(benden degil, Ayça Şen'den, eglenceli bir yazi. buyrun efendim

----------------------------------------

Okul kayıt mevsiminde ufak tüyolar
Mevsim esas şimdi okul mevsimi, mevsim araştırma, koşuşturma, kendini keriz ve geç kalmış hissetme, ‘Herkes akıllı, bir biz aptal’ deme mevsimi. Bu mevsimde âlem âşık olup şarkılar düzerken, o defteri dürmüş çocuklular da okula başlayacak çocuğuna okul kovalıyor. Hahaaa, ama n’ooluyor, hayatta başarılıların çoktaaaan ön kayıtlarını yaptırdığını, hatta çocuklarını yapmadan ön sevişmelerini de yedi yıl öncesinden yaptığını fark ediyor.
Ve bundan sonra ne oluyor; her gece geç kalmışlık hissiyle yatakta uykusuz geceler, ‘Ne olacak bu çocuğun hali’ diye yakınmalar, çocuğa bunu yansıtmalar, daha okula başlamadan evin içinde başarısızlık rüzgârı estirmeler, devletten özele ışık hızıyla geçen binlerce seçeneğin sesli ve sessiz olarak düşünülmesi, internette saatler süren okul araştırmaları, bunun adama (koca felan) sesli sesli okunması, adamın ilgilenmeyip ve bu muhabbetten çok sıkılıp ‘Hiçbirimiz acımızdan ölmedik, mahalle mektebine veririz, zaten durumlar müsait değil’ dedikten sonra çıkan kavgalar, eski defterlerin açılması, okul görüşmelerine yalnız giden anneler, anneleri tokatlamaya çalışan kurnaz özel okul müdürleri ve buna ek olarak özel okul tazısı kadınların iki sene önceden Gassaray gibi okulların ön seçim kuralarına isim yazdırmaları nispetleriyle uğraşılan arkadaşlık ilişkileri.
Hep de zaten annelerin aralarında yaptığı sohbetler yüzünden bu kargaşa ortamı çıkıyor. Bazı insanlar kararsızdır; kararlı kadınlar da kararsız kadınların her zaman ağzını kırarlar. Onlar çocuklarını verdikleri okuldan her zaman memnundur, verdikleri kararlar her zaman doğrudur. Adamlarda da benzer durumlar olabilir ama genellikle bu kadın hırsı gibi durur, doğruya doğru.
Fakat bütün bu hengâmede en canımı sıkan, o sinir bozucu kuralardır. Hahaha, adamlar süper sistem kurmuşlar: Çocuğunuzu o çok ünlü isimli okullarının ilkokuluna alırlar, deli para çarparlar ama eğer okula giremese, mülakatı geçemese bile kura ücreti, bundan dört sene önce beş yüz kâât olan parayı bayılman, çocuğun kurayı kazanamadığı ya da mülakatı geçemediği zaman da gıkını çıkarmadan, eşek gibi rızanla parayı geri istememen gerekir.
Bu böyledir.
Şimdilerde kararsız kız arkadaşlarım arayıp bana okul danışıyor. Bu da çok komik.
Geçenlerde bir kız arkadaşım “Bugün bir özel okula görüşmeye gittim. Adama boşandığımı, tekrar evlendiğimi, çocuğumun babasının da tekrar evlendiğini, onların da bir çocukları olduğunu, o çocuk da okula başlarsa bu okula verebileceklerini söyledim, adam da yüzüme bakıyor, hahaha” dedi.
Sanıyor ki bu şekilde her şeyi anlatmak dürüst davranmak, okulla iyi bir ilişki kurmak.
Arkadaşıma üzülerek okulla bu kadar içli dışlı olmanın, daha okula girmeden konuşmanın çok yanlış olduğunu söyledim. Okul müdürleri hayat hikâyenizi anlattığınızda ‘Aman da ne kadar marjinal bir aile, süper açık gönüllü insanlar’ diyerek not almıyor. Çocuğunuzun isminin yanını işaretliyor ve ‘Bu çocuğun aile düzeni normalin dışında, sorunlu çocuk’ diyerek sevimsiz bir not alıyor.
Okullara giderken mümkün olduğunda sıradan ama hesabını iyi bilen biri gibi davranın sevgili denyo anneler. Herkese demiyorum, onlar kendilerini iyi bilirler. Sakın ha özel meselelerinizi anlatmayın, sanki subay karısıymış gibi davranın. Size inkılap tarihine ne kadar özen gösteren bir okul olduklarıyla hava atarlarsa derhal o ortamdan uzaklaşın ve kendinize modern, dünya seviyesinde bir okul bulun. Hahaha, ben bunun için dört koca senemi harcadım be. Öyle kolay mı bu işler... Deneyip yanılarak olacak.
Bir de şu var: Bazı okullar kayıtlar kapanıyor diye sizi velveleye verip aklınızı karıştırabilirler, yemeyin. Eğer özel okula verecek paranız varsa ve idealistlik yapıp devlete vermeyi düşünüyorsanız sakın okula yardım diye çok para vermeyin. Çünkü eninde sonunda gidip özele veriliyor, verdiğiniz paralar da artık kimbilir kimin yanına kâr kalıyor.
Bu konudan bana fenalık geldi; bütün okulları gezin, dolaşın ve mesela erkek çocuklarda saç uzatmaya ses etmeyen bir okulsa düşünmeden verin. Bunlar yöntemler elbette, kesin bir durum yok. Fakat eğer askeriye gibi saçlar tıraşlı, üst baş gergef gibi üniformalıysa, gidin devlet okuluna verin, paranız da boşa gitmesin.
Yani yardımcı olmaya çalışıyorum. Benim gibi denyo annelere elimden geleni anlatmaya çalışıyorum.
Gene devam ederiz.
5/6/2010 - Radikal
– Ayça Şen



http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&Date=05.06.2 010&ArticleID=1000859