• ELBETTE SAVAŞA HAYIR

    Yaşadığımız her güne, dün açan güneşe, bugün yağan kara, bir hafta evvel sırılsıklam ıslatan yağmura sahip çıkalım. Her başlayan günde, yeni verilmiş kararların taze kokusunda uyanıyorum. Verdiğim, sahiplendiğim kararlarımı sonuna kadar uygulayamasam da, yaşamım boyunca çoğu şeyi denemiş olmanın keyfi de gizlenip duruyor bir yerlerde. Her gün düşüncelerime katılan yeni dostların birlikteliği ile dirilip, uzatıyorum elimi. Geçen yazılarımın birinde de belirttiğim gibi, geçen seneden alınmış ve yaşımın otuzbeşe gelmesi ile uygulanmaya konulacak pek çok kararım var. Sessiz, kendi halinde yaşayan, kendi gölgesine güneşten kaçan birilerine yer açmayan, şemsiyesinin altına sırılsıklam olmuş başka bir bedeni sokmayan, başka bir eli tutmayan, başka yüreklere dokunmayan, başkasının kah sevinçle, kah gururla, kah üzüntüyle akıttığı yaşına kendisinkini de katmayan, gülümseyen başka bir çocuğa ışıltıyla dokunamayan biri olmamak aslında bütün amacım.

    Yaşamalarımıza, başkalarının zorlukla sürdürdükleri yaşamlara, zaferin ve başarının eşiğindeki yaşamlara, silik ve ezik geçen, iz bırakmayan, ışıltılar saçan, ardından kokular bırakan yaşamlara da da sahip çıkmalıyız.

    İşte bütün bunlar için;

    Evvela, henüz annesinin göğsündeki kokudan başka bir kokuyu tatmamış, henüz anne sütünden başka bir tada geçmemiş, adı bile konmamış küçük çocuklar için savaşa hayır demeliyiz.

    Bu küçük bebeğin; ilk muhallebisini yemek için, ilk hıçkırığına tutulması için, ilk gülücüğü için, ilk kelimesi olan "anne" demek için, parka gidip doyasıya oynamak, için, büyümek için her zaman şansı olmalı. Bunun için savaşa hayır demeliyiz.

    Sonra, coğrafyasının verdiği kahverengiliğin altında okuluna ulaşmaya çalışan ve aslında kısa bir süre sonra, haritada nerde olduğunu dahi bilmediği bir ülkeden gelecek bombalarla etrafa yayılacak ölü bedenlerin korkusuyla yaşayan küçük çocuklar için savaşa hayır demeliyiz.

    Bu küçük çocuklara okumak için, büyümek için, yeni yüreklerde büyümek, yeni bedenleri büyütmek şansı vermek için de savaşa hayır demeliyiz.

    Bütün kadınlar, yaşlılar, erkekler kısaca insanlık için savaşa hayır demeliyiz. Biz demezsek kim diyecek. Siz demezseniz kim diyecek. Yarın ne olacak, haftasonu ne olacak korkusu olmadan yaşamak herkesin hakkı olmalı. İşe gitmiş kocası, okula gitmiş oğlu, dolaşmaya çıkmış yaşlı babası için endişelenmemeli hiç bir kadın. Din birlikteliği, dil birlikteliği, ırk birlikteliği önemli olmamalı. Önemli olan, insan oluşumuz, kalp atışı, nefes alışı ile yaşıyor oluşumuz bizi bağlamalı birbirimize.

    Yıllarca dinmeyecek özlemler için, aylarca durmayacak gözyaşları için, çocukların birlikte büyümeleri, kadınların kocaları ile birlikte yaşlanmaları için savaşa hayır.

    Hemen yanıbaşımızdaki komşumuzda olanlara bizde sahip çıkmalıyız. Orada yaşayan çocuklara, insanlara yürek açmalı, onlar için savaşa hayır demeliyiz. Bugün, şu anda evlerimizde, ofislerimizde rahatça otururken, bakıcıları ile evde, öğretmenleri ile yuvada lego oynayan, resim çizen, çizgi film seyreden çocuklarımız için endişe duymuyorsak, iş dönüşü, akşam için yapacağımız yemeğin nefis kokusunda, radyomuzdan yükselen melodinin eşliğinde keyifli bir yorgunlukla yol alıyorken, hemen yanıbaşımızda derin endişeler için de üstlerini yeni örttüğü çocuklarını sabah aynı sıcaklıkta dokunabilme endişesi ile kavrulan annenin yüreği, kalp ağrıları için savaşa hayır demeliyiz.

    Çimenlerle, rengarenk binlerce çiçeklerle donanacak tarlaların yerine, yapraklarla taşacak ağaçların gölgesine eşilen binlerce mezar için savaşa hayır demeliyiz. O mezarların başında bilmediğimiz dilde yakılan ağıtların yürek burkan ürküntüsü ve ortak akacak gözyaşlarımız için savaşa hayır demeliyiz. Babasız kalacak çocuklar, oğulsuz kalacak anneler, kimsesiz kalacak yaşlılar, henüz karnını doyuramamış küçük çocuklar için savaşa hayır demeliyiz.

    Hiç bir üstünlüğümüz olmadan, sadece ama sadece insan olduğumuz için, baktığımız vakit aynı şeyi görebildiğimiz, kokladığımız an aynı kokuyu duyabildiğimiz için, herkesin yaşam hakkına sahip olması adına;

    SAVAŞA HAYIR.

 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.