Onur Üyesi
benden, cıks aldı valla
çok fazla entrika, çağın gerçeklerini göz onünde bulundurursak kabul edilebilir ilişkiler belki de ama bir filme sadece bunlar sığdırılınca insan ister istemez 'kralsan krallığını bil' diyesi geliyor, aklı fikri uçkurunda sürekli, hiç memleket meselesi düşünmeye fırsatı olmuyor gibi...
bir de ben, bir tek bizde oluyor böyle aile tarafından kızların zenginlere peşkeş çekmek için kullanılması..
Onur Üyesi
Pedro Almodovar'ın filmini bir çoğunuz izlemişinizdir muhtemelen, izelemeyenelerin kulağına kar suyu kaçırtmak için yazıyorum sadece
Bir "tecavüzün" bağışlanabilir ve kabul edilebilir olabileceğini ancak böyle güzel anlatılabilir diyorum, izleyin mutlaka.
ayrıntı
Süper Moderatör
medip yazdı:
Pedro Almodovar'ın filmini bir çoğunuz izlemişinizdir muhtemelen, izelemeyenelerin kulağına kar suyu kaçırtmak için yazıyorum sadece
Bir "tecavüzün" bağışlanabilir ve kabul edilebilir olabileceğini ancak böyle güzel anlatılabilir diyorum, izleyin mutlaka.
ayrıntı
Almodovar hayranı olaraktan bu filmi de müziklerini de sitede kaç kere tavsiye etmişimdir unuttum. Müzik CD'sini de edin bence Meriç, tabii seviyorsan bu tarzı.
Onur Üyesi
Inci&Deniz yazdı:
Almodovar hayranı olaraktan bu filmi de müziklerini de sitede kaç kere tavsiye etmişimdir unuttum. Müzik CD'sini de edin bence Meriç, tabii seviyorsan bu tarzı.
İnci, ben film müziklerine çok dikkat ederim aslında, hatta bununla ilgili forum bile açmayı düşünmüşlüğüm vardır anvak gel gelelim bu filmdeki hiç bir parça hafızamda yok, tabi melodi hatırlama anlamında değil, yok yani, sanki filmin hiç müzikleri olmamış gibi... çok ilginç. Bir tek son tiyato sahnesindeki müziği hatırlıyorum, o kadar
Süper Moderatör
medip yazdı:
Inci&Deniz yazdı:
Almodovar hayranı olaraktan bu filmi de müziklerini de sitede kaç kere tavsiye etmişimdir unuttum. Müzik CD'sini de edin bence Meriç, tabii seviyorsan bu tarzı.
İnci, ben film müziklerine çok dikkat ederim aslında, hatta bununla ilgili forum bile açmayı düşünmüşlüğüm vardır anvak gel gelelim bu filmdeki hiç bir parça hafızamda yok, tabi melodi hatırlama anlamında değil, yok yani, sanki filmin hiç müzikleri olmamış gibi... çok ilginç. Bir tek son tiyato sahnesindeki müziği hatırlıyorum, o kadar
Film bittiğinde aynen senin gibi düşünmüştüm. Film o derece etkisi altına alıyor ki insanı, o an müzikler geçip gidiyor. CD'yi çekip verdiğinde benim enişte, ilk dinlediğimde "ay bunlar ne zaman çaldı, hangisi hangi sahnedeydi" falan diye düşünmüştüm. Ama çok etkileyici müzikler, benim en sevdiğim CD lerimden biridir.
http://www.9sekiz.com/ds/muzik/album.asp?pid=29088385
Onur Üyesi
Sağol İnci, dikakte alacağım, hatta eve gidince bir dvd'yi inceleyeyim, belki bonus olarak vardır parçalar
Onur Üyesi
izledim ve çok beğenmiştim,bu foruma koydum mu hatırlayamadımmedip yazdı:
Pedro Almodovar'ın filmini bir çoğunuz izlemişinizdir muhtemelen, izelemeyenelerin kulağına kar suyu kaçırtmak için yazıyorum sadece
Bir "tecavüzün" bağışlanabilir ve kabul edilebilir olabileceğini ancak böyle güzel anlatılabilir diyorum, izleyin mutlaka.
ayrıntı
Onur Üyesi
Çikolata ve Vanilya
Vanilya ve çikolata, güzel oldukları kadar farklı iki tat… Aynı Penelope ve kocası Andrea gibi… Ne de olsa Penelope dürüst ve sorumlu bir kadın; Andrea ise karısına sadık kalmayı başaramayan bir koca.
Andrea'nın yeni bir sadakatsizliğini farkeden Penelope, bu sefer kocasını terketmeye karar veriyor. Üç çocuğunu babalarıyla bırakıp, bir zamanlar anneannesinin yaşadığı, sahil kasabasındaki eve taşınıyor. Yalnız kalması ve çocukluk anılarıyla içiçe yaşaması, onu geçmişi sorgulamaya ve bugününü değerlendirmeye itiyor. Bu arada çocuklarına bakmak zorunda kalan Andrea da bir baba olmanın ne anlama geldiğini öğrenmeye başlıyor.
Andrea yalnızca ailesinin farkına varmıyor, karısının yıllar önce bir ressamla yaşadığı aşkın ipuçlarıyla da karşılaşıyor. Kıskançlık duyguları benliğini sardığında, karısını ne kadar sevdiğini de farkediyor. Pepe de, Andrea da, aşklarına duydukları ilk güvenin saflığını keşfederken, birbirlerini de yeniden tanıyorlar. Karşılıklı saygı, anlayış ve farklılıklarını kabullenme üzerine bir ilişki kurmaları gerektiğini anlıyorlar.
bana çok romantik gelmedi...eh işte diyorum.
Ama kocalara bi mektup yazıp bir ay evden kaçmak,çocuğu ev işini,her şeyi üstlerine yıkıp onlara dünyanın kaç buçak olduğunu gösterme fikri fena değil
Onur Üyesi
Aynur hanım için biraz öne alıyorum
Onur Üyesi
Resimdeki Hayalet.
Yeni evli bir çift olan Ben ve Jane, gelecek vaat eden bir iş için Japonya’ya taşınırlar; hayalleri Tokyo’da moda çekimleri yapmaktır. Mt. Fuji dağı yakınlarında arabayla ormanın içinden geçen karanlık bir yolda ilerlerken trajik bir araba kazası sonucunda genç bir kıza çarpıp ölümüne sebep olurlar. Bilinçleri yerine geldiğinde kızın cesedini bulamazlar. Kafaları karışık bir halde yeni hayatlarını yaşamak üzere Tokyo’ya varırlar. Bu sırada Ben, çektiği moda fotoğraflarında esrarengiz bazı beyaz lekeler görmeye başlar(*). Jane bu lekelerin yolda çarptıkları kızın ruhuna ait olduğunu ve kızın intikam peşinde olduğunu düşünmektedir. Tüm bunların bağlantılı olabileceği düşüncesiyle korkan çift, gizemli şeylerin oldukları gibi kalmalarının daha iyi olduğunu fark edeceklerdir.
Çok değişik,korkunç bir film beklemeyin ama itiraf edeyim bazı sahnelerde tırstım
Filmden çıkardığım ana fikir,erkeklerin bizden kurtuluşu yok
Yetkileriniz
Alıntı Yaparak Cevapla
