SİNEMA FORUMU: Vizyondakiler, klasikler, tavsiyeler, yorumlar....

[~~GÜL~~]

Renée Zellweger (Emily Jenkins) , Jodelle Ferland (Lillith Sullivan) , Ian McShane (Detective Mike Barron) , Kerry O’Malley (Margaret Sullivan) , Callum Keith Rennie (Edward Sullivan) , Bradley Cooper (Douglas J. Ames)
Case 39-39. Dosya, 3 kez Oscar adaylığı elde eden, Soğuk Dağ'la Oscar ödülü kazanan Renée Zellweger’in aile hizmetleri dairesinin memuru Emily Jenkins’i canlandırdığı bir korku filmi.

Emily pek çok şey görmüş geçirmiş olduğunu düşündüğü sırada, 10 yaşındaki Lilith Sullivan onun en yeni ve en gizemli vakası haline gelir.

Anne-babası Lilith’i öldürmeye çalıştığında, Emily’nin en çok korktuğu şey doğrulanmış olur. Emily, Lilith’i kurtarır ve uygun bir bakıcı aile denk gelene kadar onu yanına almaya karar verir.

Esas dehşet de o zaman başlar...




Dün gece izledim. Bence izlemeye değer.

[~~GÜL~~]

Amerikan yapımı filmi Albert ve Allen Hughes kardeşler yönetmiş. Kardeşler bu filmle ''From Hell'' (Cehennemden Gelen) filminden beri ilk defa biraraya geliyorlar.Başrollerini ise Denzel Washington , Gary Oldman , Mila Kunis , Paylaştığı '' The Book of Eli'' Distopik bir gelecekte geçen aksiyon / Gerilim türünde bir yapım.Filmde Güneş patlaması sonrası kavrulmuş dünyada sağ kalanların yaşam mücadelesinde Eli (D.Washington) adlı bir adamın yok olmanın eşiğine gelen insanlığı kurtaracak olan bir kitabı koruma mücadelesini anlatıyor.


Eşim izledi dün çok güzelmiş beraber sinemada da izleyeceğiz,2 kere izleyecek yani demekki güzel.Gerçi erkeklerin zevkleri bir başka olyor ama...

[Esra_Aytekin]

Fena değildi film.



Yapım: 2009 ~ ABD

Tür: Dram , Spor , Suç

Oyuncular: Ross Mccall , Graham McTavish , Marina Sirtis , Luke Massy , Nicky Holender

Yönetmen: Jesse V. Johnson

Senaryo: T. Jay O\’brien , Lexi Alexander

Süre: 1 saat 34 dk

Konusu: Green Street Holigans filmindeki West Ham United ile Millwall taraftarları arasındaki futbol savaşının devamı niteliğindeki ikinci filmi. Filmin büyük bir kısmı hapishanede geçiyor.

[blueblue]

Bugun Sherlock Holmes’e gittim. Bayildim. Ama soyle soyleyeyim Guy Ritchie’nin yonetmenligini, Jude Law’u, eski londra goruntulerini, bir de ustune akil dolu Sherlock Holmes oyunlarını filme hic gitmemis olsam da gormeden begendim diye soylerdim Gidince ne oldu? Bayildimmmm.....

2011 Oscar adaylarinda bu filmi en iyi film, en iyi yonetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardimci kadin odulu, en iyi kostum, en iyi uyarlama ve en iyi muzik dalinda aday gosteriyorum.

Robert Downey Jr. inanilmazzz oynuyor. Bugune kadar hic gormedigim kadar iyi oynuyor. Kokainman Sherlock’un dunyasini cok iyi tanidigi icin sanirim partneri Jude Law’u ekrandan silmis gecmis. Jude Law (ki kendisine bayilirim) oldukca silik kalmis maalesef. Kendisini Closer roluyle hatirlamayi tercih ederim.

Guy Ritchie Tarantino gibi filme imzasini atmayi seven bir yonetmen. Snatch de super bir filmdi ama burada aşmış kendini. Dovus sahnelerinde yeni bir cigar astigini soyleyebilirim. Kafadan tırlak Madonnayla evli olmasini hep kiskaniyordum neyse ayrildiler

Benim acimdan bir kazancti. Tek sorun Pazar gunu kalabalik bir salonda sinemeya gitmeye tovbe etmis, bugun zamnsizliktan kafamin ustunde ekmek kirip yeminimi bozmustum. Hataymis. Soluma tırnak yiyen sagima şak şak sakiz cigneyen bir cift oturdu. Derhal guzelim yerimi birakip koşe bir yere gectim. Ahaa da bir daha haftasonu seanslarina tovbe :-x

[elifgencer]

Berna baktım senden hayır yok(anci,sen ben inci ve binumum seslere takıntılı arkadaşlar seans ayarlanacak diye bekliyordum )cumartesi Tuğcanla gittik.Bayıldık

[blueblue]

elifgencer yazdı:
Berna baktım senden hayır yok(anci,sen ben inci ve binumum seslere takıntılı arkadaşlar seans ayarlanacak diye bekliyordum )cumartesi Tuğcanla gittik.Bayıldık

ben kocami bile sattim oyle diyim reflusu azdi ve keh keh oksuruk sesi cikariyor. kusura bakma bu şartlar altinda seninle sinemaya gidemem dedim. ama allahin sopasi yok. yanima sevgili olmayi birbirlerine karşılıklı bademciklerine kadar gostererek sakız cignemek sanan bir cift oturdu hele ki erkegin patlatarak sakiz cignemesi bana nasil gay bir davranis gelir yarabbim. neyse dedim ki siz cigneyecekseniz ben yer degistirmek zorunda kalicam. evettttt cigneyecegiz dedi kiz. insallah tez zamanda ayrilirsiniz dileklerimle yerimi degistirdim

yaaa "bayildim" ne demek.. daha detayli anlatsana merak ettim sen nasil buldun. ben "begendim, begenmedim, guzel, guzel" degil gibi kisa yorumlardan bir sey anlamiyorum. anlayisim kit biraz

[elifgencer]

blueblue yazdı:
[
yaaa "bayildim" ne demek.. daha detayli anlatsana merak ettim sen nasil buldun. ben "begendim, begenmedim, guzel, guzel" degil gibi kisa yorumlardan bir sey anlamiyorum. anlayisim kit biraz

Önce estağfurullah diyeyim ve eleştirimi yapayım biraz.
Aslında lafla olsa filmin her sahnesini konuşurum ama baymayayım seni.
Filmin senaryosu,castı ve hızlı olması beni etkildi,yavaş işlenen konulara tahammülüm yok.Genelde hızlı zor takip edilen filmleri severim buda öyleydi.
Dövüş tekniklerini, efsanevi zekası Tuğcanı mest etti,sanırım artık bolbol Holmes okur.Vampirlerden sonra film görmüş oldu çocuğum.
Robert Downey Jr.’ın canlandırdığını Holmes i ve Holmes’ü alt eden ilk ve tek kadın (hemcins dayanışması) Rachel McAdams ın oyununuda beğendim.
Başka ne yazayım.

[blueblue]

Başka ne yazayım.

estagfurullah deme sirasi bende galiba

yok bazen monolog gibi oluyor. ben başkalariyla dusunduklerimi paylasmak icin uzunn uzunnnn yaziyorum ki onlar karar versin begenilerine uyar mi uymaz mi diye.

ama herhalde zamansizliktan bir film hakkında sadece begendim, begenmedim diye yorum okuyunca "eee ben sizin begeninizi bilmiyorum ki bu bana nasil isik tutacak, ya da ne acidan begenmediniz" diye dusunuyorum.

boyle tek kelimelik yorumlar bana yardimci olmuyor da kişinin logbook'u oluyor sanki (log arkadaşımızın kulakları cinlasin) Neyse yazdiklarina cok katiliyorum. Bazi yerlerde hızdan başım döndü. Kiz da ne güzel kizdi di mi tugcan da begenmistir. Bak ben seneye en iyi yardimci kadin oskarini verdim. Sen de torende takdim edersin

[Anci]

elifgencer yazdı:
Berna baktım senden hayır yok(anci,sen ben inci ve binumum seslere takıntılı arkadaşlar seans ayarlanacak diye bekliyordum )cumartesi Tuğcanla gittik.Bayıldık

Valla geçende kızımı kurbağa ve Prenses filmine götürdüğümde ben daha korkuncunu yaşadım.YAnıma ana kız çekirdek getirmişler yanlarına ve çit çit çitliylardı.Beynimin içinde çitleyen çekirdeklere mi ,kızımın karanlık sahnelerdeki krkuyorum diye mızıldanmasına mı yanayım şaşırdım. Derken ters ters bakarak ama kendimi tutarak ve cık cıklayarak en arkaya gitim.Şansıma salonun büyük kısmı boştu.O ana kıza da ısrarla ara ara baktım.Büüyk keyifle çitlemeye devam ettiler. :-x

Şart bize bi özel seans mirim

[Esra_Aytekin]

Uzun soluklu bir gelin nedimeliği kariyerini sürdürmeye karar vermiş gibi duran Jane’in kendi mutlu sonu her ne kadar pek ufukta gözükmemekteyse de, gizliden gizliye aşık olduğu patronunun kalbi, kız kardeşi tarafından çalınınca, Jane de bu nedimelik kariyerinin bir yerlerinde hata yapmış olabileceğini düşünerek, herşeyi, tekrar gözden geçirir.

Jane her zaman için çevresindeki kişilere çok iyi davranan ve onların mutluluğunu önemseyen bir insan olmuştur. Ama bu özenin küçük bir kısmını bile kendine göstermemektedir. Bütün yaşamı insanları mutlu edebilmek üzerine kurulu olan Jane, gardrobunda duran yirmiyedi tane nedime elbisesi ile bunu kolayca kanıtlayabilecek durumdadır. Önemli akşamlardan birinde Jane, Manhattan ve Brooklyn arasındaki farklı düğün organizasyonları arasında mekik dokuyup nedimelik kariyerini yüzünün akıyla kotarırken, bu düğün bağımlısının yeteneği gazetesinde gelinler hakkında yazı yazan gazeteci Kevin’ın gözüne takılır.

Jane, Kevin’ın kuşkucu mantığının kendisinin değer verdiği hemen hemen her şeyin (yani düğünlerin) mantığının karşısında olduğunu farkeder. Jane’in bir zamanlar mükemmelen düzenlenmiş hayatını daha da karmaşıklaştıracak bir adım, kendi kız kardeşi Tess (Malin Akerman) tarafından atılır. Tess, Jane’in patronu olan George’un kalbini anında çalar. Tess, her zaman yardımsever olan ablasına planlanması gereken bir düğün daha çıkartır: Kendisi ve George’un düğünü. Fakat Jane’in George’a karşı olan duyguları onu sarsıcı aydınlanmalara ve belki de yeni bir hayatın başlangıcına sebep olacaktır.


Romantik komedi sevenler için eh işte.