Sabahın aydınlığı henüz değmemişken yeryüzüne, birazdan yokolacak sabah karanlığında yol alıyoruz ailecek. Tekirdağ Malkara arasındaki yola ulaşınca, usul usul, nazlı nazlı ortalığı aydınlatan güneşi görüveriyoruz. Kilometrelerce önümüzde uzanan doğa ve toprağa hayran kalıyorum. Her cm2 nin emekle işlendiği bu yolu seyretmek müthiş zevk veriyor insana. Kırmızının, sarının ve yeşilin sarmaş dolaş olduğu büyülü yolda kilometrelerin nasıl tükendiğini anlamıyoruz. Tekirdağ’daki Şar pastanesinde yapılan kahvaltının ardından ilk durağımız Gelibolu oluyor. Çok şirin bir kasaba. Denizin kollarında öylece sessizce salınıyor. Yıllar önce Lise 1 de gittiğim zamanlardan aklımda hiçbir şeyin kalmadığını farkediyorum. Anılarım zamana yenik düşmüş, farkına varmadan. Bu seferkini unutmamak için ayarlıyorum gözbebeklerimi.
Önüne geldiğinizde kendiliğinden açılan otomatik cam kapılar, yerden aydınlatmalı devasa granit kaplamalı bir bina, kapıda park etmiş son model arabalar, yerdeki mermer zemin hiç uygun olmasa da CRR'dan (Cemal Reşit Rey) içeri girdiğiniz anda, sizi eski ramazanların o curcunalı ve renkli kalabalığı karşılıyor ve bir anda şaşırıveriyorsunuz. Sanki, otomatik kapıdan içeri girdiğinizde zaman değişiyor. Bir tünelin içinden geçip 1900'lü zamanlardaki Osmanlı dönemi ramazan gecelerinden birinde oluveriyorsunuz. Kıyafetiniz, topuklu ayakkabılarınız, cebinizde habire titreşen cep telefonu ile bu mekana çok aykırı kalsanızda besbelli bu gecede, geçmiş ramazanlardan bir esinti ile kaybolup gideceksiniz.
...Ankara' nın Ekim güneşi, yalancıktan yakarken yanaklarımızı, açıkta kalan kolumuzu, bedenimizi gizlice üşüten soğukla irkiliyorum arada bir. Bir perşembe akşamüstünün turuncu ve güçsüz sıcağında dolanıyorum Samanpazarı'nı .
Bilmem hiç tırmananınız var mı, şu koyunpazarı yokuşunu? 70 derecelik eğimle yürümeye başladığınızda ve en başına vardığınızda, Atakule yi, Sheraton otelini ve dört minareli Maltepe camiini gördüğünüz de benim gibi ilk kez görmüşcesine şaşıranız oldu mu?
Ne çok dükkan var anlatamam size. Baharatçıdan tutun da, bahçe malzemeleri, antikacıdan, davulcuya kadar ne ararsanız var bu yokuşun iki yanına ...
Yeni bir yazı için vakit geldi dedim, kendi kendime. Aslında yazımın konusu, dolayısı ile yazım hazırdı. Okula başlayan kızım ile ilgili olarak, bir annenin duygularını ...
17 Ağustos 2003 Pazar günü Bostancı tren istasyonunda, anneannesinin minik valizine oturan kızıma bakarken, onu ne kadar özleyeceğimi düşündüm, içim burkularak. Onbeş gün boyunca odasından gece yarısı "anne çişim geldi", "anne susadım" diyen sesini duyamayacak olmak, sabahları fırtına gibi odaya dalarak "ben geldim" diyen sesini beklemek zor gelecek bana. Elimden tuttu, ayrılacağını farkederek. Gözünü kamaştıran güneşe aldırmadan ...
Evlilik nedir?
Evlilik, sözlük anlamı ile "Evli olma durumu" olarak açıklanmış. Tabi bu başvurduğum kaynak Türk Dil Kurumunun Sözlüğü elbet. Tek yetkili yazılı kaynak bile ancak bu kadar açıklayabilmiş bu karmaşık birlikteliği. Sırf kafa karıştırmamak için yapmış olabilirler mi? yoksa gerçekten bunu açıklayabilecek kelimeler mi yok ? Belki de "işte bu evlilik ...