4. Sayfa - Toplam 23 Sayfa var BirinciBirinci ... 2345614 ... SonuncuSonuncu
Toplam 227 sonuçtan 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #31
    Üyelik Tarihi
    17 Aralık 2004
    Bulunduğu Yer
    İSTANBUL
    Mesaj
    155

    Re: buda kendime olsun:)

    mine bende kendime gönderebilirmiyim?


    MEĞER

    ben ne çok hata yapmışım meğer
    gözüm kapalı bakmışım meğer
    yıllar geçmiş ben saymışım meğer
    dostum sanıp aldanmışım meğer

    yıllarca sürer sanmışım meğer
    boşa kalbimi açmışım meğer
    vakit kaybıydı diyemem ama
    sen hiç dostum olmamışsın meğer

    olsun varsın pişman değilim
    biraz üzüldüm hepsi bu

    ağlamam artık gidenlere
    ağlamam artık bitenlere
    ağlamam artık üzenlere
    ihanet edenlere

    ben ne çok hata yapmışım meğer
    seni yokken var saymışım meğer
    yollar gitmiş ben kalmışım meğer
    aşkım deyip hapsolmuşum meğer

    bir ömür sürer sanmışım meğer
    ben boşa kürek çekmişim meğer
    vakit kaybıydı diyemem ama
    senden çoktan vazgeçmişim meğer

    umarım bencillik olarak görmezsiniz...

  2. #32

    CANIM ARKADAŞLARIM HALE (ERENER) , AYŞE (AYŞE-EGE),NİHAL (İÇİM) VE BEB SİZLER İÇİN

    bir kıvılcım düşer önce
    büyür yavaş yavaş
    bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş
    dolduramaz boşluğunu ne ana ne kardaş
    o en güzel o en sıcak duygudur arkadaş

    ortak olmak her sevince her derde kedere
    ve yürümek ömür boyu beraberce elele

    olmasın hiç o ta içten gülen gözlerde yaş
    birgün gelip ayrılsak bile(Allah korusun)
    sizinle canım arkadaşlarım


    MELİKE DEMİRAĞ

  3. #33
    Üyelik Tarihi
    10 Mart 2004
    Bulunduğu Yer
    Atatürk ün izinde...
    Mesaj
    6.077

    Mirbe (funda) ya

    DAĞ BAŞINDA

    Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
    rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
    senin etinden, tırnağından ayrı,
    senin kokundan uzak.

    Benim güzelim,
    benim ceylan bakışlım,
    benim kafamın ateşi,
    yüreğimdeki.
    Mümkün mü şu anda rüzgar olmak, kuş olmak,
    şu anda üç dört portakal almak, getirmek sana,
    sana tuzlu badem,
    kabak çekirdeği.

    Şu anda hiçbir şey mümkün değil.
    Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzağım ben.

    Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

    Hayır, güzelim,
    hayır, ceylan bakışlım,
    hayır, kafamın ateşi, hayır,
    hayır, yüreğimdeki.
    Şu anda mümkün en güzel olan tek bir şey vardır:

    Yanarak sevmek seni.

    A.KADİR



  4. #34

    Re: buda kendime olsun:)

    BÜTÜN SİTEYE.....

    SERENAT
    Yeşil pencerenden bir gül at bana
    Işıklarla dolsun kalbimin içi,
    Geldim işte mevsim gibi kapına.
    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiy.

    Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
    Ben aşkımla bahar getirdim sana,
    Tozlu yollarından geçtiğim uzak
    İklimden şarkılar getirdim sana.

    Şeffaf damlalarla titreyen ağır
    Goncanın altında bükülmüş her sak;
    Senin için dallardan süzülen ıtır,
    Senin için, yasemin, karanfil, zambak.

    Bir kuş sesi gelir dudaklarından,
    Gözlerin gönlümde açan nergisler,
    Düşen bir öpüştür dudaklarından
    Mor akasyalarda ürperen seher.

    Pencerenden bir gül attığın zaman
    Işıklarla dolacak kalbimin içi.
    Geçiyorum mevsim gibi kapından
    Gözlerimde bulut, saçlarımda çiy.
    Ahmet Muhip DRANAS



  5. BU DA KENDİME.....

    Çok sevmiştim çok
    Gitti artık yok
    İşte bu halim
    Mecburen sarhoş

    Aaa...Atın beni denizlere
    Yalan dünya size kalsın
    Ayrılmam sevgilimden
    Bir daha sevemem ben

    Kolay mı kolay mı sevda bu kolay mı
    Yaşandı yıllarca roman gibi
    Gözlerim yollarda geçti bir gün daha
    Ağlamak geliyor içimden
    Aaa...Atın beni denizlere

    *

  6. #36
    Üyelik Tarihi
    10 Mart 2004
    Bulunduğu Yer
    Atatürk ün izinde...
    Mesaj
    6.077

    Banu Korkmaz için..çok özledim seni:(

    BEN SENSİZ BURDA

    Yaslanıp omuzuna gecenin
    sabahı karşılar gibi,
    ama dünyaya günaydın diyemeden.

    Yatar gibi çimenler üstünde,
    ama çimenlerin kokusunu alamadan.

    Koşar gibi denize doğru,
    ama denizde kulaç atamadan.

    Uzanır gibi bir çocuğun başına,
    ama çocuğun başını okşayamadan.

    Tırmanır gibi gürbüz bir ağaca,
    ama ağaçtan bir meyve koparamadan.

    Kavuşur gibi eski bir dosta,
    ama eski dosla kucaklaşamadan.

    İş başında türkü söyler gibi,
    ama sesimi ben bile duyamadan.

    A.KADİR



  7. #37
    Üyelik Tarihi
    30 Temmuz 2004
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    11.376
    Blog Girişleri
    1

    Bu benim evet bu Ben'im

    BEN SENİN EN ÇOK

    Ben senin en çok sesini sevdim
    Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
    Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
    Bana her zaman dost, her zaman sevgili

    Ben senin en çok ellerini sevdim
    Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
    Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
    En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

    Ben senin en çok gözlerini sevdim
    Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
    Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
    Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

    Ben senin en çok gülüşünü sevdim
    Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
    Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
    Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

    Ben senin en çok davranışlarını sevdim
    Güçsüze merhametini, zalime direnişini
    Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
    Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

    Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
    Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
    Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
    Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

    Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
    Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
    Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
    Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

    ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN



  8. #38
    Üyelik Tarihi
    30 Temmuz 2004
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    11.376
    Blog Girişleri
    1

    Bu MAXa - Bir Ahmet Kaya şarkısı, sanırım melodisini bilirsin-

    ŞAFAK TÜRKÜSÜ

    1
    Beni burada arama anne
    Kapıda adımı sorma
    Saçlarına yıldız düşmüş
    Koparma anne
    Ağlama

    Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
    Gözlerim şafak bekledim
    Uzarken ellerim
    Kulağım kirişte
    Ölümü özledim anne
    Yaşamak isterken delice

    2
    Bugün görüş günü
    Günlerden salı
    Islak
    Sarı bir yağmur
    Ülkemin neresine bakarsa ay
    Orada yitik bir anne ağlıyor
    Sen aralıyorsun yağmuru
    Acıdan sırılsıklam alnına siper edip elini
    Sonra bir umut koşuyorsun
    Yüreğin avcunda
    ısırırken
    çırpıntı gözlerini
    (ah verebilseydim keşke
    yüreği avcunda koşan
    herbir anneye
    tepeden tırnağa oğula
    ve kıza kesmiş
    bir ülkeyi armağan
    koşma anne
    birdenbire batacak olan
    düş denizinde yarattığın umut sandalıdır
    oysa benim için gece
    ışık hızıyla koşan
    kısa ve soğuk bir zamandır
    bu yüzden boğuk seslerle geldiler bir şafak
    uykusuz
    yorgun
    ve korkak

    3
    sanırım baytardı
    yüreğimin depreminde rihter ölçeği çatlarken
    ölebilir raporu veren beyaz önlüklü doktor
    boşver hipokrat amca
    üzülme ne olur
    sen de anne
    sen de üzülme
    hücremin dört bir köşesinde el ayak izlerimi
    ciğerlerimde yırtılan bir çığlıkla hazır beklediğim
    ve korkunç bir sabırla birbirine eklediğim
    korkak kahraman gecelerimi
    düşlerimle sınırsız
    diretmişliğimle genç
    şaşkınlığımla çocuk devrederken sıradakine
    usulca açılıverdi
    yanağımda tomurcuk

    pir sultan'ı düşün anne
    şeyh bedrettin'i
    börklüce'yi
    torlak kemal'i düşün anne
    hala kanaması nedendir faşizmin göğsünde
    utangaçlığı bile vuramadan yanaklarına yasının
    onsekizinde ölümüne pervasız yürüyen
    ince bilekli çıplak ayaklı tanya'nın
    deniz'i düşün anne
    her mayıs şafağında uzun
    uzun döverken darağaçlarını
    ve o şafaktan doğma
    onbir yaşını çiğneyip yürüyen çocukları
    insanları düşün anne
    düşün ki yüreğin sallansın
    düşün ki o an
    güneşli güzel günlere inanan
    mutlu bir yusufçuk havalansın

    4
    sıcak omuzlar değerken omzuma
    buz üstünde yürüdüm yıllar boyu
    bayraklar ve türkülerle
    kopunca memelerinden o mükemmel yaşama

    kurşunlar sıktılar alnıma
    açık alanlarda ağır
    kartalların konup kalktığı
    yalçın kayalardan biriydim
    ölüp dirildim yeniden
    güneşli güneşsiz akşamlarda

    mutlu yarınlar adına
    özgürlük adına ekmek adına
    üstüne vardım kuyruğu kanlı itlerin
    dirilip dönmesin diye hiroşimalar
    tahtadan atların boynuna çıplak
    ölümlerle yatmasın diye çocuklar
    aç gözlerle bakmasın diye çocuklar
    kardeşlik adına
    havadaki kuş denizdeki balık adına
    yürüdüm yıllar boyu

    dönüp bakmadım arkama
    ıraktı gözlerim çok ırak
    izim kalır mı bilmem yürüdüğüm yolda
    kalsa da silinir gider
    yalnızca bir ağıt gibi çakılır
    ardımca gelenlere gözlerimi yaktığım yer

    5
    tören adımlarıyla ölmek
    ne garip şey anne
    kanlı karanlık bir oyunda baş oyuncuyum
    bütün gözler üstümde

    sürüyor gecenin karnında şafağa bakan oyun
    masa üstünde üşüyen bir sigara
    yanında küçücük bir cam bardak
    içinde rengi bu gecenin
    cılız titrek bir kibrit
    kağıt kalem
    sandalye
    geride flu
    yağlı
    büküm büküm bir ip
    ve çingene kuralına uygun
    değişmez dekoru mudur
    idam mahkumunun

    6
    kırılacak cammışım gibi davranıyorlar
    yüzlerinde zoraki çatılmış bir hüzün
    oysa birazdan boynumu kıracaklar
    pul pul dökülecek yaz siyasi eylül'ün

    ben ölümü asıl az ötede titreyen
    çingenenin kara killi ellerinde gördüm
    anladım ki küllenen sigaradır
    soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm

    yani benim güzel annem
    alacaşafağında ülkemin
    yıldız uçurmak varken
    oturup yıldızlar içinde
    kendi buruk kanımı içtim

    7
    ne garip duygu şu ölmek
    öptüğüm kızlar geliyor aklıma
    bir açıklaması vardır elbet
    giderken darağacına

    8
    geride
    masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
    bağışla beni güzel annem
    oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
    elleri değsin istemedim
    gözleri değsin istemedim
    ağlayıp koklayacaktın
    belki bir ömür taşıyacaktın koynunda

    usul adımlarla yürüdüm ömrümü
    karşımda kurum kurum-laşan darağacı
    (tarlakuşu korkmaz ki korkuluktan
    ökse de olsa dört bir yanı)
    birdenbire acıdı boynum
    gelecekler var birbiri ardınca genç
    yakışıklı

    ne olur işçi kadınım
    az yumuşak dik
    şu kefenin yakasını

    9
    yaşamak ağrısı asıldı boynuma
    oysa türkü tadında yaşamak isterdim
    çiçekleri kokmak ırmakları akmak
    yaz boyu çobanaldatanlara aldanmak
    su başlarında aylak sektirmek kavalımı
    sonra bir çocuğun afacan bacaklarında
    anavarca kayalıklarına tırmanmak isterdim
    o güzel günleri görenler arasında
    bir soluk ben de yaşamak isterdim
    bir de luvr müzesinde seyretmek gizliden
    öperken siya-u jakond'u tebessümünden
    işte o an saçlarından yakalamak dolunayı
    bir de yirmibeş kilometreden görebilmek
    nazım'ın gözleriyle pırıl pırıl moskova'yı

    ölmek ne garip şey anne
    bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
    sedef kakmalı bir kutu içinde
    vermek isterdim çocukların ellerine
    sonra
    sonra benim güzel annem
    damdan düşer gibi
    vurulmak isterdim bir kıza

    10
    künyemi okudular
    suçumuz malum

    gecenin kıyısında durmuşum
    kefenin cebi yok
    koynuma yıldız doldurmuşum
    koşun çocuklar çocuklar koşun
    sabah üstüme
    üstüme geliyor
    yanlış mı duydum yoksa
    erkenci bir horoz mu ötüyor
    keskin bir acı bilenmiş
    gitgide yaklaşıyor sonum

    iri sözlerim yoktu söyleyecek
    usulca baktım yüzlerine
    bin yıllık iskeletleri çatırdayarak
    göçtü ayaklarının dibine

    korkutamadılar beni anne
    avlunun ortasında çatık bir kaş gibi duran
    darağacı
    bir zaman rüzgarda
    saçını tarayan telli kavak değil mi
    boynumdaki kemendi bir öğle sonu bükerken o kız
    sarı sıcak sevdasını düşünmedi mi
    söyle anne
    o çingene
    bir çiçek bahçesi kadar sıcak sokağımızdan
    bağıra çağıra geçen bohçacı kadını
    sevmedi mi çılgınca

    11
    kurulmuş tuzaklar yok artık yolumda
    işkenceler zindanlar hücreler
    savunmak yok mutlu tok bir yaşamı
    açlık grevlerinde beynimi bir sıçan gibi kemiren
    mideme karşı
    kısacası
    bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
    gülmek umut etmek özlemek
    ya da mektup beklemek
    gözleri yatırıp ıraklara

    ölmek ne garip şey anne
    artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
    şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım
    mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
    baba olamayacağım örneğin
    toprak olmak ne garip şey anne
    ceplerimde el yerine balyoz taşırken
    korkunç bir merakla beklerken kurtuluş haberlerini
    ve yüreğimin ırmakları taştı
    taşacakken
    ölmek ne garip şey anne

    uçurumlar ki sende büyür
    dağdır ki sende göçer
    ben yaprak derim çiçek derim
    çam diplerinde açmış kanatlarını kozalak derim
    gül yanaklı çocuğa benzer
    yine de
    oğlunu yitirmek kimbilir
    ne garip şey anne

    12
    beni burada arama anne
    kapıda adımı sorma
    saçlarına yıldız düşmüş
    koparma anne
    ağlama
    kırıldıysa düş evinin kapısı
    bütün kırık kapıların çağrılışıyım
    kızların yanaklarında çukurlaşan
    biten başlayan aşkların ortasındayım
    her kavgada ölen benim
    bayrak tutan çarpışan
    her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
    özlem benim kavga benim aşk benim
    bekle beni anne
    bir sabah çıkagelirim

    bir sabah anne bir sabah
    acını süpürmek için açtığında kapını
    umarım kurtuluş haberleriyle dönmüş olur
    çam ve kekik kokuları içinde acı yüzlü çocuklar
    o zaman nasıl indirilmişlerse şen şakrak
    öylece kalkar uykudan şalterler
    dişleyip tükürmeden sigaralarını
    türkü tadında giyinirken işçiler

    bir sabah anne bir sabah
    acını süpürmek için açtığında kapını
    adı başka sesi başka nice yaşıtım
    koynunda çiçekler
    çiçekler içinde bir ülke getirirler
    başlarını koymak için yorgun dizine
    sen hazır tut dizini anne
    o mükemmel güne


    Nevzat ÇELİK


  9. #39
    Üyelik Tarihi
    20 Ocak 2003
    Bulunduğu Yer
    Her türlü forum
    Mesaj
    25.591

    En güzel şiirler ve en güzel şarkılar herkese gelsin :)

    Ne yapayım ben şiir konusunda özürlüyüm.

    Şarkı konusunda da düşündüm düşündüm aklıma hep klasik türk müzikleri geldi

  10. #40
    Üyelik Tarihi
    08 Ekim 2003
    Bulunduğu Yer
    Bulunamadı. Hala aranıyor :))
    Mesaj
    15.971

    şu an bunu dinliyorum hoşuma gitti diye yazıyorum.

    Şu garip halimden bilen işveren azlı
    Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
    Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
    Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

    Ben aglarsam aglayıp, gülersem gülen
    Bütün dertlerım anlayıp, halımı bılen
    Sankı kalbımı bılerek, yüzüme gülen
    Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen

    Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
    Hiç bir tabib şu yarama melhem olmuyor
    Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
    Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Benzer Konular

  1. Şiir sözü, yardım talebi...
    Konuyu Açan: Yildirmaz, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 10
    Son Mesaj: 14 Nisan 2011, 15:06
  2. "Şarkı Sözü Bulma" oyunu
    Konuyu Açan: _moonlight_, Forum: Geyik.
    Cevap: 839
    Son Mesaj: 17 Ağustos 2009, 17:09
  3. ödül kazanan şarkı sözü
    Konuyu Açan: maximum_moment, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 18
    Son Mesaj: 19 Eylül 2006, 04:15
  4. Cevap: 13
    Son Mesaj: 18 Haziran 2006, 21:41
  5. Cevap: 26
    Son Mesaj: 01 Temmuz 2005, 14:44

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.