Arkadaşlar,
Yazarken ben çok eğlendim.
Umarım siz de okurken eğlenirsiniz. Ama sadece okuyucu olmayın lütfen, aktif katılımla bildiklerimizi paylaşalım.
Evli Kadınlara Evliliğe Dair Öneriler
Bakalım başka ne uzmanlar var aramızda.
Sevgiler,
Arkadaşlar,
Yazarken ben çok eğlendim.
Umarım siz de okurken eğlenirsiniz. Ama sadece okuyucu olmayın lütfen, aktif katılımla bildiklerimizi paylaşalım.
Evli Kadınlara Evliliğe Dair Öneriler
Bakalım başka ne uzmanlar var aramızda.
Sevgiler,
yonca yazini okudum
bu arada kocam disarida su anda pub'da arkadasiyla iciyor
kocami hep kapida karsilamaya calisirim her ne kadar bazen eziyet gibi gelsede (ee cunku isim gucum var ben gelince simdi her seferinde kapida richard karsila valla yok ya nerde oyle yagma)
ama eger kocama nasilsin gunun nasil gectin demezsem
oda bana aa karicigim benim gunun cok iyiydi ya seninki, aa sanada merhaba der hemen
neyse bendende bir kac inciler
hic bir kere erkegin kalbine giden yol mideden gecmiyor ben bunun en buyuk ispatiyim cunku hic pisirmem, richard pisirsemde mutlu pisirmesemde umuru degil, yani yemek yapmakla hic ugrasmayin ya isiniz mi kalmadi sizin
bir kere evde bir sey bozulursa yapabilirseniz bile hic tamir etmeyin ya erkekler ne gune duruyor
ayrica bir sey kirilip gittiyse
aa kocacigim benden onemlimi bosver yenisini alirsin deyin, cok uzatirsa aman be aa kac para al sana parasi iste deyin (nasilsa vermiyceksiniz)
kendinize yeni bir kiyafet yada aksesuar mi almak istiyorsunuz ve para harcamak istemiyorsunuz yada paraniz yok
o gun muhakkak uzgun durunuz kocaniza hatta butun makyajinizi silin ve hasta gozukun sessiz olun, yani kocaniz bir problem oldugunu anlasin cunku muhakkak sorar ne oldu diye
sonra sanki dunyanin sonu gelmis gibi begendiginiz kiyafetten bahsedin ama fazla uzatmadan, gidip denediginizi ve herkezin size ne kadar yakistigini soylediginizi ama herkeze paramin olmadigi icin alamadiginizi soylediginizi soyleyin, kocaniz muhakkak size aciyacak ve parayi vericektir (vah vah dimi ama )
devami gelicek simdi gidip biraz temizlik yapayim..
Kocanız özel günleri (doğumgünü,evlilik yıldönümü vs.) unutuyor mu?? ve bu da sizi kahrediyor.Hatırlamasını beklemeyin hatırlatın.Böylelikle ne siz üzülürsünüz ne de o özel gün mahvolmuş olur.
Yine kocanız hediye almayı mı unuttu. Aaa beklemeyin zorla kolundan tutun ve istediğinizi aldırın.
Çünkü ben öyle yapıyorum
Benim esimin en sinir oldugu sey internet, bir aksam internetten fedakarlik edip onunla film seyretmem mutlu olmasina yetiyor..
Onu mutlu etmek icin yaptigim seyler de icimden gelenler oldukca basit onu sevdigimi soylemek,zamansizca sarilmak, ozel gunlerde hediye disinda guzel bir karta yine icimden gelen guzel seyleri yazmak..
Arada bir yemek yapmak(bu icimden hic gelmez gerci) Onun icin bir mucizenin gerceklesmesi anlami buyuk..
Anlayacaginiz isim kolay.. Kocam seker)
Gündem yoğun farkındayım ama arada beni de unutmayın.
Selamlar,
Tartışmanın uzayacağını anlarsanız, gözlerinizde minik bir damla yaş belirmesini sağlayınız. En haksız olduğunuz durumları bile lehinize çevirmeniz için sihirli formüldür. Nasıl ağlayacağım derseniz acıklı birşeyler düşünün ki, düştüğünüz durumun komikliğini unutun...
İş hayatına olmasa bile hayatının geri kalan sahalarına müdahil olun. Mesela sabahları kıyafetlerinin uyumlu olması için çaba harcayın. Arada birgün kendi haline bırakıp, akşam geldiğinde "sevgilim, sabah farketmedim keşke bu kravatı takmasaydın, ten rengine uymamış" diyiverin.. Ertesi sabah mutlaka danışmanlığınıza gerek duyacaktır..
Arada küçük jestler yapın. Hep jesti bekleyen taraf olmayın. Ben mesela kocama dünyanın en güzel kadınlarının resmini yapıştırıp, altın rengine boyadığım bir kahvaltı tepsisi hediye ettim!!
Erkekler pahalı hediyeler vermekten olmasa da, almaktan nefret ederler. Çünkü ucu bir şekilde onlara da dokunur. O yüzden küçük ve anlamlı hediyeler almaya çalışın..
Şaşırtın.. Evliliği canlı tutan bir iksirdir. Hiç beklemediği ama onu mutlu edebilecek, cesur bir harekette bulunun...
Çocuklarınız olsa bile hayatınızın merkezinin değişmediğini ve o merkezde onun için her zaman çok özel bir yer olduğunu hissettirin.
Konuşmak zor gelmiyorsa sevginizi uluorta söylemekten çekinmeyin. El, göz temasını asla kaybetmeyin. Fiziksel temas konusunda talepkar olmaktan çekinmeyin..
Doğrusu Elif'in önerileri daha gerçekçi geldi. Ama ben her ilişkinin kendine özel olduğunu ve herkesin kendi yöntemlerini geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Her iki ilişki özeldir. Ben sadece genele uygulanabileceğini düşündüklerimi yazdım.
Şimdi desem ki, ben her gece yattığım yastıklara parfüm sıkarım ve evde olmadığım gece, alıştığı parfümün kokusunu almadığı için kocam kendini yalnız hisseder, siz de yapın, olmaz tabii
Sevgili Yonca,
Sitede erkek üyelerimiz de var, aman her bildiğimizi burada yazmayalım. Sonra elimizde, eteğimizde ne var hepsinden haberleri olacak.
E onlarda kendi aralarında konuşup anlaşırlar, eşim sitede değil ama her ihtimale karşı hepimiz terbirli olalım.
YONCA yine döktürmişsin..zevkle okudum yazını..Aslında ilk günlerde hepimiz böyleyiz.Nedende 3-4 yıl sonra vedee çocuk olduktan sonra bunlar sanki hayalmiş gibi geliyor insana!!!! Ama bunları tekrar yaşamak ta bizim elimizde..Bence herşeye sünger çekip tekrar bu güzelliklere başlamalıyız...Senin yazına bende birkaç şey eklemek istiyorum:
-Tartışmalara bir 3.kişileri asla sokmayalım.Özelliklede aileyi.Eşler(kocalar) ne kadar kötüde olsa kendi ailesine söz söyletmezler.Ve maalesef kavgaların çoğuda kaynana yüzünden olur.Mümkün olduğunca kaynana-görümce-kaynata-eltileri kendi ailemizden uzak tutalım.Tartışırsak bile daha seviyeli bir şekilde tartışalım(Bazen ipin ucu kaçıyorda )
-Diğer bir konuda başkasının aldığında ve elindekinde gözümüz olmasın.Komşu yeni halı almış bende isterim.Komşunun kocası müdür olmuş sen niye hala elemansın.yada komşunun çocuğu bak şu üniversitede master yapmış.Seninki hala boşda geziyor.Hep sana çekmiş gibi.Gereksiz kıskançlıklarla kocalarımızın başının etini yemeyelim.Veyahutta çevremizden duyduğumuz saçma-sapan dedikolarla eşimizin gününü zehir etmeyelim(buna bence hiçbir koca tahammül edemez-benimkinden biliyorumda )
-He bide belki bazılarımıza çok saçma gelebilir ama eğer kocamız eve çok yorgun geldiği bir zaman ılık su ile ayaklarını yıkamak,ona yemeğini ayağına getirip kendi ellerimizle yedirmek ve güzel bir kahve yapıp kendi haline bırakmamız bence çok iyi sonuçlar doğurur.Ben henüz denemedim ama deneyenlerden tecrubeliyim.Bence hiçbir kaybetmez kazanırız.
Şunu unutmamak lazımki evi ayakta tutan erkekse(feministler bana kızabilir ama doğru bizlerde çalışsakta ben hep derim evin temel direği erkektir ) çekip çevirende, zeminide kadındır.Zemin ne kadar sağlam olursa o kadar dayanıklı olur yıkılmaz...Ne verirsen elinde.o gelir seninle diye boşuna dememişler...
sevgilerle...