Bayram'dan bu yana online olamıyorum pek... Arada okuyorum ama online olursam kalkamayacağımı bildiğim için okumakla yetiniyorum... Uzun zaman oturmaya vaktim yok, çünkü iş çok!!!
Şöyle kısa kısa haberler vereyim bari dedim...
Bayramı Mersin'de geçirdik... Huzurlu ve neşeli günlerdi, çünkü Adana'da değildik... (Anlayan anladı )
Dönüşte evde temizliğe giriştim... Hani bayram öncesi yapılan temizliğin devamı niteliğinde... Sadeleşme kararına devam ederek, kullanılmayan giysi, mutfak eşyası, tabak, bardak dahil olmak üzere fazladan ne var ne yoksa Hayır Çarşısına gönderdim... (NOT: Hayır Çarşısı Seyhan Belediyesinin açmış olduğu bir çarşı, fazla eşyalarınızı ayırıyorsunuz, telefon ediyorsunuz gelip alıyorlar, elden geçirip ihtiyacı olanların gelip alması için dükkanvari bir mekanda sergiliyorlar, ihtiyacı olanlar da ücretsiz olarak oradan alıyorlar)
Ancak geri dönüşümden de vazgeçemedim yine her zamanki gibi... Örneğin orta sehpamın üzeri sıcak bardak vs den bozulmuştu... Metre işi suni deri alıp onu kapladım yaklaşık 5 TL ya malettim, yeni gibi oldu... Çok sevdim kendimi, bi de üstüne tebrik ettim valla!
Yeni çıkan polarlar var, görmüşsünüzdür, hani düz renk, kendinden kabartma desenli, onlardan da kanape, koltuk örtüleri aldım, hani şu üzerine atılıverilenlerden, pek şık oldular, ayrıca hiç de kaymıyorlar, onları da sevdim...
Efe okulda bayağı hızlandı, artık öğretmeninden daha az şikayet alıyorum Allaha şükür...
Bu arada haftasonları satranç kursuna başladı Efe... Çok sevinçli ve çok hevesli, sanırım satrançın herkes gibi Efe'ye de çok faydası olacak... Bununla bağlantılı olarak ben de satranç antrenörlük kursuna başlayacağım yakında... Zaten çok severdim, Efe'nin ilgisi sayesinde çok çok daha fazla sevdim, ilerletmeye karar verdim... Yakında ana-oğul turnuvalar için şehir şehir gezmeye başlarsak şaşırmayın...
Bu arada şu diyaloğu da aktarayım da biraz gülün;
Efe'ye göre Çin'e bile gidecekmişiz turnuvaya... Bu arada "anne Çin'de turnuva olursa kendi satranç takımımı götürebilir miyim?" diye sordu... "Niye, hayırdır oğlum?" diye sordum... "Şimdi sen ordaki satranç takımları Çin malı diye bana elletmezsin" dedi...
Sanırım oğlum pimpirikliğimden bunalmış...
Bugüne dek hiç kardeş istemeyen Efe artık kardeş istiyor, en flash haber bu... Yalnız yalnızlıktan sıkılmış, çocuk arkadaş istiyor filan zannetmeyin, çünkü ben öyle sandım, yanılmışım... Meğer üst katta yatabileceği bir ranza istiyormuş ve ranza almamızın tek yolu da kardeşi olmasıymış...
Ben size hep söylüyorum bu çocuk birgün beni ya gülmekten, ya da sinirden öldürecek...
Şimdilik aklıma gelenler bunlar... Pek de kısa olmadı ama neyse, umarım sıkılmamışsınızdır...
Öptüm hepinizi en kocamanından!
Sevgiyle;
Ülker
***********************************************
Poların deseni böyle;
Deri kapladığım sehpayla birlikte genel görünüş;
Kanapenin karşıdan görünüşü;
Yine genel görünüş;