minedafne yazdı:
eski bir yazı...
benden
biraz fikir vermesi için...
çeşitli mail gruplarında ve sitelerde yayımlandı
.........................
Tahtakale'de bir ogle vakti...
Sabahtan planliyorum yapilacak islerimi.Cok isim var bugun cok.
113 cene Serdar'in ofisindeyim ilk olarak ,yilbasi promosyonlarimza karar
veriyorum.
Sonra beni Taksim'e birakiyor Serdar ,yol boyu gruplardan cemiyetten,cemiyet
yonetiminden arka planlarda olup bitenlerden konusuyoruz.
Sonra ver elini IMC carsisi...perdecilerle ilk temas,fiyat almaca,pazarlik
etmece..isim kolayca bitiyor.
Otobuse atlayip Tahtakale'ye geciyorum.
Otobusten inip ruhumun magbetine ilerliyorum.
Kalabaliklardan yorulan ruhumun dinlendigi tek kalabalik yer Tahtakale.
Nefes almak icin yalnizliklara kacarken genelde ,ne zaman gelsem beni sarip
sarmalayan kokusuyla ,rengiyle sesiyle kalabaligiyla...hayatimdaki ve
anilarimdaki tek kalabalik siginak burasi.
Her zamanki gibi aradigimi kaybolarak bulmak niyetiyle arka sokaklara
daliyorum.
Once bir tahta kokusu..ahsapcilarin ve marangozlar sokagi..nalburlar arada
kalmis tek tuk.
Firin kureklerinden mutfak esyasina kadar hersey tahta veya hasir..ilk koku
talas kokusu bugun benim icin Tahtakale'de..
Dukkan onunde kucuk taburelerde yasli esnaf cay iciyor gencler koselerde
muhabbette
Ilerliyorum.
Ellerim ceplerimde,cantam boynumda capraz asili.
Kendi ulkemin turistiyim yine.
Hatta turistlerden daha merakli,daha keyifle kesfediyorum alemi.
Sekerciler,kurukahveci Mehmet Efendi..Mis gibi kahve kokuyor her yan.
Misir carsisina selam cakip yola devam ediyorum.
Kalemci ve baskici amcalari ariyorum ama tansiyonum oyun oynuyor
yine,gozlerim karariyor bir ara.
Nerdeyim allahim..
Yanlis yollara sapiyorum gercekten kayboluyorum ama hic sikayetci degilim
durumdan.
Bicakcilar kesiyor yolumu,cakilari seyrediyorum vitrinlerde.
Camel trophy ruhum canlaniyor,susturuyorum usulca.
Buraya gelip bos yere aldigim o kadar cok sey var ki.
Bir cakim eksik olsun diyorum.
Gordugum hersey fotograf karesi benim icin su anda,dunyaya vizorden bakar
haldeyim.
Fotograf makinem yanimda ama sarji bitmis durumda...hayiflanmiyorum.yine
dusecek yolum buraya 2-3 ayda bir nasilsa.
Aczmendi kilikli bir esnaftan yol soruyorum..o beni garipsemiyor,ben onun
beni garipsememesini ve onu garipsiyorum.Telekomu bulup yanindan sapiyorum
viagra,porno vcd tezgahlarinin ve tezgahtarlarinin arasindan siyriliyorum
cekinmesiz . Haci amcayla pazarliga oturuyorum. Burnundan kil
aldirmiyor,daha fazla uzatmiyorum.siparislerimi veriyorum.
Yine sokaktayim.
Siemens telefonuma tum buyuk teknoloji magazalarinda arayip ta bulamadigim
usb kablosunu sudan ucuza aliveriyorum kucuk bir dukkandan.
Tesekkurler Turkiye.
Hatta I love you very deeply...
O sira Zeko ariyor.Yolda ileri geri yuruyup konusuyorum.
15 dakika dedikodu molasi.
Islerim bitmis sira anneyi ,Cemi ve bilumum tanidiklari arayip"
Tahtakale'deyim bir isteginiz var mi" diye sormakta.
Aydinla konusuyoruz,"Zeko'ya banka hesap nosu gecer misin" diyorum.Ayrica
"kendimi kaybettim Tahtakale'de" diyorum."korkma asagi yurursen deniz
,yukarisi Beyazit" diyor.
Guluyorum.
O bilmez ki benim her 2-3 ayda bir buralari tavaf ettigimi.
Sonra sirayla ariyorum annem el bezi,Cem tursu ismarliyor.
Hoop yine kahveci sokagindayim.
Dut pestillerine,kuru kayisilara,lokumlara daliyorum..
Her sey tamam..elimde kocaman bir siyah poset..
Agzina kadar dolu ivir zivirla.
Vuruyorum torbayi sirtima
Evet..geri kalan vakit bana ait artik.
Misir carsisindan girip caminin karsisindaki cinar alti cay bahcesinde mola
veriyorum.
Cinarlar ulu,cinarlar serin..
Hoca Cuma vaazini veriyor,cami onu kalabalik.
Benim icin sakinlesmis,ruhum dinginlesmis..
Sonrasi kesif sessizlik..
..........
...........
Donus vakti..
Yagmur dusuyor pitir pitir,
Herkes kacisiyor..Yolun ortasinda yuruyorum sakince.
Yagmur yuzume yagsin hatta ruhumu yikasin mumkunse..
Ve yikiyor nitekim.
Yedi tepeli Istanbul,her tepene ayni anda yagar mi yagmurun?
Benim ustum basim sadece yagmur kokuyor bugun..
Mine