• COŞKUN SABAH, BİZİ AFFET SENİ UNUTTUK

    Hani hayallerimiz vardır. Büyünce, para kazanınca yapacağımız hayaller. Onu almak, şunu yapmak, bilmem nereyi görmek gibi. Çok iyi hatırlıyorum; ablam ben ve dayımın kızının o zamanki hayali, yani genç kızlık zamanlarımızın hayali, sakın gülmeyin, şimdi bende gülüyorum ama bu komik hayale, Coşkun Sabah'ı dinlemeye gidecektik. O zamanlar Ebru küçüktü ve bu hayallere dahil değildi.

    Yaptık mı? Hayır.

    Unuttuk bu masum hayali. Önemsemedik, atladık gittik bu sözü. Ama bir araya geldiğimizde hâlâ konuşuruz. Yani anlayacağınız Coşkun Sabah bir fenomen haline geldi bizim gözümüzde! Rolling Stones bile dinledik canlı bir konserde ama Coşkun Sabah hayal oldu!



    Son bir kaç yıldır da, üç kızkardeş olarak birlikte tatil yapma düşüncemiz vardı. Ama kocaları almadan, aramıza erkek sokmadan yapacaktık. Kadın kadına ve yavrularımızla. Elbette canım anneciğimizde olacaktı aramızda. Böyleyken yani eşlerimiz olmadan çok daha bizbize ve rahat olacaktık. Çocukluğumuzdan konuşacaktık, eski anıları tekrar tekrar anacaktık, onların anlamadığı ya da onlara manasız gelen şeylere gülecektik, onlar için anlamı olmayan şeylere duygulanacaktık.

    Sıkılacaklardı. Ya da sıkılacaklarına karar verip onları masumca safdışı ettik!

    Oysaki eşlerimiz gayet iyi anlaşan tipler üstelik gelemedik diyede akılları kaldı ama onlarda birlikte yapacağımız tatile öyle güzel destek oldular ki o yüzden üçüne de müteşekkirim kendi adıma.

    Ama hayat garip bir şey. İnsanı sallıyor, savuruyor, meşgul ediyor, yoruyor. Allahtan sadece bunları yaptı bize. Çok şükür üzmedi henüz bizi, ağlatmadı, canımızı yakmadı. Bizi yaralamadı. Ya da henüz sıramız gelmedi. Bizi sıkıntılı yollara sokmadı. Arada bir taşlı yollara, dikenleri yerlere girsekte, çabucak bulduk doğru yolu. Belki de biri ya da birileri bizim için o yolları temizleyip ışıklanırdı. Bizde rahatça çalılara dolanmadan, taşlara takılmadan geçtik o yolları. İşte o yürüdüğümüz yollar bizi buralara getirdi. Aslında yolumuz daha çok uzun. Çok yürüyeceğiz. Çok yorulacağız.

    Beş kişi başladığımız bu yolda, kalabalıklaştık, çoğaldık. Şimdi ellerini tuttuğumuz kocalarımız ve çocuklarımız var.



    Dedim ya, hayat insanı yoruyor, parmağına takıp sallıyor. Hep derdik, birlikte tatil yapacağız diye. Bir seferinde karar verdik, bir sebep çıktı, başka birinde finansal engelimiz oldu, işten izin problemi oldu, bir başkasında birimizin bir gönül sıkıntısı oldu vs vs...

    Yapamadık bir kaç yıl.

    Nihayet evet nihayet bu sömestrde bunu başardık. Worl Economic Foruma hazırlanırmışcasına aylar öncesinden titizlikle hazırlandık, günlerce internetten oteller baktık, saatlerce telefonda konuştuk, havaalanında aynı saatlerde olacak şekilde yine aylar öncesinden biletlerimizi ayarladık, o biletler kaç kez değişti biliyormusunuz ve hayatta hiç beklemediğim bir heves ve heyecanla bekledim o günü. Sanki hiç gelmeyecek ve biz o tatili yapamayacaktık. Öylesine istiyordumki....



    Ben dünyanın en mutlu, en huzurlu ve en samimi tatilini yaşadım. Asla unutmayacağım. Bu çok özel bir tatildi. Bunun yerine geçebilecek başka bir tatil düşünemiyorum. Kardeşlerim üzerinde de böylesine derin bir etki bıraktımı bilemem. Nerede, ne şartlarda olursa olsun, kimlerle yaparsam yapayım aklımda hep o ilk havaalanında karşılaştığımız ve sarmaş dolaş olduğumuz, çocukların birbirine sarıldığı, Deren'i hucakladığım, onun gamzeli yanakları ile başını boynuma gömüşü, Mustafa'nın elinden yakaladığım, Helin Su'cuğumun teyzeciğim diye boynuma sarılışı, annemin beni çekiştirerek öpüşü gelecek aklıma. İşte o anı hiç unutmuyorum. Öyle bir görüntü varki gözlerimde, hiç gitmiyor. Takıldım kaldım oraya. Yatakta yatarken, yolda giderken, yemek yerken geliyor gözlerimin önüne. Demek ki ne denli bir duyguyla istemişim. Birlikte bu tatillleri yine yapacağız inşallah ama bunun yerini hiç biri alamayacak benim için...

    Çok belli etmem ama öyleyimdir. Dibine kadar duygusal bir kadınım. Bazen utanırım bu durumdan bazende beni ben yaptığı için severim.

    Hatırlarmısınız bizim çocukluğumuzda bir Tonton ailesi vardı. İstediği şekle girerdi. İşte bende öyle olmak istedim heryerden kollarım çıksın, biriyle Deren'i kucaklayım, biriyle Mustafa'nın saçını okşayım, birinden ablam tutsun elimi, ötekini annem kavrasın, bir teki Helin Su'yu sarmalasın ince belinden.



    Aldırışsız, dünyayı takmazmış ya da kolay üzülmezmiş gibi görünsemde aslında çok ruhu yumuşak bir kadınım. Ama gösterirken hep utanırım. Hele ablam hiç hoşlanmaz gereksiz bulur bu tip duygusal hareketleri. Annemden çekinmediğim kadar çekinirim ondan. Ama annem kadar da severim. Söylediği herşeyin benim için ne kadar önemli ve doğru ve benim için en uygun olduğunu bilirim taa yüreğimden.

    Buna rağmen saklayamadım ilk karşılaşmamızdaki biriken gözyaşlarımı. Titredi, titredi sonra zaptolmayıp akıp gitti.



    Ablamın hayata bakışı daha yalındır. Benimkisi gibi pulları, tüyleri ve ışıkları yoktur. Sanki benim varda bir işe yarıyor mu, hayır. Küçümser ya da pek önemsemez bu tip detayları. Oysa Ebru daha yakındır bana. Eskiden öyleydi daha doğrusu. Ablam, anne gibidir. Korur bizi, hâlâ karşıdan karşıya geçerken elimizi tutar. Beni teselli etmesini bilir. Sesini duyunca annemle konuşmuşcasına huzura yatarım. Yani o iki genç kadının benim için ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyorum ama onu izah eden vurucu kelimeleri bulamıyorum. Siz anlayın artık.

    Büyüdükçe, olgun kadınlar oldukça, hayatın içinde kendi payımıza düşenleri yaşadıkça anladık kıymetimizi, birbirimiz için ne kadar vazgeçilemez ve hayati olduğumuzu. Ama bunu daha net ve değişmez biçimde anlayabilmemiz için kendi yuvalarımızı kurmamız gerekmiş. Baba ocağında çıkmamız, kendi ocaklarımızı tüttürmemiz lazımmış.

    Ve kızım için derin bir üzüntü hissettim kalbimde. Onun kardeşi olmayacak ve benim kadar kendini, uzak şehirlerde de olsa, hayatında onlar olduğu için mutlu olamayacak. Ablasının ya da kardeşinin çocuğunun elinden tutarken kendi kızının avucuymuş gibi içi titreyemeyecek. Onların hepsini o yüreğin içine sığdırmayacak. Aslında bir kaç yaş daha denç olsaydım bu tatil bana çok önemli bir karar aldıracaktı. otuzlu yaşlarımın ortalarında olsaydım ona bir kardeş yapmak için gayret edecektim. Ama geçmiş ola bana!



    Bu tatilden aklımda kalanlar otelin havuzu, odaları ya da yemekleri değil. Elele dolaşan, birbirinin ardı sıra yürüyüp aynı koltuğa sığışmaya çalışan çocuklarımız, annemin yanlışlıkla alman bir çiftin odasına girişi, yıllardır görmediğimiz halamızın oğlu Özer'le bir rakı masasında çocukluğumuz anışımız, otelin en kocaman masasına dahi sığmayıp ikinci bir masayı birleştirerek yediğimiz yemekler, ocak ayının son günü Helin Su, Doğa ile denize girişimiz, Mustafa'nın her bulduğu fırsatta koşarak teyzesinin ve kızların kaldığı odanın kapısında ağzını kocaman açıp beklemesi, o küçük ama yetişkin kadar akıllı bir erkek edasıyla annesine ettiği iltifatlardan bizede arada pa y veren tatlı sözcükleri ve ıslak öpücükleri ile grubun tek erkeğinin varlığı, ablamla yaptığımız sahil yürüyüşünde karaya vurmuş ve kabukları rüzgara dayanamayıp etrafa yayılmış ve bize derin bir hüzün veren dev ölü kaplumbağa, bir yerden bir yere giderken tek asansöre sığmayışımız, ayrılırken, sanki yıllarca bir daha birbirimizi görmeyecekmişiz gibi defalarca sarılışımız, ah ne güzeldi.

    Ceplerimi onların sevgisi ve anıları ile doldurdum. Heryere onlarla gitmek mutlu ediyor beni. Arada bir elimi cebime atıp karıştırıp bakıyorum. İçimi ısıtıyor benim. Ruhum yenileniyor.

    "Ah ne güzeldi" diyorum mırıldanarak.




    DEMET EŞREFOĞLU VARDAR
    ŞUBAT 2009, İSTANBUL
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.