Ya ben yazılarımla destek versem olmaz mı?Anci yazdı:
Aaa hayatta olmaz,sen de varsın ,kaydettim bilem ehehehenerdogan yazdı:
Bir kez daha bölünemiycim arkadaşlar.
Gönlüm sizinle fekat ruhum 8 parça..
Ya ben yazılarımla destek versem olmaz mı?Anci yazdı:
Aaa hayatta olmaz,sen de varsın ,kaydettim bilem ehehehenerdogan yazdı:
Bir kez daha bölünemiycim arkadaşlar.
Gönlüm sizinle fekat ruhum 8 parça..
Bakınız bir yazı daha:
Eski Moda Deniz Banyoları
Tin tin tini mini hanım
Seni seviyor canım
......
Sonnacıma biz Migros'a gitmez, Migros bize gelirdi. Daha doğrusu bizim mahalleye de tenezzül etmezdi de bir tanıdığımız vardı ona gidince görürdük.
Altı katlı apartmanlar o zamanın gökdelenleriydi. Murat 124 ler de Ferrari
Bir de en sevdiğimiz oyun, caddenin kenarına oturup ilk geçecek araba ne renk olacak oyunu oynamaktı. Anlayacağınız trafik bayaca yoğundu
Birkaç şey daha vardı aklımda da unuttum. Çıtırlık işte
Şiiittt sil çabuk o kötü kelimeyi.Yaşlılık ni demek aaaa..? Bak ben değiştirdimInci&Deniz yazdı:
Tin tin tini mini hanım
Seni seviyor canım
......
Sonnacıma biz Migros'a gitmez, Migros bize gelirdi. Daha doğrusu bizim mahalleye de tenezzül etmezdi de bir tanıdığımız vardı ona gidince görürdük.
Altı katlı apartmanlar o zamanın gökdelenleriydi. Murat 124 ler de Ferrari
Bir de en sevdiğimiz oyun, caddenin kenarına oturup ilk geçecek araba ne renk olacak oyunu oynamaktı. Anlayacağınız trafik bayaca yoğundu
Birkaç şey daha vardı aklımda da unuttum. Çıtırlık işte
Klavyem sürçmüş, pardon
Tamam sevdim cete ismini tam bizi cagiristiriyor
Benim yaşım tutmuyor.katılamam kusura bakmayın
10.08.2005'te Saksıda Büyüyen Çocuklar diye forum açmışım. Neler demişim tinimini olaraktan :
Saksida buyuyen cocuklar...
Deniz gozumun onunde gun be gun buyurken, hep kendi cocuklugum geliyor gozlerimin onune.
Ilkokula kadar Erenkoy'de tek oda-tek sofa bahceli bir evde buyudum. Yuksek yuksek apartmanlar sarmamisti daha etrafi. Evlerin etrafi baglik bahcelik, bos arsalar araziler. Tavuklar, sokak kedileri, kopekleri...
Trafik diye birsey yoktu tabii o devirde, trafik canavarlari da. Hic unutmam yol kenarinda oturur, gececek ilk arabanin -ki genellikle murat 124 olurdu- rengi konusunda bahse tutusurduk. Sapikliklar, kotu niyetli insanlar da bugunku gibi bol degildi. Tum mahalle cocuklari o arsalarda oynardik, kir pas toz toprak icinde. Kirlarda acan cicekler gibiydi o zamanin cocuklari, ozgur, bagimsiz, biraz vahsi...
Biraz buyudugumde ilk yuksek apartmani insa edildi mahallenin. Hergun toplasir insaatta calisanlari seyrederdik. Simdinin gokdelenleri gibi gelmisti bize sekiz katli o apartman. Hayretler icinde seyrederdik cocuk boyumuzla. Sonra bitti ve yeni sakinleri geldi apartmanin. Ve yeni bebeleri. Pencere onunde buyuyen saksi bebeleri. Giderek azaldi ve yokoldu bos arsalar. Sokaktan gecen arabalar cogaldi, altinda kalma riski de. Cocuklar girdi iceri ve kendi saksilarindaki yerlerini aldi. O ozgur, bagimsiz, vahsi cocuklar, pencereden aldiklari kadar isikla yasamaya basladilar.
Deniz de bir saksi cicegi simdi. Ve onunla ilgili herseyin en iyisini isterken buna mani olamamak cok uzucu. Bazen Ayvalik'a gittigimizde bahceye saliyorum onu, yere topragin camurun ustune oturup, cimlerde yuvarlanmiyor mu bayiliyorum. O eski vahsi cocuklar gibi ne guzel diyorum. Iki haftadir annemde. Kadikoy'de bir bahce kati. Avuc ici kadar da olsa bir topragi var. Dun yan bahcedeki komsunun tavugu gagalamis bunu. Telefonda ogrendim, nasil hosuma gitti anlatamam. Aksam gordugumde dizleri bacaklari kararmisti hem gunesten, hem topraktan. Bir nebze de olsa bunlari yasayabilmesi cok ama cok hosuma gitti.
Keske tum bebekler, tum cocuklar acikhavada, tabiatla, toprakla, cimenle, cicekle, gunesle elele oynayabilseler. Ne guzel olurdu hersey...
Harika anlatım,harika tespitler ve ne yazık ki doğru tespitler..Inci&Deniz yazdı:
10.08.2005'te Saksıda Büyüyen Çocuklar diye forum açmışım. Neler demişim tinimini olaraktan :
Saksida buyuyen cocuklar...
Deniz gozumun onunde gun be gun buyurken, hep kendi cocuklugum geliyor gozlerimin onune.
Ilkokula kadar Erenkoy'de tek oda-tek sofa bahceli bir evde buyudum. Yuksek yuksek apartmanlar sarmamisti daha etrafi. Evlerin etrafi baglik bahcelik, bos arsalar araziler. Tavuklar, sokak kedileri, kopekleri...
Trafik diye birsey yoktu tabii o devirde, trafik canavarlari da. Hic unutmam yol kenarinda oturur, gececek ilk arabanin -ki genellikle murat 124 olurdu- rengi konusunda bahse tutusurduk. Sapikliklar, kotu niyetli insanlar da bugunku gibi bol degildi. Tum mahalle cocuklari o arsalarda oynardik, kir pas toz toprak icinde. Kirlarda acan cicekler gibiydi o zamanin cocuklari, ozgur, bagimsiz, biraz vahsi...
Biraz buyudugumde ilk yuksek apartmani insa edildi mahallenin. Hergun toplasir insaatta calisanlari seyrederdik. Simdinin gokdelenleri gibi gelmisti bize sekiz katli o apartman. Hayretler icinde seyrederdik cocuk boyumuzla. Sonra bitti ve yeni sakinleri geldi apartmanin. Ve yeni bebeleri. Pencere onunde buyuyen saksi bebeleri. Giderek azaldi ve yokoldu bos arsalar. Sokaktan gecen arabalar cogaldi, altinda kalma riski de. Cocuklar girdi iceri ve kendi saksilarindaki yerlerini aldi. O ozgur, bagimsiz, vahsi cocuklar, pencereden aldiklari kadar isikla yasamaya basladilar.
Deniz de bir saksi cicegi simdi. Ve onunla ilgili herseyin en iyisini isterken buna mani olamamak cok uzucu. Bazen Ayvalik'a gittigimizde bahceye saliyorum onu, yere topragin camurun ustune oturup, cimlerde yuvarlanmiyor mu bayiliyorum. O eski vahsi cocuklar gibi ne guzel diyorum. Iki haftadir annemde. Kadikoy'de bir bahce kati. Avuc ici kadar da olsa bir topragi var. Dun yan bahcedeki komsunun tavugu gagalamis bunu. Telefonda ogrendim, nasil hosuma gitti anlatamam. Aksam gordugumde dizleri bacaklari kararmisti hem gunesten, hem topraktan. Bir nebze de olsa bunlari yasayabilmesi cok ama cok hosuma gitti.
Keske tum bebekler, tum cocuklar acikhavada, tabiatla, toprakla, cimenle, cicekle, gunesle elele oynayabilseler. Ne guzel olurdu hersey...
Seni çağırmadık zaten bebeezoferda yazdı:
Benim yaşım tutmuyor.katılamam kusura bakmayın