Onur Üyesi
Çok uzun ama Ne güzel film değil mi Meriç...medip yazdı:
1970'li ve 1980'li yılların Almanya'sını anlatan bir film.
kendimi zamanda yolculuk yapmış gibi hissettim filmi izlerken. o tarihlerde türkiye'de yaşamış olanları bilmem ama benim gibi doğu bloğu ülkesinde yaşamış biri olarak kendimi filmin bir parçası gibi hissettirdi bana.
ayrıntı
bu arada başrol oyuncularından Sebastian Koch'u daha önce izlediyseniz Balck Book filminden anımsayacaksınız.
bu kitap bana
Onur Üyesi
Ah, evet, tam 2,5 saat sürdü.canom yazdı:
Çok uzun ama Ne güzel film değil mi Meriç...medip yazdı:
1970'li ve 1980'li yılların Almanya'sını anlatan bir film.
kendimi zamanda yolculuk yapmış gibi hissettim filmi izlerken. o tarihlerde türkiye'de yaşamış olanları bilmem ama benim gibi doğu bloğu ülkesinde yaşamış biri olarak kendimi filmin bir parçası gibi hissettirdi bana.
ayrıntı
bu arada başrol oyuncularından Sebastian Koch'u daha önce izlediyseniz Balck Book filminden anımsayacaksınız.
bu kitap bana
Ajanın özellikle görev olarak başladığı bu işin insani boyutunu görüp kendini de hayatlarına dahil etmesi çok etkileyiciydi.
"u kitap bana" derekn neyi kastettin anlamadım?
"Kara kitap" filmine bir gönderme miydi?
Onur Üyesi
adam film boyunca konuşmadı ,kitap ona itaf edilmiş ya bu kitap bana diyor o yüzdenmedip yazdı:
Ah, evet, tam 2,5 saat sürdü.canom yazdı:
Çok uzun ama Ne güzel film değil mi Meriç...medip yazdı:
1970'li ve 1980'li yılların Almanya'sını anlatan bir film.
kendimi zamanda yolculuk yapmış gibi hissettim filmi izlerken. o tarihlerde türkiye'de yaşamış olanları bilmem ama benim gibi doğu bloğu ülkesinde yaşamış biri olarak kendimi filmin bir parçası gibi hissettirdi bana.
ayrıntı
bu arada başrol oyuncularından Sebastian Koch'u daha önce izlediyseniz Balck Book filminden anımsayacaksınız.
bu kitap bana
Ajanın özellikle görev olarak başladığı bu işin insani boyutunu görüp kendini de hayatlarına dahil etmesi çok etkileyiciydi.
"u kitap bana" derekn neyi kastettin anlamadım?
"Kara kitap" filmine bir gönderme miydi?
KELEBEK ETKİSİ 3
Kelebek etkisi 1 i izleyenler bilir harika bir filmdir,izlemeyenler varsa izlesin...2.seriyi sevmemiştim,
3.de idare bence...Filmi 4 kişi izlemeye başladık sıkıcı geldiğinden herkes tek tek uyudu,ben de uyumamak için direndim arada uyudum da ama filmi bitirdim,çok beğendim diyemem.Ama seri diye izlerseniz izleyin,gerçi beğenenlerde oalcaktır.ben kıyas yapınca beğenmedim.
3 film 3 de birbirinden başka,kopuk...
Kelebek Etkisi 1 i hiç birine değişmem...
Onur Üyesi
THE READER
Bernhard Schlink'in 1995 tarihli, aynı isimli romanından uyarlama olan “THE READER”ın başrollerinde Ralph Fiennes ve The Reader ile Altın Küre - “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kazanan Kate Winslet yer almaktadır.
II. Dünya Savaşı sonrası - Almanya... Michael (David Kross) kendisinden yaşça büyük Hanna Schmitz’e (Kate Winslet) aşık olur. Michael ve Hanna‘nın ilişkisi, Hanna‘nın bir gün ansızın ortadan kaybolması ile sona erer. 8 yıl sonrasında, bir hukuk öğrencisi olarak hayatına devam eden Michael, savaş suçları mahkemesinde gözlemcilik yaparken Hanna‘yı sanık sandalyesinde otururken görünce gözlerine inanamaz. Hanna‘nın gizli kalan geçmişi aydınlanırken, Michael ikisinin de hayatını derinden etkileyecek bir sırrı gün yüzüne çıkarır.
Bazı sahneler gereksiz uzatılmış gibi geldi ara ara...Ama Hoş film.. ben en çok mahkemede,kadına ömür boyu hapis verildiğinde çocuğun gözlerinden boncuk boncuk akan yaşlardan etkilendim..
Kadının kusurundan utanması acayipti,sonra hapiste bunu telafi etmesi,ama ÇOCUK sayesinde..gerçi ben anladım başlarda öyle olduğunu,ama fazla konuşmayayım izleyin görün
Onur Üyesi
Bugün gittim bu filme...
Konusu güzeldi.
Önce çok heyecanlı başladı falan ama sonra sıradanlaştı.
Başroldeki oyuncunun ölmek için ailesinin yanına gitmesini hariç tutarak,sonunu sevmedim diyebilirim.
Nicolas Cage de çok başarılı değildi bence.
Eleştirmeniniz konuştu.
Yani televiyonlara düşünce izlenebilir bir filmmiş benim için.
Onur Üyesi
Ah uleyn ahhh..Esra_Aytekin yazdı:
Bugün gittim bu filme...
Konusu güzeldi.
Önce çok heyecanlı başladı falan ama sonra sıradanlaştı.
Başroldeki oyuncunun ölmek için ailesinin yanına gitmesini hariç tutarak,sonunu sevmedim diyebilirim.
Nicolas Cage de çok başarılı değildi bence.
Eleştirmeniniz konuştu.
Yani televiyonlara düşünce izlenebilir bir filmmiş benim için.
6 dakika yüzünden izleyemedim bu filmi
Daimi Üye
Cok klise bir filmdi. Devlet icinde entrikalar ve ortaya cikaran gazeteci.
Tek degisik yan bir parca "kim suclu acaba" takibi ve bloggerlarin da gazeteci kabul edilmesi dersinin verilmesiydi.
Ben forum acmazdim da Robin Wright Penn vardi filmde. Hala cok hos, cok guzel. Sean Penn ile oynadigi "She is So Lovely" filmini seyredin diye hatirlatmak istedim
Robin Wrigth Penn- cokkk guzel ve başarılı bir oyuncu
Daimi Üye
Aaa ben habire bunlarin methini yapayim bunlar ayrilmalara kalksinlar!!
Neyse saka bir yana seyredin ya bak bu filmden sonra asik olup evlenmisler de
---
Bu yıl Oscar kazanan Amerikalı aktör Sean Penn, aktrist eşi Robin Wright Penn aleyhine bir kez daha boşanma davası açtı. 1996 yılında evlenen çift, ilk kez 2007 yılının Aralık ayında fikir uyuşmazlığı gerekçesiyle boşanma işlemlerini başlatmıştı. Ancak daha sonra boşanmaktan vazgeçen ünlü çift, yeniden bir araya gelmişti. Daha önce şarkıcı Madonna ile evlenen 48 yaşındaki Penn, Şubat ayında ''Milk (Süt)'' filmindeki rolüyle en iyi aktör dalında Oscar ödülü almıştı. Penn'in, ödülü alırken, konuşması sırasında seyirciler arasında oturan karısına teşekkür etmemesi herkesi şaşırtmıştı. Penn ve 43 yaşındaki Robin Wright Penn'in, Dylan Francis (18) ve Hopper Jack adında iki çocuğu bulunuyor.
Banned
eşimle ilk 4 bölümünü izledik..çok beğendik..Çağan Irmağı oldum olası sevmişimdir zati...tavsiye eddilir,izleyinizz!...
Filmin Konusu:
Kabuslar Evi; birçok farklı hikâyeden oluşan, ortak noktası eski bir köşk ve bir emlakçı olan gerilim-korku dizi-filmidir. Bu köşke gelen kişilerin başından geçen gizemli, geçmişin bir köşesinde sıkışıp kalmış ve doğaüstü kimi olayları anlatır. Senaryosu ve bazı bölümlerinin yönetmenliği Çağan Irmak'a aittir. Birçok ünlü isim bu seride oynamıştır. Hümeyra, Çetin Tekindor, Yetkin Dikinciler, Fikret Kuşkan, Hülya Koçyiğit, Devrim Nas,Levent Üzümcü , Okan Yalabık, Şerif Sezer bunlardan bazılarıdır.
"Kabuslar Evi"nin her bölümünde, birbirinden hemen hemen bağımsız hikayeler bulunur. Bu bölümlerin tümünde oynayan yegâne oyuncu, evi kiracılar için bulan emlakçı Sema Hanım'ı canlandıran Bilge Şen'dir. Sema Hanım serinin her bölümünde(bazı istisnalar hariç), evi birilerine kiralar. Kabuslar Evi'ne taşınan kiracıların başlarına, gerek evin gizemlerinden ve geçmişinden, gerek eve taşınmadan önceki yaşamlarından ve gerekse kendi zihinlerindeki girdikleri çıkmazdan, kimi zamanda Türk ve İslâm tarihine ait bilinmeyen, gizemli olaylarından dolayı kişiler kendileriyle, geçmiş ve kaderleriyle yüzleşirler.
Onur Üyesi
Kitaptan sonra pek yavan geldi film bana.
Fena değildi yani.
Kitabı okumayanlar daha keyif alır belki...
Yetkileriniz
Alıntı Yaparak Cevapla
