Merhaba arkadaşlar,
Dün başımdan geçen ve beni oldukca üzen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sabah eve telefon geldi. Özgür'ün (büyük oğlum) okulundan arıyorlar. Arayan kişi müdür muavini.
Özgür ilk derse girmiş ikinci derste sınıfta yok hemen gelin deyince evden nasıl çıktım nasıl taksiye bindim nasıl okula ulaştım bilemiyorum. Bir anda başımdan kaynar sular döküldü.
Okula vardığımda bahçede Özgür'ü gördüm. Biraz rahatladım ama neler olduğunuda merak ediyorum.
Olay şöyle gelişmiş. 2. dersleri müzik. Ve müzik öğretmeni flütü olmayanlar derse girmesin deyince Özgür dahil bir kaç kişi derse girmemiş.
Okula girdim ben dahil bir kaç velide orada bulunuyor. Müzik öğretmeni bir afra bir tafrayla odaya girdi. Karşısında sanki bir veli değilde babasının oğlu bulunuyor öyle hakaretler ettiki ve bunun yanında birde el hareketleri... Ben şahsen bir öğretmen olarak o yaptıklarını ona yakıştıramadım.
Diğer veliler sessiz kaldı. Ama ben kendimi tutamadım. Açtım ağzımı yumdum gözümü. O çocukları derse sokmayarak yaşanabilecek sıkıntıların sorumluluğunu alabiliyormusunuz dedim. Özgür flüt çalamıyor ve öğretmende bunu takmış durumda. Ben yetenek işi özgür çalamıyor onu sınava sokun başka bişey yapın öyle not verin dedim. Yetenek işi falan değil isterse çalabilir dedi. Bende o yüzdenmi üniversiteye girerken resim, müzik te yetenek sınavına sokuluyor dedim. Bana kafayı taktı ya Özgüre 0 verecem dedi. Bende verin dedim. Ama bende elimden eleni ardıma koymayacam sizde bunu bilin dedim. Beni 0 vermekle korkutacak aklı sıra.Ordan bir öğretmen hemen iki gıy gıy yapsın yeter demezmi Bende iki gıy gıyı öğretmen kabul etmiyor işte sorun burada dedim. Gerçektende Özgürün kolunda sorun var. Küçükken kolu kırılmış kemiller eğri kaynamış. O yüzden düzgün kullanamıyor kolunu. Yazıları falan çok çirkin yazıyor. Müzik öğretmeni birde bana demesinmi bana çocuğunuzu savunmayın diye... Gülermisin ağlarmısın yani. Bende dedim ki; Özgür buradayken onu savunmuyorum, Özgür yokken haklıysa hakkını sonuna kadar savunurum. O benim evladım dedim. Müdür muavinide ben Özgürün şimdiye kadar bir terbiyesizliğini görmedim. Saygısızlığıda olmadı dedi bu arada.
Bu arada oradan başka bir öğretmen, ben sizi hiç görmüyorum okulda, toplantılarada katılmıyorsunuz ne kadar ilgili bir anne olduğunuz belli demesin mi? Bende dedim ki. İlkokulda çocuğumun tüm toplantılarına ben katıldım ve her zaman okuldaydım ama erkek çocuğu işte artık babası ilgileniyor ve tüm toplantılarınada babası katılıyor artık dedim. Bu benim ilgisiz bir anne oluduğumumu gösteriyor sizce dedim. Sustu...
Daha bir sürü tartışma var uzun uzun yazıp sizi sıkmak istemem en sonunda müzik öğretmeni kapıyı çarpıp gitti. Neye uğradığımı şaşırdım doğrusu.
Sinirimi alamadım eve geldim. Durumu eşime anlattım. İlgili yeri aradım şikayet etmek istediğimi söyledim beni yönlendirdiler. Eşimi aldım direk MÜDÜR ün yanına gittim. Durumu anlatıyorduk o sırada Milli Eğitimin İlçe Müdürü geldi. Bu kadar isabet olur yani. (Müdürün arkadaşıymış bu arada) Durumu onada anlattık. Aynı şeyi onun kızınada yapmış. Özgür için rapor almamızı o dersten muaf olmamızı söyledi.
O kadar sinirliyim ki biraz karışık yazdım sanırım.
Ama kafaya takmış durumdayım benim çocuğumun geleceğiyle oynayan bir öğretmene elimden geleni ardıma koymayacam.
Siz benim yerimde olsanız ne yapardınız?