Her şeyini seviyorum onun.Üzüm buğusu gibi mucizevi,su buğusu gibi güzel ve bahar çiçeklerinden daha güzel kokulu.Dünyanın en güzel çocuğu o.Dünyanın en mutlu annesi de benim.
Anne olmayı öğretti bana. Sevmeyi, umursamadan ama candan sevilmeyi.Uykusuzluğu, hiç yaşamadığım kadar.Gülmeyi içinden sevinç gözyaşları dökmek gelerek.Ve şükretmeyi Allah’ a, bu güzel evlat için bu güzel dünya bu güzel ve mucizevi varlık için.En önemlisi de mutlu olmak yerine mutlu etmeye çalışarak daha da mutlu olunduğunu ve bu güzelliklerin tek başına yaşadığın mutluluklardan daha kalıcı olduğunu öğrenerek.
O gelmeden önce korktum.Hazır hissedemedim kendimi.Paylaşmak istemedim babasını onunla. Sonra onun karnımda yerini aldığını ve artık içimden atamayacağımı öğrendim.Önce kendimin kontrol edebildiği bir sevgi, bir başka duygu hissettim.Karnım büyüdükçe sevgisi büyüdü,karnımda hareketlendikçe sevgisi benim kontrolümden çıktı ve hiç görmediğim birini özlemeyi öğrendim.Ve gelişini bekledim korkarak , merakla, istediğimden emin olarak.Erkek olduğunu öğrendiğim gün ağladım şimdi utanarak hatırladığım anlardan biri.Nerden bilirdim bir gün iyi ki erkek olmuş iyi ki GÖKTUĞ olmuş diyeceğimi.Doğacağı güne saatler kala son kurabiyelerimi yerken farkettim ki daha o zamandan onun için bir şeyler yapmaya başlamışım ve ben o son gıdalarımı ertesi gün dünyaya geldiğinde aç olmaması için yemişim.
İlk tanışmamız; keşke daha net hatırlayabilsem diye Allah’a yalvardığımız o ilk kucağıma alışım.Tekrarı olmayacağını o an düşünemediğim duygu.Parmakları, ağzını büzüşü ve beni de ağlatan o ağlamaları.Uyanmasını beklemek sabırla sırf biraz daha gözlerini görebilmek kokusunu kucağımdan koklayabilmek.Sanki anlarmış gibi onunla konuşabilmek için.
Sonra korkmayı öğrendim onun için.Anneliğin ne kadar güzelse bir o kadar da zor olduğunu öğrendim.Onun için yorulmak güzeldi,ona bir şeyler yapıp kendini zaman zaman ölesiye yorgun hissetmek. Ama.... Tehlike korkusunu hastalıklar başlayınca tattım,kaybetme korkusunu, ya bir şey olursa korkusunu o zaman öğretti bana.Demek ki dedim daha bana öğreteceği şeyler var bu miniğin.
Oldu da... Konuşmaya başladığında kimsenin anlamadığı yarım yamalak söylediği kelimeleri anlamayı.Soranlara tercüme etmeyi.Eğitim vermekteki çabayı,sabrı ve daha nicelerini...
Onunla olmak güzel,şaşıyorum ki doğmadan önce neden düşünmüşüm doğru bir kararmı diye?Hayatta verdiğim en doğru ikinci kararsın sen Göktuğ bebek.Birisi sen birisi baban.
Seni seviyorum derken hep” bende şeviyoyum” de bana.Hiç değişmeden hiç kızmadan sevmeyi unutma ne olur bu dünyada.Savaşmayı unutma ,diren sonuna kadar.Annen için baban için,tüm hayatın için.Çünkü biz şimdi senin için öyle yapıyoruz. 13/06/2003