8. Sayfa - Toplam 29 Sayfa var BirinciBirinci ... 67891018 ... SonuncuSonuncu
Toplam 281 sonuçtan 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #71
    Üyelik Tarihi
    08 Eylül 2007
    Bulunduğu Yer
    öyle bir yerdeyim ki.....
    Mesaj
    11.163

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    handevrem yazdı:
    Bağlanmayacaksın

    Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
    Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları...
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    "O benim." diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden,
    Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
    Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    İlişik yaşayacaksın.
    Ucundan tutarak...

    CAN YÜCEL


    çok güzel bende can yücel gibi düşünüyorummm

  2. #72

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    kesinlikle bir numara bir yazı bana göre de
    T_Y_P yazdı:
    handevrem yazdı:
    Bağlanmayacaksın

    Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
    Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları...
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    "O benim." diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden,
    Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
    Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    İlişik yaşayacaksın.
    Ucundan tutarak...

    CAN YÜCEL


    çok güzel bende can yücel gibi düşünüyorummm

  3. #73

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler


    annemin en sevdiği şiirlerden biridir..... kar musikisi yada kış nağmeleri başlığı altında kar ın yağışını ve sessizliğini anlatan en güzel şiirdir bencede...

    ELHAN-I ŞİTA

    Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş
    Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar
    Gibi kar
    Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar…
    Ey kulûbün sürûd-i şeydâsu
    Ey kebûterlerin neşideleri
    O baharın bu işte ferdâsı
    Kapladı bir derin sükûta yeri
    Karlar
    Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
    Ey uçarken düşüp ölen kelebek
    Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
    Gibi kar
    Seni solgun hadîkalarda arar.
    Sen açarken çiçekler üstünde
    Ufacık bir çiçekli yelpâze
    Nâ’şun üstünde şimdi ey mürde
    Başladı parça parça pervâze
    Karlar
    Ki semâdan düşer düşer ağlar!
    Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
    Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
    Gibi kar
    Sizi dallarda, lânelerde arar.
    Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân
    Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
    Yuvalarda - yetîm-i bî-efgân! -
    Son kalan mâi tüyleri kovalar
    Karlar
    Ki havada uçar uçar ağlar.
    Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
    Berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter…
    Dök ey semâ - revân-ı tabiat gunûdedir -
    Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
    Her şahsâr şimdi - ne yaprak, ne bir çiçek! -
    Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümid…
    Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
    Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
    Göklerden emeller gibi rizan oluyor kar
    Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar
    Bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
    Tarzında durur bir aralık sonra uçarlar

    Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân
    Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân
    Karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun
    Karlar, bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun.
    Dök kâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök.
    Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:
    Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
    Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.

    Cenap Şehabettin

    sadeleştirilmiş hali :
    Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
    Eşini gaib eyleyen bir kuş
    gibi kar
    Geçen eyyâm-ı nev-bahârı arar.

    Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,
    Ey kebûterlerin neşîdeleri,
    O bahârın bu işte ferdâsı:
    Kapladı bir derin sükûta yeri
    karlar
    Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.

    Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
    Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
    gibi kar
    Seni solgun hadîkalarda arar.

    Sen açarken çiçekler üstünde
    Ufacık bir çiçekli yelpâze
    Na'şın üstünde şimdi ey mürde
    Başladı parça parça pervâze
    karlar
    Ki semâdan düşer düşer ağlar.

    Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;
    Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
    gibi kar
    Sizi dallarda lânelerde arar.

    Gittiniz, gittiniz ey mürgan,
    Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar,
    Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan:-
    Son kalan mâi tüyler kovalar
    karlar
    Ki havâda uçar uçar ağlar.


    alıntı olduğu için hatalar olabilir ........



  4. #74

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    Gelen kişi, şehrin en zenginlerinden biri değilse bile, hatırı sayılır tüccarları arasındaydı. Adam, âlime:
    “Size bir maruzatım var” dedi. “Ben hacca gitmek istiyorum. Bunun için, sene boyu kenarda üçyüz altın biriktirdim. Acaba bu para rahatlıkla gidip gelmem için yeterli olur mu?”

    Âlimin cevabı şuydu:

    “Bu para rahatlıkla gidip gelmen için yeterli olmayabilir.”

    Bunun üzerine, adam:

    “Peki öyleyse,” dedi. “Biraz daha biriktirir, seneye giderim.”

    Adamın medreseden ayrılmasının üstünden fazla bir zaman geçmeden, bu kez, ayağında çarık, elinde küçük bir bohça ile sade halli bir derviş âlimin ziyaretine geldi.

    “Fazla durmayacağım” dedi derviş. “Allah nasip ederse, hac için yola düştüm. Diyeceğin, istediğin birşey var mı?”

    Âlim:

    “Yolun açık olsun. Oralara bizden de selâm götür; dua et bizim için” dedi, sonra da kucaklaşıp vedalaştılar.

    Öğrenciler, yarım saat içinde gördükleri bu iki manzara karşısında şaşkına dönmüşlerdi. İçlerinden birisi:

    “Hocam” dedi, “Tüccar geldiğinde, ‘Hac için üçyüz altın yetmeyebilir’ dediniz. Bu adamın ise belki bir altını bile yok. Ama ona yolun açık olsun dediniz.”

    Âlim şu cevabı verdi:

    “Çünkü tüccar, parasına güveniyordu. Üçyüz altının başına ne geleceğini, yetip yetmeyeceğini ben garanti edemem. Ama derviş, ‘Allah nasip ederse’ diyerek yola koyulmuş. İnanıyorum ki, güvendiği Allah onu yolda bırakmayacaktır.”


    —İ. ŞATÎBÎ


  5. #75

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer. O anda bilge düşünür:

    -Benim bundan öğrendiğimm şu oldu,der.
    -Bir insanın istekleri ile aras೩ndaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir.

    Ama biraz daha düşününce aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan farklı olduğunu görür. Asıl öğrendiği şey, insanın bir bilge bile olsa bir köpekten öğrenebileceği bilginin var olduğudur. Bu yüzden ne varsa paylaş, senden de öğrenilecek bir şeyler vardır diğer insanlar için...

    Her insanın bir hikâyesi ve söyleyecek bir sözü mutlaka vardır.

  6. #76

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler


    Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın.


    Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki söyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.
    BenjaminFranklin



    Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa yanlışınız çok demektir.
    Liverpool Echo


    Eşek müşteri olup bir şey alacak olsa, elbette ham kavunu alırdı.
    Mevlana

    İki şeyin sonsuz olduğunu biliyorum; evren ve aptallık. Aslında ilki konusunda çok da emin değilim.
    Albert Einstein

    İnsanları ikna etmenin en iyi yollarından biri onları dinlemektir.
    Dean Rusk

  7. #77

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler


  8. #78

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    1991yazında kocamla birlikte İrlanda'ya gitmiştik. İyi birer Ame*rikan turisti olarak biz de doğal olarak Biarney Castle'ı ziyaret ettik. Biarney Castle'ı ziyaret eden her turist gibi şüphesiz biz de Biarney ta*şım öptük. Biarney taşına ulaşabilmek için dapdar merdivenlerden tır*manmak zorunda kalıyorsunuz. Yüksekten her zaman korkmuşumdur, açıkçası benim klostrofobim var. Bu yüzden de kocamdan bensiz çıkmasını, sonra da bana çıkıp çıkarmayacağımı söylemesini istemiştim. Kocam geri geldiginde, "Ne düşünüyorsun? Ben de yapabilir miyim, ne dersin?" diye sordum. O yanıtım vermeden iki ufak tefek yaşlı bayan bana yaklaştılar ve "Şekerim, biz yapabildiğimize göre sen hayli hayli yaparsın." dediler. Ve ben Biarney taşım öptüm.

    İrlanda'dan döndükten yaklaşık bir ay kadar sonra, meme kanseri olduğumu öğrendim. Radyasyon ve kemoterapi görmem gerekiyordu.

    Doktor kemoterapi sonucunda olabilecek her şeyi bana tek tek an*lattı. Saçımı kaybedebileceğimi, mide bulantısı çekebileceğimi, şiddetli ishal olabileceğimi ateşimin yükselebileceğini, çenemin kilitlenebileceğini bir bir sıraladı. Sonra da bana sordu, "Başlamaya hazır mısın?" Evet, kendimi gerçekten başlamaya hazır hissediyorum!"

    Tedavinin başlaması için kocamla birlikte bekleme odasında bek*lerken birdenbire çok kaygılandım ve korktum. Kocama döndüm ve "Sence bunu yapabilir miyim?" diye sordum. Karşımızda kemoterapileri henüz bitmiş iki ufak tefek yaşlı bayan oturuyordu! Kocam elimi tuttu ve "Bebeğim, bu aynen Biarney Castle gibi olacak! Onlar yapabiliyorlarsa, sen de yapabilirsin!" dedi. Ve ben başardım,

    Cesaretle ilgili şu gerçeği biliyor musunuz? Cesaret insana ihtiyaç duyduğu anda geliyor.

    Maureen Corral

  9. #79

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    yazılarını beğeni ile takip ediyorum.bildirimlerimde,yani hiç kaçırdığım olmuyor.
    not:abone aidatımıda sarı çizmeli mehmet ağa olarak bir türlü söyliyiversem

  10. #80

    Re: düşündüren öyküler-yazılar-sözler

    handevrem yazdı:
    Cesaretle ilgili şu gerçeği biliyor musunuz? Cesaret insana ihtiyaç duyduğu anda geliyor.

    Maureen Corral
    bende bir ara düşüncelerimi karalamıştım bir deftere,senin yazını görünce buraya aktarmak istedim.
    neden düşüncelerimizi gerçeğe dönüştüremüyoruz?
    bir konu hakkında düşünürüz hatta hayata geçirmişiz gibi teferruatları dahi hesaplar her taşı karesine oturturuz,ama uygulayamayız neden? konu hakkındaki düşünceler, projeler birikir,yığılır öyle bir an gelirki bu düşünceye doymuş oluruz sanki düşündüklerimizi yaşamış gibi,bir süre sonra bıkkınlık gelir.aradan uzun bir zaman geçipte o projeye baktığımızda yaşanmışlığı,doymuşluğu hissederiz.bu sanal olsada o bizim için bitmiştir.
    ben buna karşıyım,ama yine sanal olarak düşüncede kalıyor.gerçeğe neden geçemiyorum??
    bu acaba gerçeklerden korkmakmıdır veya bilinmeyenden,düşüncede hayallerde herşey çok kolay, çok tatlı olabiliyor ama gerçek dünyada hakikatlerle karşılaşmaktanmı korkuyoruz.
    birde şu olabilir.diyelimki ben hayalimdeki bir evin projesini çizdim.en ince ayrıntılarına kadar hesap ettim,ama gerçek hayatta hiç hesaba katmadığımız ,aklımın ucundan geçmeyen olumsuzluklarla karşılaşıyoruz.yani gerçekte o evi yaptım diyelim;zemini sağlam değilmiş,su borularını yanlış takmışlar veya çok kötü komşuların var,bir süre sonra evinin üzerinden yüksek gerilim hattı geçti veya veya...
    hayalimizde bu aksaklıklar yoktur.en ince detayına kadar planlamışızdır.
    gerçekte korkumuz herhangi bir önlenemez aksilikle karşılaşmak olabilirmi?
    (sizleri sıktıysam affola)

Benzer Konular

  1. düşündüren iddia
    Konuyu Açan: Alma-Alma, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 8
    Son Mesaj: 23 Haziran 2010, 10:58
  2. bir öğretmenin düşündüren mektubu...
    Konuyu Açan: nalan-alperen, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 20
    Son Mesaj: 18 Eylül 2007, 13:02
  3. BUNLAR DA DÜŞÜNDÜREN GÖRÜNTÜLER
    Konuyu Açan: Alma-Alma, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 16
    Son Mesaj: 06 Eylül 2006, 09:07
  4. ben geldimmmmmmm.....düşündüren çizgilerleee....
    Konuyu Açan: sudeda, Forum: Geyik.
    Cevap: 21
    Son Mesaj: 11 Ağustos 2006, 08:47
  5. DÜŞÜNDÜREN ŞİİR
    Konuyu Açan: Bizanslı, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 6
    Son Mesaj: 02 Ocak 2004, 15:41

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.