V İ T A M İ N L E R
Vitaminler hücresel metabolik reaksiyonlar için çok az miktarları yeterli olan, eksikliklerinde bazı sorunlara neden olan organik bileşiklerdir. İnsan vücudu tarafından ya hiç yapılamamakta ya da yeterli miktarda yapılamadıkları için besinlerle dışarıdan sağlanmaları gerekir. Kendi isimleri olmasına karşın daha kolay anlaşılmaları için alfabenin harfleri ile anılırlar. Bir kısım vitaminler besinlerde aktif şekilde, bazıları da pro-vitamin olarak bulunur. Pro-vitaminler vücutta aktif hale dönüşürler.
Genelde vitaminler erime özelliklerine göre yağda ve suda eriyen olarak iki gruba ayrılır. Bu pratik açıdan pişirme sırasında vitamin dayanıklılığını etkiler. Suda eriyenler; C ve B grubu vitaminler toksik değillerdir ve idrar yolu ile atılırlar. Vücutta depolanmaları az olduğu için gereksinim fazladır. Yağda eriyenler; A, D, E, K toksik olabilirler ve depolanabilirler. Bazı dokuların bu vitaminlere kesin ihtiyaçları vardır. Sağlıklı bir birey 4 besin grubundan ( süt ve süt türevi, et ve et türevi, unlu gıda, sebze ve meyve ) ve biraz da yağ içeren yiyecekler yemesi ile ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Emilim ve dolaşım
Yağda eriyenler yağlarla birlikte emilir, taşınır ve atılırlar. Yağlarındiyette az veya hiç olmaması, safra veya pankreas salgılarının eksikliği, barsaklardan emilimi engelleyen anatomik veya fonksiyonel bozukluklar bu grup vitaminlerin eksikliğine yol açar. Suda eriyenlerin emilimidahasorunsuz olmaktadır.
Depolama ve atılım
Yağda eriyen vitaminlerin fazlası idrarla atılamaz, depolanır. Bu işlem yeri de karaciğerdir. E vitamini dışındaki yağda eriyenler uzun süre, gereğinden fazla alınması sonucunda toksik etki yapabilirler. Suda eriyenler yüksek miktarlarda depolanamazlar, kullanılan miktarın fazlası idrarla atılır. Bu nedenle bunların eksikliklerine daha sık rastlanır fakat bazı B grubu vitaminleri istisnadır, karaciğer de uzun süre (3-5 yıl) korunabilirler.
Besinlerdeki dayanıklılık
Yağda eriyen vitaminler pişirmeye dayanıklıdırlar, B ve C vitaminleri kolay bozulurlar. Uygun olmayan koşullarda saklanma sonucu her iki gruptaki vitaminler bozulabilir.
Etkileri
Genel anlamda vücuttaki bileşiklerin bir parçası olmaktan ziyade düzenleyici fonksiyon gösterirler. Bu yönleri ile hormonlara benzerler. Metabolik olaylarda katalizör rolü oynarlar.
Vitaminler genel anlamda yukarıda yazıldıkları gibidir. İlaç üreticisi firmalar, doktorların katkıları ve insanların da eksik ve yanlış bilgileri ile günümüzde adeta bir vitamin çılgınlığı yaşanmaktadır. Bir konu üzerine yorum yapabilmek ve bir takım uygulamaları gerçekleştirmek için öncelikle bilgi sahibi olunmalıdır. Vitaminler konusu hakkında en güncel bilgileri yazabilmek için oldukça kapsamlı bir araştırma yaptım. Herkesin anlayabileceği bir ifade tarzı kullanmaya çalıştım. Günümüzde vitamin olarak kabul edilen tüm maddeleri içeren detaylı bir yazı oldu. Okuyanlar anlayamadıkları veya üzerinde soru sormak istedikleri konuları bildirirlerse gerekli düzeltmeler ve bilgiler yine de sunulacaktır. Vitaminler konusu içersinde anlatılan konu başlıkları şunlardır.
- A Vitamini - Retinol
- D Vitamini - Kalsiferol
- E Vitamini - Tokoferoller
- K Vitamini - Naftakinon
- B1 Vitamini - Tiamin
- B2 Vitamini - Riboflavin
- B3 Vitamini - Niasin, PP Vitamini
- B5 Vitamini - Pantoteneik Asit
- B6 Vitamini - Piridoksin
- B11 Vitamini - Folik Asit
- B12 Vitamini Siyanokobalamin
- C Vitamini - Askorbik Asit
- H Vitamini - Biotin
- P Vitamini - Bioflavonoidler
- Kolin
- İnositol
- Karnitin