2. Sayfa - Toplam 4 Sayfa var BirinciBirinci 1234 SonuncuSonuncu
Toplam 33 sonuçtan 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #11

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Aral Gölü hızla çöle dönüyor

    Bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral, Asya'nın ortasında bir bataklık ve çöl haline geldi. Küresel ısınma nedeniyle kuraklaşan bölgede yer alan Aral, iki ayrı küçük göle dönümüş durumda. Kazakistan ve Özbekistan sınırındaki Aral'ın suları 40 yıla yakın bir süre boyunca içeriye çekildi. Bir zamanlar liman ve tersanelerin bulunduğu merkezler ise şimdi gemi mezarlığına döndü. Orta Asya'nın en önemli çevresel problemi haline gelen ve bunun yanında pek çok ekonomik soruna da neden olan Aral Gölü, Pamir Dağları'ndan gelen Siri Derya ve Amu Derya nehirlerinin sularının birikmesi ile oluşmuştu. 1960 yıllana dek dünyanın büyük gölleri arasında yer alan Aral gölündeki su seviyesi 2002 yılında 4 metre kadar düştü. Uzmanlar, sürecin devam etmesi halinde Aral Gölü'nün 2015 yılında tamamen kuruyacağını ileri sürdü.

  2. #12

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?




    Dünyada ardı ardına meydana gelen doğal felaketlerin en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilen küresel ısınma tehlikesi giderek artıyor. Amerikan hükümeti'ne bağlı olarak çalışan bilim adamlarının açıkladığı rapora göre dünyanın buzullarla kaplı bölgesi Antartika'da denizler üzerindeki buzlanma 1978'den bu yana yüzde 20 oranında azaldı. Uydu görüntülerini inceleyen Amerikan Ulusal Kar ve Buzlanma Bilgi Merkezi, Antartika'daki buz oranının son yüzyılın en düşük seviyesine ulaştığını açıkladı. Uzmanlar olası felaket senaryolarına göre 2080 yılından itibaren yazları Antartika'daki tüm buzulların erimesi ile doğa felaketleri yaşanacak.
    DIŞ HABERLER

  3. #13

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Antarktika'da buz karaborsa!

    Güney Kutbu'nun uydu görüntülerini inceleyen bilim adamları, 244 buzulun yüzde 87'sinde erime tespit etti.

    Alarm Verildi
    ABD'li ve İngiliz bilim adamlarının ortak çalışmaları, Güney Kutbu'ndaki buzulların hızla eridiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, inceledikleri buz kütlelerinin yüzde 87'sinde erime ve küçülme görüldüğünü söylüyor. Bölgedeki değişimi belirlemek için 1940'lardan beri çekilen binlerce fotoğrafı ve 1960'dan bu yana elde edilen uydu görüntüleri inceleyen bilim adamları, 244 buzul kütlesindeki erimeye dikkat çekiyor.

    Nedeni Küresel Isınma
    Bugünkü sürecin tersine, 1950'lerde buzulların büyüdüğünü açıklayan araştırma ekibine göre; önce Kuzey Kutbu'nda başlayan erime süreci, özellikle son beş yılda Antarktika'yı da etkilemeye başladı. Buzulların erimesine neden olan unsurların başında ise küresel ısınma gösterildi. Yetkililer hava sıcaklığının son 50 yılda iki derece artması dışında, deniz suyundaki değişikliklerin de önemli faktörler arasında olduğunu bildirdi.
    DIŞ HABERLER

  4. #14

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Ya çevre için önlem ya yarın cehennem

    Bilim adamları 'On yıl içinde yenilenebilir enerjiye geçiş olmazsa küresel ısınma felakete yol açacak' görüşünde.

    Amerikan, İngiliz ve Avustralyalı bilimadamları ortak bir raporla dünyanın 10 yıl sonra çevre felaketleri açısından geri dönülemez noktaya geleceğini duyurdu. Çünkü dünya ısınıyor.

    BUZULLARIN SONU
    Rapora göre 1960'lardaki kirlenme buzulların yüzde 20'sini eritti. Bugünkü ise 2070'te dünyayı buzulsuz bırakacak, küresel çölleşme olacak, denizler yükselecek.




    Felakete 10 yıl kaldı

    Küresel ısınmanın yol açacağı asıl felaketler 10 yıl içinde kendini gösterecek. Şimdi yaşananlar 1960'lı yıllardaki kirlenmenin sonuçları Son 30 yılın bedelini geri dönülmez biçimde daha ağır ödeyeceğiz. Buzullar eriyecek, salgın hastalıklar görülecek ve çölleşme yaşanacak....

    "Dünya küresel ısınma yüzünden 10 yıl içinde geri dönülmez bir noktaya gelecek. Ormanların yok olması sonucu çölleşme yaşanacak, bu tarıma da yansıyacak, deniz seviyesi yükselecek ve dünya salgın hastalıkların pençesine düşecek." Bu felaket senaryoları "korkutucu" fakat ne "gerçek." İngiliz Kamu Siyasi Araştırma Enstitüsü, ABD Gelişme Merkezi ve Avustralya Enstitüsü adlı kuruluşlarının ortaklaşa hazırladığı "Meydan Okuyan İklim" raporuna göre; yeryüzünün sıcaklığı 1750 Sanayi Devrimi'nden beri 2 derece arttı.

    2070'TE BUZUL KALMAYACAK
    Dünyanın sürekli ısınmaya maruz kalması yüzünden 10 yıl sonra "geri dönülemez" denilen noktada felaketlerin yaşanacak. Bilim adamları Kuzey Kutup Bölgesi'nin ocak ayında normalden 8-9 derece yüksek bir sıcak hava dalgasına maruz kaldığına dikkat çekti. Kasımda açıklanan, 300 bilimadamının yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre, Kuzey Kutbu'ndaki ısınma dünyanın geri kalanından iki kat daha hızlı. Son 30 yılda buzulların yüzde 20'si eridi. Kalan buzullar da 1970'lere göre yüzde 40 incelmiş durumda ve 2070'de tümünün yok olması bekleniyor.

    KAYBEDECEK ZAMAN YOK
    Doğal sistemin yapısından ötürü şu anda 1960'larda oluşan kirlenmenin sonuçlarının yaşandığına dikkat çeken bilim adamları, son 20-30 yılda oluşan daha büyük kirlenmenin sonuçlarının yakında çıkacağını ve "insanlığın tehdit altında" olduğunu belirtiyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Kurulu, küresel ısınmanın neredeyse artık geri döndürülemeyecek noktaya ulaştığını açıkladı. 114 ülkenin katıldığı uluslararası bir konferansta konuşan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Kurulu'nun Başkanı Rajendra Pachauri, "Sadece çok küçük bir fırsat penceremiz var ve o da hızla kapanıyor. Kaybedecek bir an bile yok. Eğer insanlığı kurtarmak istiyorsak, acil ve çok radikal adımlar atmalıyız" dedi. Pachauri, okyanusların ısınması yüzünden mercan kayalarının dörtte birinin de yok olduğunu belirtti.

    ÇARE: YENİLENEBİLİR ENERJİ
    Raporu hazırlayanlardan biri Tony Blair hükümetinin eski Ulaştırma Bakanı Stephen Byers. Eski bakan Byers karşı karşıya olunan durumu "Önümüzde bir saatli çevre bombası bulunuyor" sözleriyle özetledi. Yayımlanması İngiltere'nin G-8 dönem başkanlığına denk gelen rapor, sanayileşmiş sekiz ülke ve diğerlerini 2025 yılına kadar elektriklerinin dörtte birini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaları konusunda uzlaşmaya çağırıyor.

    DIŞ HABERLER

  5. #15

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Çok alametler belirdi

    Küresel ısınmanın yaratacağı felaket senaryolarına bir yenisi daha eklendi. Gulf Stream sıcak su akıntısının duracağını belirten Amerikalı bilimadamı iki sonuca vardı. Biri, akıntının kesilmesiyle Avrupa buzul çağına girecek. Diğeri denizdeki planktonlar. Bu küçük canlılar yok olursa balıklar ve insanlar dahil beslenme zinciri darbe yiyecek.

    Dünya büyük bir hızla sona mı yaklaşıyor? Geçen ayın başında İngiliz bilim dergisi Nature'de yayımlanan bir rapor bütün dünyayı hayrete düşürmüş "En kötü kâbuslarımız gerçek oluyor" dedirtmişti. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bu rapor küresel ısınmanın etkisiyle dünyanın gelecek 50 yıl içinde yaklaşık 11 derece ısınacağını ortaya koymuştu. İşte Nature dergisi bu raporun ardından felaketin yanıbaşımızda yani Avrupa'da gerçekleşeceğini söyleyen ikinci bir raporu daha okuyucularıyla paylaştı. Amerika'nın Oregon Eyalet Üniversitesi'nden Andreas Schmittner, İngiliz bilimadamlarının vardığı bulguları da dikkate alarak inanılmaz bir araştırmaya imza attı. Schmitter, 11 derecelik bu inanılmaz sıcaklık değişiminin de etkisiyle Kuzey Kutbu'ndaki buzulların eriyeceğini ve eriyen buzların Kuzey Avrupa'nın daha ılıman bir iklime sahip olmasını sağlayan Gulf Stream Sıcak Su Akıntısı'nın (Kuzey Atlantik Akıntısı) durmasına sebep olabileceğini söyledi. En korkunç felaket senaryolarında yer alabilecek bu bulgu yani Gulf Stream'in tamamen durması dünyayı geri dönülmez bir yola sokabilir. Dünyanın kuzey yarıküresinin yeni bir buz devrine girmesine sebep olabilir. Gulf Stream, Meksika Körfezi'nden Atlantik Okyanusu'nu geçerek Kuzey Avrupa'ya ulaşıyor. Ve başta İngiltere, İrlanda, Fransa'nın kuzey bölümü, Belçika, Hollanda ve Almanya'nın iklimlerinin ılımanlaşmasını sağlıyor. Gulf Stream olmadan bu ülkelerin tamamı konumları gereği dondurucu havayla ve çok sert kışlarla karşı karşıya kalacak.

    BESLENME ZİNCİRİ FELAKETİ
    Schmitter'in araştırması başka bir detayı da ortaya koydu. Gulf Stream'in etkisiyle okyanus boyunca taşınan planktonlar (Suyun hareketiyle pasif olarak sürüklenen küçük canlılar) yani beslenme zincirinin ilk halkaları yok olmuş olacak. Ve başta bu planktonlarla beslenen balıklar olmak üzere bütün beslenme halkası zarar görecek. "Planktonların yok olması ölümcül bir zarar verecektir" diyen Schmitter bilgisayar programında Gulf Stream'in yok olmasının ardından planktonların 500 yılda yok olmasını inceledi. Bu süre zarfında planktonların yüzde 80'lik bölümü yok olacak. Taşıma bandı yüklenmiş torbalar gibi akıntıyla aktarılan bu canlıların yok olması da onlarla beslenen canlıların besinsiz kalmasına sebep olacak. Bu da besin zincirinin önemli halkası insanları etkileyecek.
    DIŞ HABERLER

  6. #16

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Yarından sonra'sı korkutuyor

    Ortaya atılan son senaryolar akla 2004 yılına damgasını vuran "The Day After Tomorrow" (Yarından Sonra) isimli bilimkurgu filmini getiriyor. Filmde sera gazlarının etkisiyle dünya küresel ısınma konusunda çaresiz kalıyor. Hortumlar, fırtınalar, depremler, medcezir dalgaları ve seller dünyayı tehdit ediyor. Yeni bir buzul devri dünyanın kapısındadır. Bilimadamlarının açıkladığı gibi filmde, Gulf Stream'in buzullardaki erime yüzünden soğumasıyla, Kuzey Yarımküre hızlı bir soğuma sürecine giriyor. Yüz milyonlarca insan yaşamını yitiriyor.

  7. #17

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Peki bizi etkiler mi? 'Evet, başta Anadolu'

    Akıntı değişiminin Türkiye'ye etkisini yorumlayan Türk bilimadamları: Kuraklık tarım arazilerimizi etkileyecek.

    PROF. DR. ORHAN ŞEN

    Sıcak su akıntısının değişime uğramasını yorumlayan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Orhan Şen, "Hava kütlelerinin doğuş yeri okyanus üzerleridir, yani hava kütleleri okyanusla etkileşim içerisinde doğarlar, gelişir ve karalar üzerine ilerler ve fiziksel özelliklerini gösterirler. Sıcaklıkların ve akıntıların değişmesi küresel ısınmanın parçası" diyor. Özellikle Anadolu yarımadasının kuraklıktan etkileneceğini ve tarım arazilerinin azalacağını belirten Şen, "50 derece enlemlerinin güneyinde bizim de dahil olduğumuz Avrupa'nın güney kısmındaki ülkelerde tarıma elverişli toprakların yavaş yavaş ortadan kalkacağı senaryo içerisinde yer alıyor" şeklinde açıklama yapıyor.Prof. Şen'e göre; akıntı değişimi ve buzul çağıyla birlikte planktonların ortadan kalkması 100 yıl içinde gerçekleşecek. Prof. Şen, dünyanın ortalama sıcaklığının 0,8 derece arttığına işaret ederken bu rakamın 2050 yılında 4,5 seviyesine çıktığında küresel ısınmanın etkilerini daha iyi göreceğimiz belirtiyor.

    PROF. DR. SELAHATTİN İNCECİK

    İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Selahattin İncecik, sıcaklıkların ve akıntıların değişmesine bağlı olarak kuraklıkların ortaya çıkması 1995 ve 2001 yıllarında gerçekleşen IPCC'de de (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) ele alınan konulardan biri olduğunu söyleyerek, "Küresel iklim değişikliği maalesef dünyamız içinolumlu mesajlar vermiyor. Fosil yakıtların hoyratça kullanımı sonucunda karbondioksit seviyesi yükseldi. Bu nedenle eğer herhangi bir önlem alınmaz ise dünyamız atmosferi giderek ısınacak ve 21.yüzyıl sonunda 20. yüzyıl sonundaki atmosfer şartlarından çok uzaklaşacağız" diyerek analizlerini sıralıyor. İncecik, "buzulların erimesinin tetikleyeceği ve sıcak su akıntılarını azaltıp durdurmaya varacak olan bu teoriyi biliyorum, fakat ne zaman gerçekleşeceği henüz belli değil" diyor ve Kyoto protokolünün önemini bir kez daha şu sözleriyle belirtiyor; "Kyoto bir şanstır. Ama yine de yeterli değildir.
    Nazlı GÜVEN / HABER MERKEZİ

  8. #18

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    Anlaşma var ama kimse uymuyor

    Dünya ülkeleri küresel ısınmayı engellemek için adımlar atıyor. Bunlardan en önemlisi ve tarihe geçeni 1997'de imzalanan ve şubat ayının 16'sında yürürlüğe giren Kyoto Protokolü. Japonya'nın Kyoto kentinde benimsenen ve 1998'de imzaya açılan protokolün amacı dünyada küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarının havaya karışmasını engelleme ya da azaltacak önlemler almak.

    AMERİKA İMZALAMADI
    Sera gazlarının havaya karışmasına en çok sebep olan ülke Amerika ise protokolü imzalamadı. Kyoto sözleşmesi, sanayi ülkelerini başta CO2 olmak üzere dünyanın ısınmasına yol açan gazların emisyonunu sınırlandırmak zorunda bırakıyor. Sözleşmede, Kuzey'in sanayi ülkelerinin gaz emisyonunu 2012 yılına kadar 1990 yılına göre yüzde 5.2 azaltması öngörülüyor.
    DIŞ HABERLER

  9. #19

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?

    En büyük buzdağı B15 yeniden harekete geçti

    Felaket senaryolarının değişmez parçası insan ve hayvanların hayatlarını tehlikeye sokan, geçtiği yerleri yıkan dev buzullar, doğayı ve canlıları sandığınızdan daha fazla etkiliyor. Keşfedilmesi ve isimlendirilmesinin ardından bilimadamlarının en çok dikkatini çeken buzulsa hiç kuşkusuz B15. 11 bin kilometrekarelik alanıyla, erimesi halinde Nil Nehri'ne 80 yıl yetecek kadar suya sahip olan B15 yine ilgi odağı oldu.

    3 AY ÖNCE DURDU
    Güney Kutbu'nun bilinen en büyük buz dağı "B15" yeniden harekete geçti. 2000 yılında Güney Kutbu'ndaki (Antarktika) Ross Ice Bölgesi'nden kopan buzdağı daha sonra yıllarca sürüklendi. Ve bundan yaklaşık 3 ay kadar önce Antarktika'da Drygalski buzul geçidine çaparak karaya oturdu. Aylarca rotası izlenen ve geçidi kapaması halinde doğal yaşama olduğu kadar bölgede bulunan üç araştırma istasyonunun çalışanlarına vereceği hasar hesaplanan B15'in yeniden harekete geçmesi bilim çevreleri tarafından memnuniyetle karşılandı.

    HAYVANLARI ETKİLEDİ
    Bölgede bulunan üç istasyondan biri olan Yeni Zelanda'nın Antarktika Araştırma Merkezi (Scott Base) Yöneticisi Lou Sanson, buzulun yeniden hareke geçmesiyle hem istasyonda çalışanların hem de bölgede yaşayan penguenlerin yaşamlarını kurtulduğunu söyledi. Neden şu anda harekete geçtiği bilinmeyen, yeni rotası hesaplanmaya çalışılan B15 şu anki hızı günde 900 metre... Uluslararası haber ajanslarına konuşan Sanson, "Her geçen dakika rotası hakkında yeni bir öngörüde bulunuluyor. Tam nereye gittiğini şu an bilmiyoruz. Fakat doğru yöne gittiği, kuzeye doğru ilerlediğini biliyoruz" diye konuştu. Geçtiğimiz ocak ayında B15'in geçite oturması büyük yankı uyandırmıştı.
    DIŞ HABERLER

  10. #20

    Re: Sibirya kıyamet alameti mi?



    İşte küresel ısınmanın soğuk yüzü

    İngiliz Cambridge Üniversitesi'ne bağlı Antarktika Araştırma Grubu'nun son tespitleri artık dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ortaya koydu.

    İklim değişikliğini konu alan en büyük uluslararası toplantılardan birine ev sahipliği yapan İngiltere'de açıklanan bir rapora göre Antarktika'nın batısındaki buz tabakası da erimeye başladı. Son 50 yılda 13 bin kilometrekarenin üzerinde buz tabakasının küresel ısınmaya yenik düştüğünü hatırlatan bilim adamları Antarktika'daki buzların erimesinin ilk sonucunun, deniz suyu seviyesinde 5 metrelik bir yükselişle kendini göstereceğini belirtiyorlar.

    "İYİMSER OLAMAYIZ"
    Peki bu olay dünyayı nasıl etkileyecek? Araştırmacılar henüz belki de "felaket tellallığı" ile suçlanmamak için bu konuda net görüşler ortaya koymuyorlar. Profesör Chris Ripley de araştırmayla ilgili açıklamasında yalnızca yaklaşan ve oldukça "büyük" olacağı düşünülen felaketle ilgili uyarılarda bulunmakla yetindi. Ripley şöyle dedi; "Dört yıl önce Birleşmiş Milletler'in hazırladığı raporda bu endişeler dile getirilmişti ve ne yazık ki endişelerimizde haklı olduğumuzu gördük. Ancak daha önce buz tabakasının 2100 yılından önce parçalanmayacağı öngörülüyordu. Fakat incelemelere bakılırsa bu kadar iyimser olamayız. Bir felaket gerçekleşmeden önce mutlaka duruma el koymak zorundayız."

    DEV ARTIK YÜRÜMEYE BAŞLADI
    20-30 yıl içinde küresel ısınmanın dünyada çok önemli etkilere yol açacağını söyleyen Chris Ripley "Bu buz tabakası, buzulların kaymasını engelleyici bir destekti ve artık olması gereken yerde değil. Bu nedenle buzullar, eskiye oranla, altı kat hızla okyanusa kayıyor. Antarktika'nın batısında ise deniz suyundaki ısınma, buz tabakasının alttan incelmesine, "buz erozyonuna" neden oluyor. Eğer buzlar tahmin edilenden daha hızlı eriyorsa sonucu kestirilemez. Ancak artık Antarktika'yı uyuklayan dev bir buz kalıbı olarak düşünmek mümkün değil. Dev artık yürüyor" dedi.

    DIŞ HABERLER







Benzer Konular

  1. Cevap: 14
    Son Mesaj: 09 Ocak 2009, 15:36
  2. Bu Hafta Sibirya soğuğu ve KAR geliyor
    Konuyu Açan: aegean_3740, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 6
    Son Mesaj: 21 Ocak 2008, 10:15
  3. küçük kıyamet
    Konuyu Açan: cigdemay, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 29
    Son Mesaj: 08 Ocak 2008, 17:26
  4. Biri bana bunların YAŞLANMA alameti olmadığını söylesin:))
    Konuyu Açan: Inci&Deniz, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 64
    Son Mesaj: 04 Temmuz 2006, 23:46

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.