Ameliyattan sonra bende kaldı epey, bizden de Tekirdağ'a ablama geçti, ben tekrar rahatsızlanınca yine bana döndü...
velhasıl evi epeyce boş kaldı.
Hırsız amcalar da gözlemişler belli eve giren çıkan olmadığını.
Geçen akşam, aidatımı ödiyim dedi, gittiler Necmi'yle, bakmışlar ki alt kilit yuvasından çıkarılmış, üstteki yamulmuş, açamamışlar kapıyı, aidatı ödeyip geldiler. Hırsız da girememiştir belki diye umarak.
Dün sigorta şirketini aradık, çilingir yolladılar, adam açmış kapıyı ki, evde ne var ne yok hallaç pamuğu gibi atılmış diyor annem...
Maddi hasar yok çok şükür, ne parası var bir köşede, ne bir parça ziyneti. Öyle yükte hafif pahada ağır birşeyler de yok evinde, tek başına bir kadın evi işte. Tek kayıp, ablamların eski laptopu, bilgisayar oyunlarını çok sever diye anneme vermişlerdi, içinde tek oyun yüklü
Polis gelmiş, zabıt tutmuş, parmak izi falan bakmış ama formaliteden, çok zaman olmuş iz kalmamış demişler)
En iyi yanı, annemin pek üzüntü yapmaması, zaten tansiyonu malum, en çok ondan korktum ama belki malı parası gitmediği için çok dertlenmedi, sadece halıdaki ayak izlerine bozulmuş, bir de çamaşır çekmecelerinin bile açılıp didiklenmesine.
Ailecek bir nazardan geçtik bakalım, önce kendi hastalığı, sonra benim ameliyat, arkasından ablamın bacağını sakatlaması, sonra benim tam iyileştim derken tekrar yatıp kalmam, şimdi hırsız... Bu son olur inşallah