Merly Streep benim en sevdiğim aktristtir. Onun hiçbir filmini kaçırmamaya çalışırım. Bunu da izleyeceğim teşekkürler Meriç
Merly Streep benim en sevdiğim aktristtir. Onun hiçbir filmini kaçırmamaya çalışırım. Bunu da izleyeceğim teşekkürler Meriç
Yönetmen Lee Tamahori
Senaryo Gary Goldman, Jonathan Hensleigh
Oyuncular Nicolas Cage, Julianne Moore, Nicolas Pajon, Paul Rae, Jessica Biel
Filmin Türü Bilim Kurgu, Macera
Orijinal Adı Next
Yapımcı Firma Revolution Studios
Yapım Yılı 2007
Yapım Ülkesi ABD
Orijinal Dili İngilizce
Filmin Süresi 0 dakika
Resmi Sitesi http://www.nextmovie.com/
Dağıtıcı Firma Chantier films
Vizyon Tarihi 27.04.2007
Nicolas Cage ile Julianne Moore’ un başrollerini oynadığı next filmi vizyona 27 Nisan 200′de (yani bugün) vizyona girdi.”Golden Man” adlı kitaptan sinemaya uyarlanan filmin konusu,
Kısa bir süre sonra olabilecekleri görme yeteneği olan Cris, törörist bir grubun Los Angeles’ı havaya uçurma ile tehdit etmesi üzerine Cris bu yeteneğini bu olay üzerine kullanmaya karar verir.
Konudan da anlaşılacağı gibi film Bilim Kurgu-Aksiyon tarzı.
Nicolas Cage’nin oynaması filmi çekici kılan yanlardan biri.
Sinema forumunda çok büyük bir performans göstermeyi umuyordum bu hafta ama iş çıkardık başımıza, bakalım, kısmet önümüzde daha 1 hafta var
[img align=left]http://www.annecocuk.com/modules/xcgal/albums/userpics/38157/normal_unyv6.jpg[/img]
değişik senaryosu var, gerilimden hoşlananlara, 10 üzerinden 7
Psipokapat bir katil isledigi butun cinayetleri internette yaptigi bir sitede yayinlayan hatta canli yayinda cinayetler isleyen ve bir turlu yakalanamayan sucluyu uzman bir ekip yakalamak icin degisik yontemlere basvurmaktadir. Canli yayinda isledikleri cinayetlerde siteye ne kadar kisi girerse kurbanin olme suresi de o kadar kisalmaktadir. Akil almaz iskencelerle cinayetler isleyen bu sapik katil ulkenin butun polislerini pesine takmistir...
FBI Özel Ajanı Jennifer Marsh, bekar anne olarak özel hayatıyla işi arasındaki dengeyi sağlamak için çok sıkı çalışmaktadır. Çok farklı ve ilginç bir görevi vardır. Her gece çalışma arkadaşı Griffin Dowd ile birlikte FBI’ın Portland’daki bürosundan internete girerek kredi kartı dolandırıcılarının, manyakların, pedofillerin ve diğer cinsel sapıkların izini sürer. Suç işlemek amacıyla faaliyete başlayan yeni bir web sitesiyle ilgili ilk duyumu alan iki ortak, killwithme.com adresindeki sitenin nereden yayın yaptığını ve yayını yapan kişi ya da kişileri belirlemek için siteyi izleme altına alırlar.
Sitenin ziyaretçileri üzerinde şok etkisi bırakan bir havası vardır. Sitenin yaratıcısı yapışkan bir fare tuzağına küçük bir kedi yavrusu bağlamıştır. Siteyi hazırlayan ya da hazırlayanlar, sitenin ziyaretçilerinden o kedi yavrusunun kamera önünde yavaş yavaş ölümünü seyretmekle kalmayıp bunu herkese duyurmaya çağırmaktadır. FBI’ın internette yaptığı yoğun araştırma sonucunda karmaşık birtakım server ve host ağları sayesinde bu web sitesinin nereden yayın yaptığının asla belirlenemediği ortaya çıkar. Portland’daki ajanların bulduğu ufak ama işe yaramayan ipuçlarıyla katil ya da katiller adeta alay etmektedir.
[img align=left]http://www.annecocuk.com/modules/xcgal/albums/userpics/38157/normal_The_Kite_Runner.jpg[/img]
Son zamanlarda izlediğim en müthiş film, 10 üzerinden 10 puan...
Afgan yazar Khaled Hosseini’nin(Halit Hüseyni) aynı adlı çok satan romanından uyarlanan “Uçurtma Avcısı-The Kite Runner”da, uzun yıllardır Kaliforniya’da yaşayan Amir adlı bir Afgan göçmeninin, çocukluk arkadaşı Hasan’ın oğlunun başının dertte olduğunu öğrendikten sonra ona yardımcı olmak için Taliban yönetiminin kontrolündeki anavatanına geri dönüşünün çarpıcı öyküsü anlatılır.
Kaliforniya’da yaşayan Amir, Afganistan’a Taliban rejiminin hakim olmasından sonra Amerika’ya göç eden Kabil’li zengin bir tüccar ailenin oğludur. Kabil’de geçen çocukluk yılları sırasında evin hizmetçisinin oğlu Hasan ile çok sağlam dostluk bağları kurmuştur. Ancak bir uçurtma yarışı sırasında Hasan’ın başına gelen olayda ona yardım edebileceği halde ona sırtını dönerek en sevdiği arkadaşına ihanet etmiştir. Aradan geçen uzun yıllar boyunca bu ihaneti ve suçluluk duygusu hiç aklından çıkmaz. Yıllar sonra Hasan ve karısının Taliban tarafından öldürüldüğü haberini alır. Bunun üzerine bir zamanlar ihanet ettiği çocukluk arkadaşının başı dertte olan oğlunu bulmak ve onun hayatını kurtarmak için Taliban yönetiminin kontrolündeki Afganistan’a geri döner. DreamWorks Pictures’ın sunduğu “The Kite Runner”ın yönetmenliğini “Finding Neverland”den tanıdığımız Marc Forster üstlendi. Yapımcılığını Sam Mendes, Walter F. Parkes ve Laurie MacDonald’ın gerçekleştirdiği filmin senaryosunu “25th Hour”daki çalışmasından tanıdığımız David Benioff ile Khaled Hosseini beraber yazdılar.
Yapım : 2007, ABD
Tür : Dram
Yönetmen : Marc Forster
Senaryo : David Benioff, Khaled Hosseini (Kitap)
Oyuncular : Shaun Toub, Nasser Memarzia, Said Taghmaoui, Atossa Leoni, Khalid Abdalla, Zekeria Ebrahimi, Ahmad Khan Mahmidzada, Nabi Tanha, Ali Dinesh
Yapımcı : Sam Mendes, Laurie MacDonald, Walter F. Parkes
Görüntü Yönetmeni : Roberto Schaefer
Müzik : Alberto Iglesias
Dağıtım : UIP Filmcilik
Süre : 2 saat, 08 dk.
Gösterim Tarihi : 21 Mart 2008
http://www.kiterunnermovie.com/
Spielberg'den nefret etmemi sağlayan şey aslında dehası konusundaki dehşetim.
Arabesk bir film pardon arabesk bir bilim kurgu yapılıp da insanların duyguları ile nasıl oynanır derseniz bir Spielberg filmine gidin.
Yapay Zeka
Teknolojinin hızla geliştiği, doğal kaynakların iyiden iyiye azaldığı bir dönem... İnsanlar yaşadıkları yerlere kadar izlenmektedir, yiyeceklerden insanlara hizmet eden kişilere kadar herşey yapaydır. Bahçe bakımı, ev hizmeti, hatta arkadaşlık için bile bir robot vardır. Bir tek sevgi için yoktur...
" Duygu ", robot evriminde tartışmalı bir konudur. Robotlar " gelişmiş gereçler " olarak görüldüklerinden duygulara sahip olmamaları gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, henüz çocuk sahibi olmalarına izin verilmeyen ebeveynler için, Sibertronik Üretim bir çözüm bulmuştur: David adında bir çocuk robot...
Sevmeye programlanmış ilk çocuk robot olan David, deneme sürecinde, çocukları hastalığının tedavisi bulunana dek dondurulmuş olan Sibertronik işçisi ve karısı tarafından evlat edinilir.
Yeni ailesi David'e büyük sevgi gösterse ve ona çok iyi bakıyor olsa da, birtakım beklenmedik olaylar bu hayatı David için imkansız duruma sokar. Ne insanlar, ne de makineler tarafından kabul görmeyen David, tek koruyucusu olan oyuncak ayısı Teddy ile birlikte, gerçekte nereye ait olduğunu bulmak için bir yolculuğa çıkar ve robotlarla makinalar arasındaki çizginin hem korkutucu ölçüde geniş, ama yine de son derece ince olduğu bir dünyanın kapılarını aralar...
Haley Joel Osment bu çocuk uzun zamandır görmediğim kadar iyi. Sadece bu filmde değil diğer filmlerinde de aynı düşünceyi taşıdım.
burçin okurken nefesimi tuttum
izlemek isteriim bu filmi bende
Sibelcim,
filmin bir sahnesinde katıla katıla ağladım, başka da birşey söylemeyeyim sana.
Küçük Emrah filmlerinin pahalı ve bilim kurgu şeklinde çekilmişi diyebiliriz film için.
Yapay Zeka'yı şiddetle tavsiye ederim ben de.
Burçin, ağladım dediğin annesini daha doğrusu anne umudunu bulduğu an di mi Yoksa ormana bıraktıkalrı an mı?
Arabeskten ziyade Hansel Gretel masalı gibiydi aslında film.
Mavi Melek ile anne betimlemesi çok etkileyiciydi.
Annesinin ormanda bırakma sahnesi. Hani orada diyor ya "gerçek çocuk olmadığım için özür dilerim, istediğin gibi olamadığım için özür dilerim" boynuna sarılıpmedip yazdı:
Yapay Zeka'yı şiddetle tavsiye ederim ben de.
Burçin, ağladım dediğin annesini daha doğrusu anne umudunu bulduğu an di mi Yoksa ormana bıraktıkalrı an mı?
Arabeskten ziyade Hansel Gretel masalı gibiydi aslında film.
Mavi Melek ile anne betimlemesi çok etkileyiciydi.
orada bir anda kapadım televizyonu ve nefesimi kesecek şiddette ağlamaya başladım. Oradaki çocuğun mazereti ne olursa olsun çocukdu sonuçta.
Off hatırladım Meriç, belli ki sen de unutamıyorsun. Sen en çok hangi sahnesinden etkilendin, anne umudunun olduğu yerde mi (arkadaşlar izlemeyenler için şifreli konuşuyor Meriç arkadaşımız, anne umudundan ne kastettiğini anladım)