E-mailime gelmiş, paylaşalım, gülelim:
Doktor Azeri olunca: - Gelesen!
- Selam doktor bey!
- Salam... Sabahın hayır! (Selam. İyi sabahlar)
- Ne salamı? Kızımı muayeneye getirdim.
- Gızım, sen yahşi birine ohşayırsan! (Kızım sen iyi birine
benziyorsun.)
- Neee! Kızım kimi okşuyormuş?
- Vallahi kimseyi okşamıyorum baba!
- Sus kız! Koskoca doktor yalan mı söyleyecek? Ellerindeki pişikten
anladı
herhalde! -
- Pişik ele degel kucağa yaraşır. (Kedi ellenmemeli, kucağa
alınmalı.)
- Doktor sen ne diyosun yaa?
- Siz haradan gelisiz? (Siz nereden gelirsiniz?)
- Biz at mıyız haradan gelecek? Doktor, ağzını topla...
- Gızım soyunasın, sırtına gulag asmag isterem. (Kızım soyun da
sırtını
dinleyeyim.)
- Baba ya... bu adam kimin kulağını sırtıma asacak?
- Men indi gızına dayandıraaram. Marağım gabardı. Neçe
ağlarsın? (Ben şimdi
kızınızı
durdururum. Merak ettim. Neye ağlarsın?)
- Baba ne diyo bu?
- Ağlamasan balam. Baban yaşlıdır, dözebilamaz. (Ağlama
çocuğum, baban
yaşlıdır, dayanamaz.)
- Gızım sen kârhanede çalışırsın? (Kızım sen fabrikada mı
çalışıyorsun?)
- Lan p... doktor... Küüüüütttt... - Özümü itirdim, dağlara
kar düşende,
bülbüle gam düşende, ruhum bedenden oynar, gözüme yumruk
gelende...