2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 12
Toplam 18 sonuçtan 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #11

    Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"

    zor zanaat be nuray.
    ama şu var.
    bazı şeyleri bizzat yaşayarak öğrenmesi gerekiyor.
    daha önce anlattım mı bilmiyorum.
    olsun.
    bu da ikinci baskı olur.
    oğlum dört yaşında iken kreşte sevdiği bir kız arkadaşının arkasından yanaşıp aniden yanağından öpmüş.
    kız da dönüp güzel bir tokat atmış.
    akşam baktım surat bir karış.
    ne oldu dedim.
    önce anlatmak istemediyse de,sonrasında anlattı olayı.
    sonra dedim.
    sonra o bana kızgın kızgın baktı,ben de ona üzgün üzgün baktım dedi.
    baırşmadın mı,gidip özür dilemedin mi dedim.
    hayır dilemedim,dilemiycem diye cevap verdi.
    eh hayattan ilk dersini almış oldun böylece dedim.
    sustu konuyu daha fazla uzatmak istemedi.
    ertesi gün öğretmenine teslim ederken oğlumu,durumu sordum.
    öğretmeni de arkadaşının korktuğu için mert'e ani bir refleks olarak vurduğunu söyledi.
    ve şunu ekledi;"yaaa mert demek ki her kuşun eti yenmezmiş"
    mert ne dedi?
    "ama egem kuş değil ki".
    bu kadar yeter şimdilik.
    egem'in gerektiğinde bir kuş olabileceğini,yeri geldiğinde şahin,yeri geldiğinde bir kanarya olabileceğini de büyüyünce öğrenecektir.
    bizzat yaşayarak.




  2. #12
    Üyelik Tarihi
    25 Şubat 2002
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    19.738
    Blog Girişleri
    13

    Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"

    hamdi özgün yazdı:
    ve şunu ekledi;"yaaa mert demek ki her kuşun eti yenmezmiş"
    mert ne dedi?
    "ama egem kuş değil ki".
    bu kadar yeter şimdilik.
    egem'in gerektiğinde bir kuş olabileceğini,yeri geldiğinde şahin,yeri geldiğinde bir kanarya olabileceğini de büyüyünce öğrenecektir.
    bizzat yaşayarak.
    bence ilk sahinle karsılastıgında egem aklına gelecek mert'in
    her ne kadar refleks tokat idiyse de..



  3. #13
    Üyelik Tarihi
    25 Şubat 2002
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    19.738
    Blog Girişleri
    13

    Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"

    harry_potter yazdı:


    Bu yüzden ufak defek hataları olan çocuklarla arkadaşlıklarına izin verip senin dediğin gibi "onlarla ismin anılırsa seni de onlarsan sayarlar" diyebilelim.
    bugun kayınpederime anlattım bu yazdıklarımı...
    hak verdi.. cok onemli arkadas dedi..
    okulda cok parlak bir ogrenciymis.. herkes sorarmıs kim bu cocuk diye.
    birisi gelmis okula, haylaz, derbeder, tembel.. onunla arkadas olmus.. cocuk pederin de hayatını kaydırmıs.. dagılmıs bir süre.. sonradan toparlamıs neyse ki ama kayıp yıllar diyor onunla geçirdigi zamana..

    barısa egriyi dogruyu anlattım..
    sana güveniyorum, mesafeni kendin kuabilirsin dedim..
    bakalım ne yapacak..


  4. Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"

    hamdi özgün yazdı:

    sonra o bana kızgın kızgın baktı,ben de ona üzgün üzgün baktım dedi.

  5. Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"


    Üç yıl önce oğlum ilk kreşe başladığında bir çocuk vardı sınıfında. Astığı astık, kestiği kestik. Çok agresif ve kavgacı. O yıldan sonra gelmedi bir daha kreşe. Ama çok hırpalamış olacak ki, oğlum hala ondan sözeder..

    Kreşler ve okullar bu tür çocukların anne ve babalarıyla yakın ilişki içnde olmalı bence. Çocuk merkezli düşünecekelerine.
    Çocuklar her şeyi ebeveynlerinin birbirleri ve yakın çevreleriyle ilişkilerinden öğreniyor. Bir de izlenilmesine izin verildiklerinde.

  6. #16
    Üyelik Tarihi
    25 Şubat 2002
    Bulunduğu Yer
    İstanbul
    Mesaj
    19.738
    Blog Girişleri
    13

    Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"

    Smryna yazdı:

    Üç yıl önce oğlum ilk kreşe başladığında bir çocuk vardı sınıfında. Astığı astık, kestiği kestik. Çok agresif ve kavgacı. O yıldan sonra gelmedi bir daha kreşe. Ama çok hırpalamış olacak ki, oğlum hala ondan sözeder..

    Kreşler ve okullar bu tür çocukların anne ve babalarıyla yakın ilişki içnde olmalı bence. Çocuk merkezli düşünecekelerine.
    Çocuklar her şeyi ebeveynlerinin birbirleri ve yakın çevreleriyle ilişkilerinden öğreniyor. Bir de izlenilmesine izin verildiklerinde.
    allah kolaylık versin ailelere de ögretmenlere de.. ha arkadasları da unutmamak lazım..
    bugun veli toplantısına gittim de..
    öğretmenler yaka silkiyorlar artık..
    yeni nesil cok hareketli..
    cok ne istedigini bilen, aklına geleni söyleyiveren..
    öyle bizim gibi kırk kere düsünüp yarım kere konusan cocuklar degiller vallahi..
    catır catır soyluyorlar akıllarındakini..


  7. #17

    Re: ÇOCUKLARIMIZIN ARKADAŞLARI VE BİZ

    ÇOCUKLARIMIZIN ARKADAŞLARI VE BİZ


    Arkadaşlık, dostluk ilişkileri çok önemlidir. Çocuklarımızın bu duyguları öğrenmesini, doğru arkadaşlar seçmesini, gerçek dostluklar kurmasını isteriz. Aynı zamanda onların seçilen arkadaşlar olması ve bu arkadaşlıkların kalıcı olması da önem kazanır. Çocukluk arkadaşı, okul arkadaşı, mahalle arkadaşı kavramlarına büyüdükçe iş arkadaşı, hayat arkadaşı, yol arkadaşı kavramları eklenir.

    Nasıl arkadaş olacaklarının yanı sıra, arkadaşlığı nasıl sürdürecekleri, arkadaşları için neler yapıp, neler yapmayacakları, hangi zamanlarda arkadaşlarının yanında olmaları gerektiği, hangi zamanlarda onları uyarmaları gerektiği gibi, arkadaşlığın bir çok yönü vardır. Yani arkadaşlık önemli bir duygu, yaşamı etkileyen bir paylaşım ve erişkinlikte çocuğunuzun kişiliğinin önemli bir kısını oluşturacak bir kavramdır.

    ARKADAŞLIK VE AİLE TUTUMLARI

    Günümüzün moda söylemlerinden biri “ben çocuğumun arkadaşıyım” oldu. Bu cümle iyi anne baba olmanın bir göstergesi gibi kullanılsa da, altında ailenin endişeleri yatmaktadır. Çocuklarının kötü şeyler öğrenmesinden, zarar görmesinden, yaralanmasından korktukları için onlarla oynamaya çalışır, tüm zamanlarını onlarla geçirirler. Yaşıtları ile oynamayı, kaynaşmayı öğrenemeyen çocuğun okulda yalnız kalması kaçınılmaz olur.Bazı aileler ise devamlı arkadaşlara müdahale ederler. Arkadaşları seçer, onlara karşı uyarır, kendini korumasını abartır. Böylece çocuk arkadaşlık kurmada zorluk çeker. Bu nedenle bazı çocuklar aileleriyle olduğu gibi, arkadaşları ile de bağımlı bir ilişki sürdürürler. Tek bir arkadaş bulur, onun yanından ayrılmaz, arkadaşlığını kaybetmemek için istediği herşeyi yapar. Arkadaş edinebilmek için elindekileri verir. Adeta arkadaşlığı satın almaya çalışır. Bunu başarsa da, başaramasa da çocuk için sorun demektir.

    ÇOCUKLAR
    Daha küçücük bir bebekkken, bulunduğumuz ortamda aynı yaş grubunda bir başka bebek olduğunda “bak kardeş, arkadaş” diye tanıtım yaparak, çocukları kaynaştırmaya çalışırız. Oysa bir başka çocuk kardeşi olamayacağı gibi, her çocuk da arkadaşı olmaz. Yaklaşık 3 yaşa değin oyun oynamak için bir başka çocuk aramayan çocuklar, sosyalleşme ile birlikte yaşıtlarına yönelirler. Uyum gösteremeyen, hiç bir çocukla oynayamayan, paylaşamayan, kurallara uymayan ve diğer çocuklara zarar verenler yalnız kalırlar. “Arkadaşlarınla iyi geçin” demek yeterli olmaz. Bu geçimsizliğin nedenlerini araştırmak, bulmak ve çözmek gerekir. 3-6 oyun dönemidir ve bir sorun yoksa bu dönemde çocuklar ortamı uygun bulduklarında doğal olarak birlikte oynamaya başlarlar. Arada çekişme, tartışma olasa da çabuk unutur ve arkadaşlığa devam ederler. Çocuk kavgaları, erişkinler araya girmediği sürece önemsizdir. Çocuklar yüzünden tartışan erişkinlerin ki ise çoğu kez bitmek bilmez.

    Çocuklar için arkadaş önemlidir.Onlar tarafından kabül görmek, aranmak, beğenilmak önemlidir. Başarılı, uyumlu çocuklar en çok aranılan çocuklardır. Hep kendi istediği olsun diye tutturan, herşeyi yönlendirmeye çalışan, mızıkçılık yapanlar büyüklerin sandığı gibi “lider ruhlu” değil, istenmeyen arkadaşlardır.Benzer şekilde hırçın, saldırgan olanlar da diğerleri tarafından dışlanır. Dışlandıkça hırçınlığı artan çocuk daha saldırgan ve kuşkucu hale gelir. Arkadaşlarıyla sürekli çatışan ve sorun yaşayan çocuğun sorunları olabilir. Yaşıtları yerine kendinden küçüklerle ya da büyüklerle arkadaşlık yapmayı yeğleyen çocuklar kendine güvensiz olabileceği gibi, gelişimsel olarak yaşıtlarından geri de olabilirler.

    Arkadaş edinebilmek, arkadaşlığı sürdürebilmek ve arkadaş olarak yeğleniyor olmak görüldüğü gibi çocuğun sağlıklı ruhsal durumunun bir göstergesidir.Çünkü bunlar çocuğun toplumsalllaşmasının, toplum içindeki konumunun, uyumunun da delilidir. Arkadaşları ile kendini kıyaslamak, belli olumsuz yönelerini fark etmek, kendini değiştirmek arkadaşlığın sağladığı olumlu özelliklerdir. Aileler çocuklarının olumsuz arkadaşlardan etkileneceği,onlara uyacağını, yoldan çıkacağını düşünerek korkarlar.Oysa iyi eğitilen, doğru büyütülen bir çocuk için kötü arkadaştan korkmamak gerekir.Çocuk bu ayrımı yapabilir ve kendini koruyabilir. Yapayalnız, arkadaşsız olmak çok daha büyük sorundur.

    ERGENLİKTE ARKADAŞLIK

    Ergenlik dönemine giren çocuk için arkadaş herşeyden önemli hale gelir. Evde kendini eleştiren, öğütler veren ailedense, onunla aynı sorunları paylaşan yaşıtlarınının yanında olmak isterler.Bu aynı zamanda ergenin yaşamla tanışması demektir. Küçük yaşlarda sağlıklı arkadaşlık kurmayı başaramayan çocuk,ergenlikte de aynı sorunla uğraşmak zorundadır. Bu dönemde yaşanan en önemli ruhsal sorunlardan biri arkadaşsızlıktır. Özellikle ergenlikte çocuğu ile arkadaş olduğunu ve onun bu gereksinimini de karşıladığını düşünen anne baba yanılmaktadır.Ergenin gereksinimi kendi yaşıtı arkadaşlardır.İlkokul döneminden başlayarak tek arkadaşlar kadar, arkadaş grupları değer kazanır. İlkokul döneminde gruplar çoğunlukla tek cinstir.Yani kızlar kızlarla, erkekler erkeklerle birlikte olur.Ama ergenlikte gruplar karışıktır. Karışık olması gelişim açısından sağlıklıdır.Aileler ergenin arkadaşlarını kendilerinden çok önemsemesinden huzursuz olurlar. Oysa bu endişelenecek bir durum değildir. Ergenin erişkinliğe geçişi için önemli bir adımdır.

    ARKADAŞ GRUPLARI

    Arkadaş grupları çocuklar ve ergenler için önemlidir. Grupların oluşmasında belirleyici özellikler ve grupların kuralları vardır. Herkes istediği gruba giremez. Oysa çocuk büyüdükçe gruba girme ve orada kabul görmek önem kazanır.Arkadaş gruplarında dayanışma, paylaşım ve birlik vardır. Bu grubun içinde kalmak için bunlara dikkat etmek gerekir. Gençler popüler olan bir grubun içinde yer almak isterler. Eğer kendi özellikleri gruba girmeye yeterli ise sorun yoktur. Ama arkadaşlık kurmakta zorlanan, özelliklerini gösteremeyen, kendine güvenmeyen ve sorunu olan gençler risk grubudur. Hele de bu gençler aileleri ile iyi ilişki kuramıyor, okulda başarız, spor ya da sanatla uğraşmıyorsa, kendini bir yerlere bağlı hissetmiyorsa bir gruba kabul için yanlışlar yapabilir.



    VE BİZ


    Çocukların arkadaşlıklarını tamamen denetimsiz bırakmamak gerekir. Onlarla kurduğumuz iyi ilişkiler bizlerle arkadaşlarını, isteklerini, özlemlerini paylaşmalarını sağlar. Bazı arkadaşlıklardan zarar görebileceklerini biz onlardan önce fark edebiliriz. Bu durumda onlara yasaklar getirmek yerine, endişelerimizi, niçin endişelendiğimizi anlatmak, çok zarar görmesine izin vermeden, deneyerek kendisinin doğruyu görmesini sağlamaya çalışmak daha doğru olur.
    Evet, arkadaşlığın önemini çocuklarımıza anlatan, onların doğru arkadaşlar seçmesini isteyen, arkadaşsız kaldıklarında üzülen bizler onlara örnek oluyor muyuz? Sağlıklı arkadaşlıklar kuruyor, onların ardından konuşmuyor, yardıma ihtiyaçları olduğunda yanlarında oluyor, kötü olduklarını fark ettiğimizde kendimizi koruyor ama onlara da yardımcı olmaya çalışıyor muyuz? Bizim için iyi arkadaştır diyorlar mı? Kısaca çocuklarımızdan istediğimiz şeyleri kendimiz yapıyor muyuz? Eğer yapıyorsak korkmayalım, çocuklarımız da doğruyu seçecektir. Ama eğer yapmıyorsak, çocuklarımız ve kendimiz için ilişkilerimizi, tutumlarımızı, değerlerimizi bir daha gözden geçirmekte yarar var. Hatta belki de Pal Sokağı’nın Çocukları isimli kitabı alıp, onlarla birlikte bir kez daha okuyabiliriz. Dostluğu, değer vermeyi, arkadaşlarımızı ve onlarla paylaştıklarımızı önemsemeyi, korumayı, sadece çıkarlarımız olduğunda değil, sadece biz kazandığımızda değil , arkadaşlığın her zaman gerekli ve önemli olduğunu onlarla birlikte yeniden öğreniriz.




    kendımde yazıcam Nuraycım.bıraz ısım var bıtınce.cok guzel bır konu bu.

  8. Re: "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim"


    Bu konuda ben de Birce ve Mert'i yönlendiriyorum Nuray...


Benzer Konular

  1. Bana çizmeni göster sana kim olduğunu söyleyeyim;
    Konuyu Açan: Vildan, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 34
    Son Mesaj: 02 Kasım 2006, 01:02
  2. bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyliyeyim....
    Konuyu Açan: A-TAKIMI, Forum: Geyik.
    Cevap: 1
    Son Mesaj: 08 Haziran 2006, 20:04
  3. Bana melodini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim:)))
    Konuyu Açan: Pınar, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 34
    Son Mesaj: 06 Kasım 2005, 21:31
  4. Otomobilini söyle, kim olduğunu söyleyeyim :P
    Konuyu Açan: Vildan, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 16
    Son Mesaj: 10 Ocak 2005, 15:44

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.