8 yasindaki cocugun olayinda arkadaslarinin onun hakkinda dediklerini okudugumda bir an o cocuk oldum: yurumekte zorlanarak kaldirima oturup oynamak icin beni cagiran arkadaslarima sessizce hayir diyerek karisik duygularla, normallesen anormallikleri yasamaktan altust olmus cocuk ruhumla seyrettim onlarin neseli cigliklarla bezeli oyunlarini.
kizginlikla uzuntunun karistigi duygularla gozyaslarima engel olamadim. bu yalnizca buzdaginin ustu dedim. kizginligim en cok kendi caresizligime idi. hadi ben bisey yapayim bu cocuklar icin, ama ne, nasil?
devletin samimiyetine, kurumlarinin islevselligine hic guvenmiyorum. goruntude ilgileniyormus gibi gorunup hic bisey yapmiyor cocuk istismarini onemek icin. a sana cocuk isciler, al sana okutulmayan kiz cocuklar, al sana siddete ugrayan cocuklar, al sana cinsel oyuncak olan cocuklar...
ingilterede mesela cocuklar haklarini bilerek buyuyor. cocuk istismarinin en cok olabilecegi alt kultur seviyesindeki cocuklar daha yogun olarak hedef aliniyor istismara karsi durma yollarini ogrenmeleri icin. dernekler cok guclu, derneklere bagislar cok yogun, maddi devlet destegi kayda deger.
bikac yil once afrikadan evlat edindim diye teyzesi tarafindan getirilen ve erkek arkadasiyla beraber uzun yillar suren fiziksel iskenceler sonucu 5 yasinda olen victoria'dan sonra burada butun sistem degisiyor. neden mi? cunku kurumlar arasi iletisim eksikligi oldugundan victorya gibi cocuklar gozden kaciyor diye.(bu arada afrikadan getirilen cocuklarin yine afrikalilar tarafindan akil disi bi takim cadi rituelleri icin kurban edilmeleri, iskenceler gormeleri bilindik gercekler buralarda)
artik her cocuga ulkeye girer girmez, dogar dogmaz bir numara veriliyor ve nerede oldugu, kimler tarafindan bakildigi(yuva, bakici vs vs dahi), neler yasadigi, sagliginin ne oldugu bir anda gorulebilecek. bu cidden cok kapsamli bir degisim.
dun sunu dusundum bir dolgu icin disciye bir ton para verip cocuklarin 16 yasina kadar bedava sagik hizmetlerinden yararlandigini dusununce. (dis teli takmaktan, curuk dislerin ameliyatla cekimesine, okullarda tek cocugu bile atlamadan dis ve goz, kilo boy vs kontrolleri yapilip gerekli onlemlerin alinmasi icin anne babayla iletisime gecilmesine kadar) .
devlet burada cocugu secmenin angaryasi gibi degil, geleceginin garantisi olan bireyler olarak goruyor. onun icin hamilelikler ozurlu cocuk ( topluma yuk)ihtimaline karsi cok iyi gozlemleniyor. gelisim gerilikleri zamaninda yakalanip onlem alinsin diye caba sarfediiyor, aieer bilinjclendiriliyor.
yani devleti bir sirket olarak dusununce en karli sekilde isletmek icin bu emeklerden ve masraflardan cekinilmiyor.
tamam isin duygusal boyutu var ama devlet icin bu duygudan ote bisey olmali. akilli devletler icin tabii.
insanlarin 8 yasindaki cocuk olayi gibi durumlar karsisinda bireysel duygusal etkilenimlerini kullanarak cok yogun bir bilinclenme saganabililir cocuk istismarini engellemek adina ama tabii yine bunu ancak ongoru sahibi, organize olan devlet yapabilir.
bizde ise isler tam tersi gidiyor. biz hallk olarak tamamen duygusal nedenlerden yola cikarak devleti etkilemeye ve harekete gecirmeye caisiyoruz. dusununce aslinda bu bizi asan bir toplumsal cozum gerektiriyor.
kendi kendimizi yiyoruz caresizligimiz, yalnizligimiz karsisinda.
bizde isler tersi gidiyorsa baska care yok. akil, vicdan, enerji sahibi olanlarimiz aslinda bizi uyandirmasi gereken kurumlari uyandirmak icin biseyer yapamaya baslamaliyiz.
inanilmaz isyankar bir ruh haliyle ben de elimden geleni yaparim.