hangi okul acaba sormamda mahsur var mı?
hangi okul acaba sormamda mahsur var mı?
Gizli takipçilerimiz çook ,forumun tıklanma sayısından da belli oluyorÇİÇEK yazdı:
ay ben çok seviyorum bu forumu okumayı
gizli takipçinizim
Ebru'ya mı sordun ,bana mı ?selinka2003 yazdı:
hangi okul acaba sormamda mahsur var mı?
Benimkini özelden yazdım .
Ebru Diyarbakırda yaşıyor
dün eve geç gittim. ne ödev yapmış ne de uyumuş hanfendi nilsu hazretleri.
sabah erkenden kaldırdım. ödevini yapalım hadi dedim. ancak ödev kitabını okulda unutmuş!
sadece yaptıkları bir deneyi anlatan kağıt göndermişler. veli olarak incelediğimize dair imza atmamızı istemişler imzaladım bende.
deney olarak ; metal bir kaba sıcak su koymuşlar, tahta kaşık da içinde. hangisi daha fazla ısınır bu durumda onu test etmişler.
metal daha fazla ısınıyormuş o sonucu çıkarmışlar.
deney anını resmetmişler. nilsu bir masa çizmiş, resmin sol tarafında öğretmenini çizmiş sağ tarafına kendisini çizmiş masanın üstüne de yuvarlak bir kap ve içinde kaşıkla resmetmiş.
Mert çok akıllı çocuk annesi.
Ona bu sorular çerez gibi gelmiştir...begonvil yazdı:
Dünkü ödevi yaparken amma mızmızlandı Mert ...
Yüzme kursuna gitmeye pek hevesli değildi ,ve 1 saat içinde ödev-yemek-meyve olayı bitmiş olması gerekiyordu .O biraz thomas trenleriyle oynamak istiyordu ..Söyledigine göre ;oyun oynamaya da ihtiyacı oldugu için ,yüzmeye gitmese de olurmuş ) (ama oraya gidince de cok keyif alıyor ,neşeli dönüyor )
Derken ben acele etmemiz gerektigi icin biraz gerildim ve sinirli ses tonlarıya "hadi hadi hadi" diye diye cocugu bunalttım(elde değil) ,bunalınca da isteksiz isteksiz yaptı ödevi.
Dünkü ödevimiz 2 sayfaydı .1 syfasında bir hikaye vardı .Onu 3 kere okuması gerekiyordu ama Mert isteksiz oldugu için okuyamıyormuş numaraları bile yaptı .
***
Ödevler genelde; Dikkat-Yaratıcı düşünme ve Problem Çözme becerilerini geliştirmeye yönelik oluyor .
(aklımda kalan kadarıyla dünkü ödevi yazıcam);
-Aşağıdaki metni 3 kere okuyun,ve soruları cevaplayın.
ALP VE AİLESİ
Merhaba Benim adım Alp.Uzun boylu ,sarı saçlı ve yeşil gözlüyüm .Turuncu ve mavi renk ciZgili bir kazagım var .
Annem,babam ve kardeşimle İstanbul'da yaşıyorum.
Bu yıl ilkokula başladım ve okulumu çok seviyorum .
***
diye devam eden mini hikaye ve bununla ilgili sorular .
-Alp'in fiziksel özelliklerini "yazınız".
-Aşağıdaki boş alana Alp ve ailesinin resmini çiziniz .
**
Matematikten 7 sayısına geçmişler .
-Aşağıdaki boş satırın tamamına 7 sayısını yazınız .
-Aşağıdaki problemi ,zihinden çözerek cevabını altına yazınız ;
*Deniz'in 3 tane hikaye kitabı vardı .Bir tanesini Sarp'a ,bir tanesini Pelin'e ,bir tanesini Asya'ya verdi .
Denizin kaç kitabı kaldı ?
-Bir diğer resimde ;çocuklar bahcede oynuyor .Bahcede bir ev var ,ağaçlar vs var .Altında da sorular var ;
-Aslı'nın bahçesinde kaç tane hayvan vardır ?
-Aslının bahçesinde kaç ağaç vardır ?
-Aslı bahcelerinde kaç arkadaşı ile oynuyor ?
-Aslının evinde kaç pencere vardır ?
Bir sayfa da ingilizce ödevi vardı .Kolay oldugu için ,Onu serviste gelirken yapıvermiş .
Ben de okuyorum hem de nefes almadan. Kızım İELEV ana sınıfında. 2003 Ekim doğumlu. Bu nedenle 1. sınıfa vermedik. Deneyimlerinizi okuyarak gelecek sene için güç topluyorum.
Hepimize kolay gelsin
Selamlar ve sevgiler
rapunzel_tuğba yazdı:
begonvil yazdı:
Şatocum ,
Sağlıklı ve doğru olan ,herşeyi yasına uygun ve zamanında ,bu işin uzmanı ,üniversite mezunu "sınıf öğretmenleri" tarafından öğretilmiş olması
Sen doğru yoldasın endişelenme ,okuma yazma öğrenemeyen bir insan yok bu devirde.Eninde sonunda mutlaka öğrenecekler.Aceleye gerek yok .
Ha 2 ay önce öğrenmişler,ha iki ay sonra farketmez.Sene sonuna kadar hepsi öğrenmiş olucak
Bu arada forumumuzu 1.sınıf annesi olmayan üyelerin de okudugunu görüyorum
Forumumuz herkesin ilgisini çekiyor ,topluma faydalı oluyoruz ,ne güzeel
Başka kimler var bakiim ,yorum yapmadan gizlice okuyan hıı ?
Ben vardım demet abla çok hoşuma gidiyorr
NEDEnse fu forumu okumak çoçuğum olmadığı halde ama banada
iyi bir staj dönemi oluyorr
Duru hecelemelerde tam olarak çuvallıyor. :roll:
Bugünkü ödevin bir sayfası heceleme üzerineydi.
Çoğunu yanlış yapmış.
Kelimeleri doğru yerlerden bölemiyor.
Ben anlamadım zaten bu işi.
Herşey ters.
Okuma yazmayı öğrendiler,heceye şimdi geçtiler.
Çocuk çözemedi mantığını.
Öğretmene not yazdım.
Bakalım normal miymiş durum.
Dünkü hecelere ayırma ödevinde "ya sabır" çektim hep .
Bazılarını rahat yaptı.Ayırdı ,karşısına kaç hece oldugunu yazdı .
Ama "Çilek "kelimesini ayırırken ,ısrarla ;
"ÇİL-EK" Diye ayırıyor .
Defalarca ,telaffuz ettik ,sozle ayırdık .tamam soylerken "çiiiii-lekkk" diyor ..Ama ayırmaya gelince ısrarla ;
-"ÇİL-EK" diye ayırdı ..
İşin içinden çıkamadım İyi tamam madem oyle ,yarın öğretmenin görsün hatayı ,ona da bana ısrar ettigin gibi ısrar et bakalım dedim .
nilsu önceki gün ödevini unuttuğu için dün taaam 6 satır yazdı el ele al yazıyorlar bu ara. birde defterine minik el ele tutuşan çocuklar resmi yapıyorlar.
dün öğretmeni k.valideme demiş ki nilsu benim en başarılı öğrencilerimden ancak bana çok gülüyo. o ara nilsu yine gülmüş, bakın işte bende bunu kastediyorum yine güldü bana demiş, k.valideme dönerek göz kırpmış ben küstüm nilsudan demiş.
birde öğle yemeğini birkaç gündür yemiyormuş. kahvaltı ettirmeye başladık bu seferde öğlen yemeği yememeye mibaşladı bu kız diye düşündüm . ama sonra listeye baktım sevmediği yemekler varmış. normal yememesi yani..
akşam nilsuya dedim nilsucum öğretmenin beni aradı, sen neden gülüyorsun öğretmenine ? anne hep komik şeyler aklıma geliyor kendimi tutamıyorum dedi. iyi de kızım olmaz o senin hem öğretmenin hem de büyüğün, yaptığın saygısızlık dedim.. gözleri doldu bu seferde ! tamam yaa dedi ve gitti
babası geldiğinde biz küsüşüktük, bana öyle konuşmasına sinir oldum hemen celalleniyor gidiyor ya kıza bak ! neyse babası araya girdi de barıştık
okulumuzun rehberlik servisinden alıntıladım..
ÖZGÜVEN YA DA BENLİK SAYGISI GELİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ
Çocuklarının, kendisine önem veren ve yeterli davranabilen, özgüvenli bir birey olarak yetişmesinde, anne-babanın davranışlarının büyük etkisi vardır. Anne baba, çocuklarını sevdiklerini, söz ve davranışları ile göstermeli, kendileri için çocuklarının ne büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu hissettirmelidirler. Çocukların, “kendileri oldukları” için sevildiklerini bilmeye ve evdeyken varlıklarına önem verildiğini, evde değilken de özlendiklerini hissetmeye ihtiyaçları vardır.
Çocukların dünyayı anlamaları için sınırsız bir kapasiteleri vardır. Ancak bu kapasiteyi ortaya çıkarmak için, önce tüm ihtiyaçlarının karşılandığı güvenli ve düzenli bir dünyada yaşadıklarını keşfetmeleri gerekir. Aile içindeki iletişim ve etkileşim, çocuğun, dünyanın güvenli ya da güvensiz bir yer olduğu konusunda algı oluşturmasına neden olur. Çocuğun, anne baba arasındaki ilişkiyi tehdit eden herhangi bir şeyi hissetmesi, onu kendi ihtiyaçlarının karşılanacağı konusunda da kuşkuya düşürür, güvenini altüst eder. Çocuk, anne baba arasındaki çatışmanın, onların kendisini sevmediği anlamına geldiğini düşünür. Çocukların yanında kurulacak iletişim tarzı, aile içi ilişkileri tehdit eder tarzda olmamalıdır. Çocuklar kendilerini ve yeteneklerini deneyecekleri sosyal ortam ve etkinliklere katılmaları konusunda desteklenmelidir. Bu ortam ve etkinliklerde, başarılı ya da başarısız olduklarına dair dürüst ve yapıcı şekilde bilgi verilmelidir. Böylelikle kendilerini tanıyıp hedeflerini daha gerçekçi belirleyecekler ve geleceğe doğru güvenli adımlarla ilerleyeceklerdir.
Herkesin göstereceği başarı kendine özgüdür. Bir birey çok başarılı olurken, bir diğeri bu başarıyı çok çalışarak ya da farklı bir alanda gösterebilir. Çocuklar yönlendirilirken akranları ya da başka kişilerin başarıları örnek gösterilmemeli, kıyaslamalara gidilmemelidir. Her birey biricik ve özeldir, her çocuğun kendi içinde gösterdiği gelişme başarı olarak kabul edilmelidir, başkalarının başarıları hedef gösterilerek çocuğun kapasitesini aşan, gerçek dışı beklentiler oluşturulmamalıdır. Aşırı talepler ortaya koyan ebeveyn, çocuğunu güvensizliğe ve tedirginliğe iter, ama aşırı korumacı ebeveyn de çocukta aynı zayıflıkların ortaya çıkmasına neden olur. Aşırı korumacı ebeveynler, çocuklarını yaşamın olumsuzluklarından, zorluklarından korudukları, onlara sorun çözmeyi öğretmek yerine, onların sorunlarını kendileri çözdükleri için çocuklarının girişimciliğini ve sorumluluk alma yeteneğini kısıtlarlar. Bu da yaşamın zorluklarıyla başa çıkamayan güvensiz bireylerin yetişmesine neden olur.
Çocukların özgüvenlerinin gelişebilmesi için etkin yollardan biri de onlara örnek olmaktır. Çocuklar anne babalarının yaşadıkları öyküleri anlatmalarına bayılırlar. Ayrıca anne babanın onları iş yerine götürmesi, ara sıra kendi spor ve eğlence faaliyetlerine dahil etmesi de çok hoşlarına gider. Bu paylaşımların tümü, çocukların sizin yaşamınızda önemli olduklarını öğrenmeleri kadar, sizi model almaları açısından da önemlidir.
Bir kişilik değişkeni olarak bireyin özgüveni, tıpkı kişiliğimizin diğer boyutları gibi belli oranda bir durağanlık gösterir. Kişiliğimizi, karakterimizi, huyumuzu nasıl çok kısa sürede değiştiremiyorsak, kuşkusuz özgüvenimizi de kısa sürede ve radikal bir şekilde değiştiremeyiz. Çocuğumuzun özgüvenini geliştirmek için atacağımız bir adım onu çok güvenli yapmayacağı gibi, bu konuda gösterdiğimiz yanlış bir davranış da onun güvenini sıfıra indirmeyecektir. Bu bir süreç işidir; ilk adımı atmak önemlidir, bu konuda bilinçli ve sabırlı olmak gerekir.