2. Sayfa - Toplam 3 Sayfa var BirinciBirinci 123 SonuncuSonuncu
Toplam 22 sonuçtan 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #11

    Re: "iyi öğretmen" kavramının içeriği nedir?

    İyi öğretmen öncelikle çocukları seven, mesleğini seven, yeniliklere açık,sürekli kendisini yetiştiren, okuyan,öğrencilerinin her türlü sorunları ile ilgilenen, öğrencisine sevecen davranan ve sabırlı olan öğretmendir.

    Tabi özellikle İstanbul'da 50 kişilik sınıflarla ve geçim sıkıntısı ile öğretmen nasıl bu özellikleri taşısın Bu da ayrı konu.

  2. #12
    Üyelik Tarihi
    31 Ocak 2003
    Bulunduğu Yer
    türkiye/istanbul
    Mesaj
    8.322

    Re: "iyi öğretmen" kavramının içeriği nedir?

    öğretmek bir yetenek işidir. (bunu çok iyi biliyorum, çünkü hayatımın bir döneminde ben de çok iyi bildiğim birşeyi öğretme tecrübesinde bulundum..) herkes bildiği şeyi anlaşılabilir bir şekilde aktaramaz karşısındakine.. bundan yola çıkarak, ilk kriterim öğretme yeteneğine sahip bir insan olmasıdır öğretmenin.. ikincisiyse özellikle ilkokul öğretmenleri için, çocuk psikolojisinden anlaması ve öğrencileri arasında ayrım yapmadan olabildiğince eşit davranmasıdır. bir de tabii çok önemli olan ve bunlardan ayrılamayacak bir şey daha, insan sevgisine sahip olması..
    böyle bir öğretmen bulan haber versin bana.. ah, 2 ilkokul öğretmenim oldu, ikisi de böyleydi işte.. sevgiyle anıyorum onları..

    not: hep söylerim, öğretmenler, doktorlar, hukukçular psikolojik ve ahlaki olarak mesleğe hazır olup olmadıklarına dair bir test/sınav vb den geçmeliler mesleğe başlamadan.. keşke mümkün olsa, değil mi?

  3. #13
    Üyelik Tarihi
    21 Mart 2003
    Bulunduğu Yer
    Gündüz Avrupa - Gece Asya
    Mesaj
    18.319

    Re: "iyi öğretmen" kavramının içeriği nedir?

    Arkadaşlar,


    Herşeyi yazmışlar
    ekliyeceğim şey;
    Çocuğuma örnek olabilecek davranışlar içerisinde olması.



  4. #14
    Üyelik Tarihi
    27 Mart 2003
    Bulunduğu Yer
    Koşuyolu İstanbul
    Mesaj
    1.282

    İyi öğretmen

    Çocuğun ruh halini anlayan

    Onun gözüyle olayları değerlendirebilen

    Sabırlı

    Güler yüzlü

    Babacan veya anaç

    Konusuna hakim ve bilgili

    Gündemi takip eden , bilgilerini güncelleyen

    Veli ile iş birliği yapabilen

  5. #15

    Re: Dayağın mazereti olabilir mi?

    Gecen gun CNBC-e'de konusu, ABD'deki devlet liselerinden (varoş) birindeki olaylar olan bir dizi seyrettim. Cok kısaca bahsedip konuyu bağlayacağım.

    Sanırım lise 2. sınıf öğrencilerinden bir kız, bayan öğretmenin (22 senelik tarih öğretmeni, bazı kişisel problemleri var ancak öğretmen olarak çok başarılı)ders anlatımı sırasında, erkek öğrencilerden birisine cinsel gönderimde bulunuyor (bacak ve göğüs gösterme). Öğretmen kızı ikaz edip "ilerde kendisine vücudunun değil, kafasının yardımcı olabileceğini" söylüyor. Kız öğretmene aşağılar bir şekilde cevap veriyor. Bunun üzerine öğretmen kıza iyice yaklaşıp "Eğer beynini kullanmak yerine vucudunu kullanmayı tercih edersen, 28 yaşına geldiğinde 48 gibi görünür, doğurduğun bir yığın çocuğa bakabilmek için de, o özendiğin kadınların tuvaletlerini temizlersin" diyor. Bunun üzerine kız öğrenci, öğretmene sıkı bir tokat atıyor. Ve öğretmen de kız öğrenciye bir tane indiriyor. Sınıf dağılıyor. Öğretmen müdüre gidiyor. Durumu anlatıyor. Müdür hemen özür dilemesini söylüyor! Bu arada kızın annesi gelip öğretmene çatıyor. Öğretmen "kızınız da bana vurdu" dediğinde, anne "o daha çocuk..."diye cevap veriyor. Müdürü "özür dile" uyarısını öğretmen kabul etmiyor; çünkü kendini haklı görüyor. Öğretmenler odasında durumu anlatıp öğretmen arkadaşlarından destek istiyor. Tek bir öğretmen dısşında herkes "o bir çocuk, nasıl kalkar da ona aynı şekilde yanıt verir ve tokat atarsın" diyerek destek veremeyeceklerini söylüyorlar. Kendisine destek olmak isteyen yaşlı öğretmenlereden birisi ve eski günlerdeki gibi dayağın okula geri gelmesini istiyor. Ve tabii ki bizim bayan öğretmen onun desteğini istemiyor çünkü amacı dayağı savunmak değil yaptığının doğruluğunu (bu case için) kanıtlamak. Bu sıarad müdür sürekli olarak özür konusundaki ısrarını yineliyor. Ve diyor ki "eğer devam etmek istiyorsan öğretmenliğe özür dile"...Prosedür gereği aile birliği toplanıyor. Öğretmen karşılarına çıkıyor. Ve diyor ki "Ben 22 senelik öğretmenim. 16 yaşında bir kız bana sınıfımda tokat attı. Herşey bir yana kendinizi düşünün. Aniden tokat yeseniz refleks olarak zaten karşılık veririsniz. Üstelik şu anda sadece beni suçlayıp okuldan atmayı düşünürken, o eli kolu serbest dolaşıyor". Aile birliği başkanı "söylediklerinizde doğru taraflar var ama hiçbir neden, o çocuğa tokat atmanız için gerelçe olamaz. O daha çocuk" cevabını veriyor. Son toplamda öğretmen "öğretmenliğe olan sevgisi" nedeniyle özür diliyor, bir daha asla olmayacağını söylüyor ve affedilerek sınıfına dönüyor.

    Sevgili Nur demiş ki "iyi öğretiyor ama zaman zaman aşağılayıcı tavrı ve dayağı var" Ve onaylamadığını söyleyerek de devam etmiş. Arkadaşlar, özellikle ilköğretimin beş senesi denilen olay okuma yazma ve dört işlemli matematik üzerine kuruludur. Ne öyle felsefik durumlar vardır, ne de süper fen olayına girilir. Hal böyle olunca öğretmen "öğretme özürlü" olmadığı sürece çocuklara bunları verir.Önemli olan ise çocuğun öğrenme isteğini yoketmemek, sorgulamasının önüne geçmemek ve çocuğa her daim "kişisel özgüvenini" sarsmadan davranabilmektir. Sözlü veya fiziksel şiddet asla ama asla affedilebilir birşey olamaz. Istersen o öğretmen çocuğuma 15 günde okumayı, 1 ayda da çarpım cetvelini öğretsin...Bunların hiç ama hiçbir anlamı yoktur benim için. Çünkü O çocuk nasılsa okumayı da öğrenir, yazmayı da beceriri, matematiği de bir şekilde halleder. Ama korku ile oluşturulmaya çalışsan disiplin, en en başta çocuğun eğitim öğretime olan inancını sarsar. Sormaz!!! Sormayınca ne olduğunu artık hepimiz biliyoruz.

    Lütfen herhangi bir öğretmenin sözlü ve fiziksel şiddetine sonuna kadar karşı çıkalım! Sınıf düzenini sağlamak için geliştirilen bir yığın disiplin yöntemi var. Disiplin= Dayak ve aşağılamadan ouşan korku demek değildir. Kaldı ki hepimiz biliriz; bu tip disiplinin sonucu maalesef 16-17 yaş ve hatta belki de çok daha küçükken oluşan "adam sendecilik", "vurdumduymazlık" ve "eee bağırdıysa nolmuş arsızlığıdır".

    Çok sevgiler. Şiddet içermeyen günler dileğiyle,

    Figen

  6. Re: Dayağın mazereti olabilir mi?

    Sevgili Figen, söylediklerine sonuna kadar katılıyorum. Ancak, bu davranışları Kıvanç'a karşı olsa direk ben yapılması gerekeni yaparım ama asıl dayak yiyen çocuğun annesi olur böyle şeyler derken benim birşeyler yapmam mümkün olamıyor. Eşim ve ben ailece çocuğumuza nasıl davranılmasını istediğimiz ve kabul edemeyeceklerimizi defalarca dile getirdik. Bu çocuklara vurduğunu duyduğum ilk gün de eşimle beraber okula gidip rehber öğretmenle konuştuk, ondan aldığımız yardımla öğretmenle de konuştuk. Ancak sonradan da bu tür davranışların devam ettiğini anlıyorum.

    Ben gidip müdürle konuşsam, diğer veliler desteklemediği sürece sonuç alabileceğimi de sanmıyorum. Kaldı ki çoğu veli öğretmene tapıyor resmen, bir dediğini iki etmiyorlar. Çocukların da iş o aşamaya geldiğinde dayak yediklerini söyleyeceklerinden emin değilim açıkçası.


  7. #17

    Re: "iyi öğretmen" kavramının içeriği nedir?

    Aslına bakarsanız, bence "iyi bir öğretmen" kavramını yaratan sizin düşünce sisteminizdir. Sizin iyi ve doğrularınız benimkilerle aynı olmayabilir.

    Ben ilköğretim için özel okula karşı bir insandım, yuvadan sonra bir devlet okuluna özel okulun ilk taksit tutarını vererek okula da yardımcı olma fikri benim gibi bir çok arkadaşıma daha doğru geldi ve öyle yaptık. Çok methedilen bir öğretmendi. (methedilen tarafı Aadolu Ls. ne 8 tane öğrenci sokmuş olması idi. ) Her neys oğlum okulun ilk haftasında ondan yüzüne bir tokat yedi (suluğu ile öğretmen ders anlatırken oynuyor diye ) Bu tokat oğlumun yüzüne atılan bir tokattan ileri gitti, çünkü babamız okulu ayağa kaldırdı, öğretmen ihtar aldı ama oğluma tepkileri daha olumsuz oldu. Sonuç oğlum okul hayatını başlarken sevmedi hala da sevmiyor. Oysa ilkokul öğretmenleri her zaman çok sevilir değil mi? Ben hala rahmetle ve sevgi ile anarım öğretmenimi. Neyse öğretmenimizin telefonda bana sunduğu özür nasıldı biliyor musunuz? "yeni 5. sınıfları mezun ettim, sözümün dinlenmemesine alışkın değilim, 1. sınıfta olduklarını idrak edemedim, özür dilerim" Ben dehşete düştüm. O 30 yıllık bir eğitimci ve 5. sınıfı yeni mezun ettiği için adapte olamadığını söylüyor, benim oğlum 1 hafta önce yuvadaydı . Yani kendine tanıdığı hakkı oğluma tanıyamayan bir öğretmen ile karşı karşıyaydık. Hemen okuldan alma taraftarı olmadık, bir hata daha yaparsak çocuğumuz açısından çok olumsuz olacağını düşündü eşim ben de hak verdim.


    O yaz sonu okul ararken iyi öğretmen kriterimiz değişmişti: Artık Anadolu Lis. ne öğrenci sokan değil, çocukları seven, onları birer birey olarak görüp değer veren, öğrenmenin tadını verebilecek, okumaktan zevk almalarını sağlayacak, arkadaşları ile iyi iletişim kurmasını sağlayacak, çocuklarla şakalaşıp gülebilecek ama disiplinini yine de sağlayabilecek - tabii dayakla değil- , eğitim gücüne vakıf, ders bilgisi gerçekten olan, hatalı bilgi vermeyen türde bir insan olmasını tercih etmiştik.


    Bulabildik mi? Var mı böyle öğretmen?

    Üzgünüm bunlar galiba ütopya, oğlum 9. yılını tamamlıyor ilköğretimde, ama kafasında iz bırakan tek bir öğretmeni oldu- O da 8. sınıfında.

    Benim gibi anne ve babası öğretmen olan biri için acı bir durum

    Uzattım sanırım, size kolay gelsin diyorum...

  8. #18
    Üyelik Tarihi
    31 Ocak 2003
    Bulunduğu Yer
    türkiye/istanbul
    Mesaj
    8.322

    boston public

    evet, figen ben de o diziyi arada izlerim. ilginç bir bölümdü.. ve bu özel durumda son derece de haklı bir tokattı.. ama bu tip olayları ayırmak gerçekten nerdeyse imkansız, bu nedenle 'dayağa asla', demek gerekli bence de..

  9. Re: "iyi öğretmen" kavramının içeriği nedir?


    İyi öğretmen olmak aslında çok zor olmasa gerek...

    Ancak "iyi öğretmen" çocukların her türlü sorunu ile ilgilenemez, çocukların okul dışı sorunları ile ilgilenmek ebeveynlerin görevidir, anne babanın görevidir, öğretmenin görevi okul içindedir, ordaki sorumluluklarını yerine getirmesi yeterlidir bana göre...

    "iyi bir öğretmen" öncelikle çocukları sevmelidir...Öğrencilerinden bahsederken gözleri parlamayan bir öğretmen, iyi değildir kanımca....

    siyasi ve dini olarak görüşlerini kendine saklamalı, okulda nötr olmalıdır.

    oturuşu, kalkışı, konuşması ile düzgün biri olmalıdır..

    bazı zengin veya imkanları bol olan velilerden büyük hediyeler, geziler vs kabul etmemelidir.

    tabii ki çocukları dövmemeli, sövmemeli, hiçbir koşulda küçük düşürmemelidir.



    aklıma gelirse daha yazarım..




  10. #20

    Re: "iyi öğretmen" kavramının içeriği nedir?

    Bu konu geçen sene benim en büyük korkumdu.

    Oğlum geçen yıl çok isteyerek anaokuluna başladı. 10-15 gün sonra, ben okula gitmek istemiyorum. Birgün bana ölenler okulada gidemez ben de ölsemde okula gitmesem (Allah korusun) dediği an inanın beynim tavana vurdu. Okula gittim önce rehber öğretmenle daha sonra kendi öğretmeniyle görüştüm. Öğretmeni, bazı çocuklar böyledir, sizin zaafınızdan faydalanıp gelmemek için öyle konuşmuştur. Bazı çocuklarda hastalık numarası yapar, sınıfta çok uyumlu faaliyetlere katılımı çok iyi arkadaşlarıyla da iyi anlaşıyor dedi. Çok aktif, sosyal bir çocuk olan oğlum içine kapandı. Bütün bir yıl toplam 1 ay okula gitti. Zaten çoğunda da öğretmen yoktu.

    Bu yılda bu endişelerle 1. sınıfa başladık. Ama oğlum bence harika bir öğretmenle birlikte. Çocukların dilinden anlıyor. Oğlum öğretmenini çok seviyor, sayıyor. Her dediği kural. Erken yatıramıyorum, dişlerini fırçalatamıyorum dediğim oğlum, öğretmeninden bunları yapması gerektiğini duyduğundan beri her şey düzene girdi. Tabi öğretmeni sadece oğluma değil, tüm sınıfa bu uyarıları yapıyor.

    Bir gün sınıf başkanı olan ertesi gün sınıf başkanı olacak öğrenciyi seçiyor. Seçilen öğrenci çantasını düzenli toplamış, yemeğini yemişse öğretmenin onayıyla sınıf başkanlığını hak ediyor. Çocuklarda sınıf başkanı olabilmek için bu basit kurallara uyuyorlar. Anne babalarada ev ödevi veriyor. O gün öğrendikleri harfleri kağıda çizip boyayarak, keserek beraber faaliyetlere katılımını sağlıyor.

    Matematiği öyle güzel oyunlarla öğretiyorki şaşırıyorum. İşte ben bunları öğreten öğretmenin çok iyi bir eğitmen olduğunu düşünüyorum.

    En önemlisi oğlum hastada olsa okula gitmek için diretiyor. Geçen sene haftanın üç günü hastalanan oğlumun bu sene hiç devamsızlığı yok. (Maşallah)

    Biraz uzun oldu ama.....

    Sevgiler
    Gül


Benzer Konular

  1. Cevap: 16
    Son Mesaj: 08 Mart 2006, 00:50
  2. Cevap: 43
    Son Mesaj: 01 Kasım 2005, 19:47
  3. Forum içeriği boş
    Konuyu Açan: MEHTAP-EMİR, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 1
    Son Mesaj: 16 Ekim 2004, 12:15
  4. ÖZLEMİNİ DUYDUĞUM BİR YER VAR ( İÇERİĞİ SİLDİM)
    Konuyu Açan: fuem, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 0
    Son Mesaj: 09 Eylül 2004, 13:21
  5. HABERİN İÇERİĞİ VE RESİM...
    Konuyu Açan: Zühal-Berke, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 8
    Son Mesaj: 20 Haziran 2004, 00:27

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.