile başlar. Bir yoksa iki olmaz.
    Ben de yakınlarıma örnek olmaya çalışıyorum" diyor.

    BİR ALYANS İÇİN 3 TON ZEHİRLİ ATIK...


    TEMA Vakfı Yayınları'ndan çıkan "Dünyanın Durumu 2004" raporlarını
    yorumlayan Karaca şu tespitlerini aktarıyor:



    Dünyada makyaj malzemesi için yapılan harcama 18 milyar dolar.
    >ünyadaki tüm kadınların üreme sağlığı için gerekli para 12 milyar
    dolar.
    Avrupa ve ABD'de evde beslenen hayvanların mamasına harcanan para
    17 milyar dolar. Dünyada açlığın ve yetersiz beslenmenin sona
    erdirilmesi için gerekli para 19 milyar dolar.
    Parfüme harcanan para 15 milyar dolar. Evrensel okur-yazarlığın
    sağlanması için gereken yıllık ek yatırım 5 milyar dolar.
    Deniz seyahatlerine harcanan para 14 milyar dolar. Dünyada herkese
    temiz içme suyu sağlanması için gerekli para 10 milyar dolar.
    Avrupa'da dondurmaya harcanan para 11 milyar dolar. Her çocuğun
    aşılanması için gerekli miktar 1,3 milyar dolar.
    Satışa hazır 1 ton altın elde etmek için 300 bin ton atık üretilir.
    Başka bir deyişle altın bir alyans için ortaya çıkan atık miktarı 3
    tondur. Bu atıkların çoğu siyanür ve kimyasal maddeler içerir.

  2. #2

    Re: (Herşey- serbest) Okumaya değer bir yazı

    tek kelimeyle mükemmel bu yazıya ne denilebilir ki..yoruma açık bile değil...ama anlayacak toplum nerde.bizler aslında bu kadar duyarsız değiliz ama bi güç belkide birileri bizi böyle olmayamı zorluyor acaba...

Benzer Konular

  1. Can Dündar'ın güzel bir yazısı okumaya değer
    Konuyu Açan: BAMBAL, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 6
    Son Mesaj: 22 Eylül 2005, 10:45
  2. "Babalar ve kızları" okumaya değer!!!
    Konuyu Açan: imported, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 7
    Son Mesaj: 23 Aralık 2004, 02:14
  3. MARKALI DÜNYA (bana gelen bir yazı; uzun ancak okumaya değer)
    Konuyu Açan: Alma-Alma, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 1
    Son Mesaj: 10 Haziran 2004, 14:44
  4. OKUMAYA DEĞER BİR HABER
    Konuyu Açan: Alma-Alma, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 2
    Son Mesaj: 10 Şubat 2004, 13:55
  5. okumaya değer arkadaşlar
    Konuyu Açan: ÖZLEM, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 0
    Son Mesaj: 02 Nisan 2003, 16:35

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.