Çoðu kadýnýn yaþadýðý, özellikle hamilelik döneminde baþlayan ve doðum sonrasýnda devam eden, çocuða karþý sergilenen “aþýrý kaygýlý ruh hali” çeþitli þekillerde kendini gösteriyor. Bu durum genellikle annenin hormonal deðiþikliklerinin bir sonucu olarak düþünülüp kabulleniliyor. Oysa bu düþünce hem anne hem de çocuk saðlýðý açýsýndan önemli sakýncalar doðurarak uzun vadede hayatlarý kabusa çevirebiliyor.
“Kaygý” Kendini Nasýl Gösteriyor?
Psikolog Ayþe Yanýk Knudsen, anne adayýnýn içgüdüsel olarak çocukla daha fazla ilgilenme ve daha çok koruma eðiliminde olduðunu belirtiyor. Knudsen, ilk doðan çocuk, tek çocuk, tek erkek veya kýz çocuk ya da geç kavuþulan çocuklarýn genellikle abartýlmýþ bir ilginin ve kaygýnýn odak noktasýnda olduklarýný ifade ediyor.
“Bu tür çocuklarýn üzerlerine titrenir. Aðlamasýn, üþümesin, yorulmasýn, hasta olmasýn, incinmesin, mikrop kapmasýn diye aile üyeleri ellerinden gelen tüm gayreti gösterir. Ebeveynler, çocuklarýnýn sokakta koþmasýna, baþka çocuklarla oynamalarýna izin vermezler.
Çocuðun saðlýðý konusunda sürekli evhamlý davranýrlar, çocuklarýna zarar geleceðini düþündükleri her türlü durumda gözlerinden sakýnýrlar.”
Aþýrý kaygý durumu daha çok annede görülse de baba adayý da aþýrý koruyucu tavýrlar sergileyebilir. Aþýrý koruyucu ve abartýlý sevgisi olan anne babalar çocuklarýna derin duygusal baðla baðlýdýrlar. Anne babalar çocuklarý için sebepsiz yere aþýrý endiþe duyarlar. Bu kaygý da onlarý çocuklarýný aþýrý korumaya yönlendirir.
Aþýrý Kaygý Anne - Baba Ýliþkisini de Etkiliyor
Psikolog Ayþe Yanýk Knudsen, annenin içinde bulunduðu duygusal ruh hali ile bazen babayý sorumsuzlukla suçlayabileceðini belirtiyor. “Özellikle evlilik yaþamýnda eþinden destek göremeyen anne, kendi yalnýzlýðýyla bu durumun üstesinden gelmeye çalýþtýkça kendini daha çok baský altýnda hissedecektir. Baba adaylarýnýn eþlerine destek olmalarý ve çocuklarýnýn bakýmýnda yardýmcý olmalarýyla anne kendini daha rahat ve güvende hissedecektir. Ana babanýn aþýrý koruyuculuðu çocuðun okul baþarýsýný ve okula uyumunu da etkiler. Büyümesine izin verilmeyen bu aþýrý koruyucu ortamda, çocuðun toplumsal geliþimi de engellenmiþ olur. Bu da onun arkadaþ iliþkilerini olumsuz etkileyebilir ve arkadaþlarý tarafýndan dýþlanmasýna neden olabilir.”
Saðlýklý Geliþimi için Çocuða Nasýl Davranmak Gerekir?
Psikolog Ayþe Yanýk Knudsen, çocuðun psiko-sosyal geliþiminin tamamlanmasý için ailelerin sevgi ve koruyuculukta ölçülü davranmalarý gerektiðini belirtiyor. Çocuðun kendi baþýna yemek yemesine, uyumasýna, giyinip soyunmasýna, kendi seçimlerinin olmasýna, arkadaþlarýnýn davetlerine katýlmasýna ve onlarý davet etmesine izin vererek onlara özerklik tanýnmasý gerektiðini vurguluyor.
Ebeveynlerde görülen aþýrý kaygý hali aslýnda tedaviyle kontrol edilebilen bir hastalýktýr, böyle durumlarda yardým ve destek aranmasý, hem anne babanýn saðlýðý hem de çocuðun saðlýðý açýsýndan büyük önem taþýr. Ayþe Yanýk Knudsen, “Anne babanýn, çocuklarýný yetiþtirirken takýnacaklarý ortak tavýr evliliði de olumlu yönde etkileyecektir. Yuvadaki sevgi ve anlayýþ ortamýndaki olumlu tavýrlardan en çok etkilenenler yine çocuklar olacaktýr” þeklinde durumu ifade ediyor.
Psikolog Ayþe Yanýk Knudsen
Deðiþim Psikolojik Danýþmanlýk