İngilizce: Predator by Patricia Cornwell..
Sıkı bir polisiye..
Yazarı tavsiye ederim.
Hangi dilde bulursanız okuyun, başrol kahramanı Adli Tıp uzmanı bir hatundur.
İngilizce: Predator by Patricia Cornwell..
Sıkı bir polisiye..
Yazarı tavsiye ederim.
Hangi dilde bulursanız okuyun, başrol kahramanı Adli Tıp uzmanı bir hatundur.
Sezer Ateş Ayvaz'ın 2006 Yusuf Nadi Öykü Ödüllü kitabı.
13 öyküden oluşuyor. Can Yayınlarından.
Öykülerde yaşam içinde savuruluşların anlarını anlatıyor.
Sevgi, tutku, ölüm, yitirilmiş kişilikler,sevinçler, kaybedilişler, arzular var. Kısacası yaşamdaki gerçekler.
Keyifle okudum, tavsiye ederim.
Tibet yazdı:
Sezer Ateş Ayvaz'ın 2006 Yusuf Nadi Öykü Ödüllü kitabı.
13 öyküden oluşuyor. Can Yayınlarından.
Öykülerde yaşam içinde savuruluşların anlarını anlatıyor.
Sevgi, tutku, ölüm, yitirilmiş kişilikler,sevinçler, kaybedilişler, arzular var. Kısacası yaşamdaki gerçekler.
Keyifle okudum, tavsiye ederim.
Sezer Ateş Ayvaz lisede sosyoloji öğretmenimdi, almalı okumalı, teşekkürler...
Ne güzel.Rica ederim.DeMaya yazdı:
Tibet yazdı:
Sezer Ateş Ayvaz'ın 2006 Yusuf Nadi Öykü Ödüllü kitabı.
13 öyküden oluşuyor. Can Yayınlarından.
Öykülerde yaşam içinde savuruluşların anlarını anlatıyor.
Sevgi, tutku, ölüm, yitirilmiş kişilikler,sevinçler, kaybedilişler, arzular var. Kısacası yaşamdaki gerçekler.
Keyifle okudum, tavsiye ederim.
Sezer Ateş Ayvaz lisede sosyoloji öğretmenimdi, almalı okumalı, teşekkürler...
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunuymuş.
Değişik yerlerde davranış bilimleri, sosyoloji ve felsefe dersleri vermiş.
Ben çok beğendim kitabını, tavsiye ederim.
Yeni kitabıma başlayacağım bugün
'Pedal Çeviren Kadınlar' Rea STATHOPULU , Yunancadan çeviri.
Türkiyeli Rum bir ailenin İstanbul'dan İmroza uzanan hikayesi.
Bitirdikten sonra daha ayrıntılı yazarım.
En Uzun Gece / Ahmet ALTAN
Bir garip aşk hikayesi gibi olmuş kitap. İnsanı merakta bırakan sade bir anlatımı var.
Kitapta final önemli birazda. Ama yazar kitabı bir an önce bitirmek için adamı öldürmüş ve son noktayı koyarak en uzun geceyi başlatmış ama finalde biraz daha uğraşabilirdi gibi geliyor bana.
Bir kaç aydır kafamı dağıtmak adına okuduğum kitapların konu olarak değişik türde kitaplar okudum.Değişiklik fenada olmadı.
Yazarlara değil kitaplara takılanlardanım, bazen yazarlarada takıldım mı, yapışıp kalıyorum ya.Neyse 1-2 ayda okuduklarım.
MEHDİX-fantazi kurgu- yazarı Türktü, Turgay......soyadını hatırlayamadım.
KURTLAR İMPARATORLUĞU-macera ve gerilim türü- İlginç kitapta adı geçen isimlerde ilginç.
Ramses-Kadaş Savaşları
Alamut Kalesi- halen okuyorum, başladım bildik harem hikayesi gibi bakalım sonradan ne çıkacak.
Kitap tavsilerinizi takip ediyorum, dikkatimi çekenler var.
Uzun zamandan beri yazmamış bu foruma.
Annemler de kitapları karıştırırken rastladım 1943 baskılı sararmış sayfalara, kimbilir kaç kere okudum ama yine okurken aynı zevki aldım. 'Sinekli Bakkal' Halide Edip ADIVAR
*************** ***************** ****************
Kabil'in Kitapçısı
Asne SEIERSTAD (Alkım Yayınevi)
Hepsi de kitaba ve kadına düşman. Değişik inançlardan olanlar değişik kitaplara kızıyorlar ama hepsinin kadına karşı ortak bir düşmanlığı hiç değişmiyor. Kadınları evlere hapsediyorlar. Eğer bir düğün gibi olağanüstü bir nedenle sokağa çıkmalarına izin verilirse bütün vücutlarını, yüzlerini hatta gözlerini kapayan burkalar giyiyorlar ve birlikte sokğa çıktıkları akrabalarını ancak ayakkabılarından tanıyorlar. Çünkü burkalar yüzünden sadece yer ve insanların ayakkabılarını görebiliyorlar.
Her an ölümle cezalandırılabilecek büyük bir suç olan kadın cinselliği baskı altında tutuluyor. Ama bu, kafınların sevdiklerine kaçmalarına ve en açık saçık şiirleri yazıp, şarkıları söylemelerine engeş olamıyor. O şiirleri okurken, o şiirleri kitaplaştıran şairin de bundan dolayı öldürülmüş olduğunu öğreniyoruz.
Norveçli genç yazar Âsne Seierstad Taliban döneminde Afganistan'ın başkenti Kâbil'de bir kitapçının evinde, o evden biri gibi yaşadı. Bütün vahşeti ve baskıyı o evin kadınlarıyla birlikte hissetti. Gizli aşklara, acılara, ümitlere tanık oldu. Cinayet hikâyelerini dinledi. Kadınlar için yapılan pazarlıkları duydu.
Ülkesine döndüğünde yazdığı kitap dünyanın nerdeyse bütün dillerine çevrildi ve basıldığı her ülkede aylarca en çok okunan kitap oldu. Bütün dünya, korkunç bir baskının ve vahşetin öyküsünü gerçek bir tanıktan ürpererek dinledi.
(Tanıtım Yazısından)
Beğenerek okudum arkadaşlar tavsiye ederim.
*************** ***************** ****************
Loş Sokağın Kadınları- Ankara İstasyonu
Selma Fındıklı (Remzi Kitabevi)
Loş Sokağın Kadınları (1996 Haldun Taner Öykü Ödülü)
İçine güneş düşmeyen loş bir sokak... Yüreğine ışık vurmamış, yaşam sevincini çoktan yitirmiş kadınlar... Yolu oralardan geçen kadın yazara derin sızılar, hüzünler, çırpınışlarla dolu öykülerini anlatırlar usul usul...
Ankara İstasyonu (İş Bankası 1998 Edebiyat Büyük Ödülü)
Mondoros Mütakeresi'nden İkinci Dünya Savaşı yıllarına dek süren dönemde, Anadolu'nun harap kasabası Engürü yavaş yavaş Cumhuriyet'in başkenti Ankara'ya dönüşürken, öykülerin kahramanları da acılarını, mutluluklarını, aşklarını ve umutsuzluklarını paylaşırlar okuyucuyla...
Öyküler yalnızca birer kesittir insanoğlunun yaşantısından... Hepsi anlatılsa kitaplara sığmaz belki...
Henüz bitmedi, az kaldı ama beğenerek okuyorum.
Alamut kalesine devam, kitap değişik bir boyut kazandı.
İsmail tarikatını anlatır oldu, bakalım haremle kale fedaileri hangi çizgide birleşecek.
Bu arada bir kitap daha aldım, elimde tazecik.
Uygarlık tarihi- Ivar Lissner bir yandanda bunu okuyacağım.
Bu kitabı netten aldım, Orta Asya'dan başlayarak tüm medeniyetleri anlatıyormuş.(ARKA KAPAK)
Esasında birşey rica edeceğim.Dinler tarihi kitabı okuyup, tavsiyede bulunabilecek arkadaş var mı?
Netten bu konuda dolu kitap var, tavsiye olursa benim için daha iyi olacak.
Sevgiyle Kalın.
Nuray'ın forumu hatırlattı bana, okuğudum kitabı ekleyeyim buraya .
İki ters, iki yüz... Sokaktan biri geçti az önce, karşı eve girdi. Rahatladım, daha erken, katlanamayız birbirimize. Koyu karanlıklarda belki, aynı yatakta bedenlerimizi sakınarak uyurken. Erken sabahlarda biraz, henüz uyku mahmurluğundan sıyrılmadan. Bayramlarda, zorunlu aile ziyaretlerinde, kısa sürelerde, ancak.
2004 Yunus Nadi Öykü Ödülü sahibi Ayşe Sarısayın, yeni öykülerini topladığı kitabı Yorgun Anılar Zamanı’nda yine kadın kahramanların arasında geziniyor. Masallar arasında büyüyen bir kız çocuğu, gördüğü mutlu evliliklerin bozulup dağıldığına tanık olmuş bir genç kız, kendi hüzünlü geçmişinden torununu sakınan bir anneanne ve evliliğini sürdürememiş kadınlar... Ayşe Sarısayın, değerlerin sarsılmaya yüz tuttuğu toplumumuzda kadının ne olursa olsun ayakta kaldığını, kalabileceğini gösteriyor bize. Böylece biz bu hüzünlü ama dirençli kadınlarda mutlaka kendimizden bir şeyler buluyoruz. Yorgun Anılar Zamanı, ölçülü, şiirsel dili ve inandırıcı anlatımıyla Ayşe Sarısayın’ın öykü yolculuğunda yepyeni bir durak ve öykü edebiyatımızda iz bırakacak bir kitap.
Ayşe Sarısay'ın ,Şair Behçet Necatigil'in kızı.
'Yorgun Anılar Zamanı' 2005 Sait Faik Hikaye Aramağanı kazanmış.
Yine kadınlarımız ... , ben çok severek okudum.