kuş gribi haberleri geçerken "işte efendim yabani kuşlar,göç mevsimi" falan da filan denildi ya..
o zaman düşünmüştüm:biz kapalı yerlerde beslenen tavukları yiyiyoruz..eee istanbulun göbeğinde de yabani kuş bizi nasıl bulsun diye..
şimdi dinleyin:
birrrrr
geçen gün eşim dedi ki..
Mine bir şey söyleyeceğim ama korkma..
hayırdır dedim heyecanla.
işyerinin depocusu sabah arabasının altında bir "doğan" bulmuş..ya soğuktan ya da hastalıktan kuş arabanın altına sığınmış..bu akıllım da onu almış büroya getirmiş.
biraz sonra kuş canlanınca ofiste uçuşmaya başlamış.
tüm ofis seferber olmuş neyse sıyrık mıyrıklarla zor atlatmışlar,kuşu yakalayıp salmışlar..
ikiiiii
geçen akşam annemdeydik.annemin mutfak penceresine kuşlar yuva yapmış.guguk kuşu.
geçen ay da yumurtadan bir yavru çıkmış.
palazlanacak derken tam uçma denemeleri yaparken kuş yuvadan düşmüş..
annem hemen kapıcıyla kuşu havalandırmadan aldırmış.
şimdi evde bakıyorlar kuşa.tabi Dafne her akşam üstü kuş sevmeye gidiyor.
hani bri laf vardır:eşeğin sevmediği ot burnunda bitermiş diye..
tam öylesi bir durum..
kocayı Viyanaya gönderdik zaten,şu sevgili AB ye taş koyan avusturyalı dostlara misilleme)
ya kızımın guguk kuşu..
hey allahım..istanbulun göbeğinde doğan da bizi buldu,yavru guguk kuşu da..
ne demişler :ne oldum demeyecen ne olacam diyecen..