Hicran'a katılıyorum. Kocalar eşlerinde zaman zaman annelerini görmek istiyorlar. Bir dönem eşim yaptığım yemeği beğendiğinde tıpkı anneminki gibi derdi.
Mutlu bir evlilikte ne kadar geçimsiz olursa olsunlar aileler hakkında olumsuz konuşmamak gerekir.
Eşlerden biri yüksek sesle konuştuğunda diğeri sesini alçaltmalı. Gerekiyorsa ileriki zamanlarda tekrar konuyu açabilir ama o anda iki taraftanda yüksek ses çıkması saygıyı yok edebilir.
Günün herhangi bir saatinde arayıp bende seni seviyorum demek yada küçük sevgi msjlarını tlf'nuna göndermek güne neşe katıyor, denenmiştir. Hatta çok işe yarıyor.
Benim liste çok uzar haa birde pohpohlamak var. Erkekler pohpohlanmaktan çok hoşlanıyorlar. Tatlım bu tisört çok yakıştı sana, tatlım çok yakışıklısın, tatlım iyiki tamir ettin (aslında birdaha kullanılmamak üzere rafa kaldırılması gerekmektedir) vb.
İsimle hitap yerine sevgi sözcükleri ile seslenmekte bağlayıcı oluyor, tatlım, gülüm, bebisim vb. Ben eşimin adını o benim adımı kullanmaya kullanmaya nerdeyse unuttuk. Oğlumun dr'u eşimin adını sorduğunda yanlışlıkla Gürel (oğlumun adı) diyorum, sonra kendimi toparlıyorum.
Birde söylemeden edemiycem son kararı herzaman bayanlar verir, sonra sanki eşler vemiş gibi yaparlar. Yada ben öyle yapıyorum. Birşeye karar verip ona öyle bir sunuyorum ki sanki kendi fikriymiş gibi tekrar önüme getiriyor bende hafif naz ıkın mıkın tamam diyorum. Böylece istediğim olmuş oluyor.
Ay inşallah yazdıklarımı okumaz yoksa tüm foyam ortaya çıkacak.