SİNEMA FORUMU: Vizyondakiler, klasikler, tavsiyeler, yorumlar....

[Esra_Aytekin]

Cara, mahkeme için psikolojik danışmanlık yapan bir psikayatristdir. Hastalarından biri bölünmüş bir kişilğe sahiptir. Cara, hastasının kişiliklerinin birer cinayet kurbanı olduğunu keşfeder. Bunun üzerine idealist doktor, zamana karşı yarışarak cinayetlerin esrarını hastası ile gerçekleştirdiği seanslarda çözmeye çalışır.


Filmin konusu farklıydı ancak pek korkmadım ben.

Hasta yatağımda, annemim sıcacık çorbası eşliğinde bu filmi izlerken kötü vakit de geçirmedim ancak.

Filmde mistik olayların olması (severim aslında ama, sanki bu konuya gitmemiş bence) ve sonu çokça sevdirmedi belki de filmi bana.

Ardından bilmem kaçıncı kez izlediğim Kuzuların Sessizliği ana yemek gibiydi.

[~~GÜL~~]

Yapım:2009 ~ Almanya, Danimarka, İsveç Tür:Gerilim, Gizem Yönetmen:Niels Arden Oplev Oyuncular:Noomi Rapace, Michael Nyqvist, Sofia Brattwall, Gunnel Lindblom, Stefan Sauk, Alexandra Pascalidou, Alexandra Eisenstein, Annika Hallin, Barbro Enberg, Björn Granath, Christian Fiedler, David Dencik, http://www.cineclup.net/wp-content/uploads/Ejderha-Dovmeli-Kiz1.jpg Emil Almén, Ewa Fröling, Fredrik Ohlsson, Georgi Staykov, Gösta Bredefeldt, Henrik Knutsson, Ingvar Hirdwall, Isabella ısacson, Jacob Ericksson, Jan Mybrand, Julia Sporre, Kalled Mustonen, Karl Oscar Törnros, Laura Lind, Lena Endre, Lennart R. Svensson, Lisbeth Åkerman, Louise Ryme, Magnus Stenius, Margareta Stone, Marika Lagercrantz, Michalis Koutsogiannakis, Mikael Rahm, Nina Norén, Pale Olofsson, Peter Andersson, Peter Haber, Reuben Sallmander, Sofia Ledarp, Sven-Bertil Taube, Tehilla Blad, Tomas Köhler, Willie Andréason, Yasmine Garbi Senaryo:Nikolaj Arcel, Rasmus Heisterberg Senaryo (Kitap):Stieg Larsson Yapımcı:Søren Stærmose Görüntü Yönetmeni:Eric Kress Müzik:Jacob Groth Süre:2 saat 32 dkGösterim Tarihi:17 Eylül 2010



Çok güzel bir film ne kadar dikkatsiz olduğunuzu anlayacaksınız.

[Anci]

Filmin ismine kanıp romantik bir aşk filmi sanmayın sakın.

Ben de biraz öyle bir beklentiyle girdim ama daha önce eleştirileri okuduğum için farklı bir film de bekliyordum tabi .


Filmin konusu ilginç: 40 Lı yaşlarındaki MArgaret bir gün mektuplar almaya başlar. Mektuplar kendisinden gelmektedir.Ama 7 yaşındayken yazdığı mektuplar. Bu mektupları okumaya başlamasıyla hayatını sorgulaması da başlar .Film böyle geri dönüşlerle ,gayet güzel işlenmiş ama genel olarak vasat sayılrıdı. Başroldeki Sophia Marceau hala genc hala güzel ve hala zayıf

Benim koca filmden felaket sıkıldı.Ben ara ara çıksak mı acaba düşündüm ama bir yandan da gidişatı merak ettim ve sonuna kadar izledim .

10 üzerinden en fazla 6 verebilirim .Kendimi de tebrik ediyorum,daha heyecanlı filmerde uyumayı başardığım bu filmde gözlerimi pörtlettim

[canom]

KÖR NOKTA...

Türü: Dram / Spor
Yönetmeni : John Lee Hancock
Senaryosu : John Lee Hancock , Michael Lewis (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Alar Kivilo
Müzik : Carter Burwell
Yapım : 2009, ABD , 128 dk.

Rekorlara imza atarak IMDB’de dahi 35,800 oy ile 7.7 Puan alan Filmde; Fakir ve aşırı derecede iri bir genç olan Michael Oher bir kolej futbol takımına girince, kendi ve çevresindekilerin hayatı tümden değişir.

Michael Lewis’in The Blind Side: Evolution of a Game adlı romanından uyarlanan film vizyona girdiği ilk hafta Box Office US’te ikinci sırada yerini aldı.


KOCA MAYK ın hikayesini ben çok beğendim.arada duygulandım da.izlemediyseniz izleyin bence

bu arada bu foruma yazdım ya çok mutlu oldum,iyi bir film izleyicisiyken bir anda yok oldum,tekrar burda olacağım inşallah

[blueblue]

Uzun zaman sonra nihayet "nihayet" dedigim bir film seyrettim. Cok tavsiye ederim.

Ister
- iyi bir kurgusu olan entrika filmi seyredeyim diye
- ister Pierce Brosnan bana baksin ben de ona bakayim diye
- ister gercekte Tony Blair ve karisini anlattigi dusunuldugu icin guncel politika diye
- ister Roman Polanski montajini hapishanede yapsa bile super film yapiyor, adamin cesedi bile iyi yonetmenlik yapacak diye
- ister Sex and the City'nin Samantha'si iyi oyuncuymus ya demek icin
- meraklisina Ewan McGregor ve James Belushi'yi gormek icin
- ister super tekinsiz, cok guzel cekimleri olan ve muhtemelen oscara bri kac dalda aday olacak bir film seyretmek icin seyredin. alip da baskasina vermezlerse ben en iyi yonetmen, en iyi muzik ve en iyi erkek oyuncu odullerni kafadan verdim

ayy bu sene shutter island ve inception da var... leornardo da ister odul modul napcaz bilmem

Hele bir yagmurda bisiklete binme sahnesi var meraklisi olan var mi bilmiyorum ama David Lynch sahneleri tadinda..

Ayy cok sevdim bir daha izleeycegim.

[Anci]

Bendeniz Robert Downey Jr. hastasıyım ama bu filme biraz fazla gelmiş gibi geldi bana ,bilemiyorum. Ama Zach Galifianakis çok iyiydi. Çok güldürdü beni.Rolunun adamı olmuş tam .

İlk yarının başlarında sıkıldım ,hatta tam uyukluyordum ki ,arkadaşım dürtünce açıldı gözlerim.Sonrası eğlenceliydi .
Yine de Allah böyle arkadaştan korusun herkesi .Zavallı Robert'ciğimin başına gelmeyen kalmadı





Burası çok iyiydi ))


Kısacası tavsiye ederim.

[medip]

vasat bulanlar çoğunlukta okuduğum yorumlardan ama oldukça beğendim.
ve yeminlen jude law filmi olmasının bunda bir etkisi yok, her ne kadar kendisini izlemeyi özlemiş olsamda.

aman aksiyon olsun, olmazsa olmazlarımdan değildir, ancak bunun aksiyonu da kadınca duygularıma barnak bastı.

"keser döner sap döner gün gelir devran döner" mi desem, "yapma etme dünyası bu dostum"la mı pekiştirsem bilemedim ama keyifle izlediğime eminim

filmin başlangıç noktası:


filmin dönüm noktası:


filmin çözümlenme noktası:


heyt be koçum noktası:


bir de "nasıl yaa, neden ki" ve kilit noktaları var ama onlara uygun resim bulamadım.

[shushu]

Her ne kadar filmin konusu farklı işlenişi ve görselleri süper de olsa beni pek sarmadı, gereksiz uzun geldi.

Tür : Bilim Kurgu / Gerilim / Dram / Gizem
Gösterim Tarihi : 30 Temmuz 2010
Yönetmen : Christopher Nolan
Senaryo : Christopher Nolan
Yapım : 2010, ABD / İngiltere , 148 dk.


Oyuncular

Leonardo DiCaprio (Cobb) , Ken Watanabe (Saito) , Joseph Gordon-Levitt (Arthur) , Marion Cotillard (Mal) , Ellen Page (Ariadne)

Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği herşeye malolmuştur.

Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız “başlangıç”ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.

[shushu]

Yıldız oyuncuların bir araya geldiği, üç kadının kesişen hayatlarını konu alan dokunaklı bir dram: Gabriel Garcia Marquez’in oğlu Rodrigo Garcia’nin son filmi, kadınlık ve annelik kavramlarını mercek altına alıyor.

Üç ünlü Meksikalı yönetmenin, Alfonso Cuaron, Alejandro Gonzalez Inarritu ve Guillermo del Toro’nun yürütücü yapımcılığını üstlendiği Anneler ve Kızları üç kadını izliyor:

Elizabeth (Naomi Watts), güzelliğinin farkında olan ve bunu yararına kullanan başarılı ve zeki bir avukattır. Ne zaman bir konuda galip gelemeyeceğini veya durumla başa çıkamayacağını anlasa, cazibesini kullanır; bu patronuyla (Samuel L. Jackson) romantik bir ilişkinin başlangıcına yol açacak olsa da ya da gereğinden fazla arkadaşça davranan komşusu ve kocasını (Carla Gallo ve Marc Blucas) kontrol etmek için de olsa cazibesini kullanmaktadır. Karen (Annette Bening) ise yürekli ama bunu asla göstermeyen bir sağlık uzmanıdır. 14 yaşındayken doğurduğu kızını evlatlık vermiş ama bunu hiç atlatamamıştır – acısı onu etrafındaki herkese karşı acımasız ve sert bir hale getirmiştir, iş arkadaşı olan ve ona ilgisi açık olan Paco’ya bile (Jimmy Smits). Lucy de (Kerry Washington) kocasıyla çocuk sahibi olamamış ve hep hayal ettiği aileye sahip olmak için evlatlık almayı planlayan bir 20 yaşında bir kadındır. 3 kadının hikayesi annelik duygusu etrafında birleşir.

Aman aman bir film değil, ama konu annelik olunca sevdim diyebilirim.

[canom]

Zaman Yolcusunun Karısı...

Oyuncular

Rachel McAdams (Clare Abshire) , Eric Bana (Henry DeTamble) , Ron Livingston (Gomez) , Brooklynn Proulx (Genç Clare) , Arliss Howard (Richard DeTamble) , Hailey McCann (Alba) , Stephen Tobolowsky (Dr. David Kendrick) , Alex Ferris (Genç Henry)

Maceracı ruhlu Henry DeTamble'ın çok nadir rastlanan genetik bir bozukluğu vardır. Henry, istem dışı kendi hayatının farklı dönemlerine seyahat edebilmektedir. Bu farklı zamanlara yaptığı yolculukların birinde gelecekte eşi olacak 6 yaşındaki Clare Abshire ile tanışır.

Ressam olan Clare, yıllar sonra tekrar karşılaştıklarında uzun süredir beklediği Henry ile evlenir. Başta Henry'nin aniden ortadan kaybolmalarının üstesinden gelebileceğini düşünen Clare giderek yalnız kalmaya başladıkça aşkını da sınamak zorunda kalacaktır.

Audrey Niffenegger'ın çok satan bilim-kurgu romanından beyazperdeye uyarlanan Zaman Yolcusunun Karısı, Rachel McAdams ve Eric Bana gibi başarılı isimleri bir araya getiriyor.

ben beğendimm