3. Sayfa - Toplam 4 Sayfa var BirinciBirinci 1234 SonuncuSonuncu
Toplam 33 sonuçtan 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
  1. #21

    Re: Dünya hızla buzul çağına doğru sürükleniyor!

    Dünya hızla buzul çağına doğru sürükleniyor!

    İklimbilimci Jack Hall'un (Dennis Quaid) global ısınma konusundaki araştırmaları, dünyanın çok yakında farklı bir iklim değişikliğine gireceğini işaret etmektedir. Hall, Rhode Island büyüklüğünde bir buz kütlesinin Antartik buzullarından kopuşuna şahit olur. Bu olayın ardından dünyanın her yerinden iklimle ilgili garip haberler gelmeye başlar. Tokyo'da greyfurt büyüklüğünde dolu yağar, Hawaii'de rekor sayılabilecek hızda bir fırtına eser, Yeni Delhi'de kar yağar, Los Angeles'da kasırga çıkar. İskoçya'dan Hall'un meslektaşı olan Professor Rapson (Ian Holm), Jack'e korkularının gerçek olduğunu onaylayan bir telefon açar. Son günlerde yaşanan iklimsel değişikliğin aslında küresel bir değişim olduğunu söyler. Eriyen buzlar okyanuslara olması gerekenden fazla su biriktirmekte ve yerleşik iklimimizi değiştirmektedir. Yani küresel ısınma gezegenimizi yeni bir Buzul Çağı'na sürüklemektedir...






  2. #22

    Re: Sular Yükseliyor

    Sular Yükseliyor

    Küresel ısınma konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından Sir David King "Buzlar hızla eriyor. Bunun sonunda birçok şehir sular altında kalacak. Londra, New York ve New Orleans bu sonla karşılaşacak ilk şehirler..." dedi.

    Bugüne kadar biri bize yazın kar yağacağını söyleseydi sadece "saçmalama" der, gülerdik... Ya da bundan birkaç yıl önce biri bize, geçen sene Avrupa'yı etkisi altına alan ve 25 bin kişinin ölümüne sebep olan sıcaklık dalgası gibi inanılmaz hava değişimlerinden bahsetseydi birçoğumuz bunun sadece paranoya olduğunu ve korkmanın yersiz olduğunu söylerdi... Fakat tüm söylenenler gerçek oldu! Bugüne kadar küresel ısınmanın dünyaya "yapabileceği" etki üzerine konuşan bilimadamları artık "yaşananlar" üzerine konuşmaya başladı. Küresel ısınma konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan Sir David King, "Dünyanın hızlı adımlarla büyük felaketlere yaklaştığını ve eğer önlem almazsak dünyanın sonunu hazırlayacağımızı" söylüyor.

    ATMOSFERDEKİ DURUM VAHİM
    İngiltere'nin saygın üniversitelerinden Cambridge Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan ve İngiliz hükümetinin bilim danışmanı olan Sir King, şu an atmosferde son "55 milyon yıl" boyunca olduğundan daha fazla karbondioksit olduğuna dikkat çekti. King, bugüne kadar bilimsel verilerin gerçeği yansıtmayacağını düşünen hükümetleri Kyoto protokolünü imzalamaya çağırıyor. Dünyada meydana gelebilecek ani hava değişimleri ve benzer felaketlerle savaşabilmek için Kyoto protokolüne uymak dışında yapılabilecek başka hiçbir şey olmadığını vurgulayan Sir King, "Buzların hızla eridiğini görüyoruz. Bunun sonunda birçok dünya şehri sular altında kalacak. Londra, New York ve New Orleans bu sonla karşılaşacak ilk şehirler..." dedi.

    TEHLİKE ÇOK HIZLI YAKLAŞIYOR
    İngiliz hükümetinin "gayri resmi elçisi" olarak Rusya'ya giden ve burada yetkilileri Kyoto protokolünü imzalama konusunda ikna etmeye çalışan bilimadamı, Rusya dönüşü İngiliz The Guardian gazetesiyle konuştu. Dünyanın yaklaşan bir felaketin eşiğine geldiğinin altını çizen Sir King, atmosferdeki artan karbondioksit gazıyla küresel ısınma arasında direkt bir bağlantı olduğunu söyledi. Buzul çağında deniz seviyesinin yaklaşık 150 metre daha az olduğunu belirten Sir King, "12 bin yıl önce buzul çağına göre deniz seviyesi yükseldi. O zamandan bu zamana buzullarda yaşanan erime de hızlandı. Grönland'daki buzullar eridiği zaman, deniz seviyesi 6-7 metre yükselecek. Antartika'da da aynı olay yaşandığı zaman hesaplarımıza göre deniz seviyesi yaklaşık 110 metre yükselecek" diyerek yaklaşan tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti. Atmosferdeki karbondioksit miktarının da buzul çağına göre yaklaşık 100 birim yükseldiğini belirten bilimadamı, "İklim değişimleri, insanoğlunun son 5 yıldır karşılaştığı en büyük sorun" yorumunu yaptı.

    ISINMA TERÖRDEN TEHLİKELİ!
    Dünya liderlerini tehlike konusunda uyarma çalışmaları çerçevesinde Çin ve Japonya'ya da gidecek olan Sir David, "Kilimanjaro'daki buzların 30 ila 40 yıl içinde" kaybolacağını belirtti. Sir King ayrıca geçen sene sıcaklık dalgası yüzünden 25 bin kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, "küresel ısınmanın terörden daha büyük bir tehdit" olduğunu vurguladı. Ayrica şu an atmosferde bulunan karbondioksit miktarına da dikkat çekerek az miktardaki karbondioksit yüklemelerinin bile büyük sorunlara sebep olabiceğini belirtti.
    DIŞ HABERLER

  3. #23

    Re: Kıyamet kapıda

    Kıyamet kapıda

    10 bin yıl önce yaşanan büyük bir fırtına, Buzul Çağı'na yol açtı. Tarih tekerrür edebilir mi? "Yarından Sonraki Gün" isimli film, bu soruya yanıt bulmaya çalışırken, global ısınma için ayrılan bütçeyi kısan Bush yönetimini de eleştiriyor.

    10 bin yıl önce büyük bir fırtına, dünyanın çehresini değiştirerek Buzul Çağı'nın başlangıcına neden olmuştu. Tarih tekerrür edebilir mi? Küresel ısınma yeni bir Buzul Çağı'na yol açabilir mi? "The Day After Tomorrow" (Yarından Sonraki Gün) isimli film bu sorulara yanıt bulmaya çalışıyor. 125 milyon dolara mal olan filmde iklimde meydana gelen ani değişiklikler felaketlere yol açıyor, bu da Buzul Çağı'nın başlamasını tetikliyor. Film, Amerika'da 28 Mayıs'ta gösterime girecek. The New York Times gazetesinde çıkan bir haber ise filmi, yeni bir tartışmanın eksenine itti. Çevreci gruplarla sık sık sorunlar yaşayan Bush yönetimi, bu film ile yine köşeye sıkışacağa benziyor.

    BEYAZ SARAY ZORDA
    Çünkü filmde Beyaz Saray'ın global uyarılara gereken önemi vermemesinin, olayları tetiklediği vurgulanıyor. Ayrıca bir sahnede başkan yardımcısı, yapılan global uyarıyı ciddiye almayıp, kaosun çıkmasına neden olan kişi olarak gösteriliyor. Filmin yapımcılarından Mark Gordon, senaryonun kurgudan ibaret olduğunu söylese de Bush, eleştirilerin hedefinden kurtulamayacak gibi görünüyor. Çünkü Başkan Bush, iktidara geldiğinde ilk iş olarak, baba Bush yönetiminde başlatılan paleo-klimatoloji programına ayrılan bütçeyi kısmıştı. Bütçenin kısılması programın işleyişini ciddi oranda aksattı. İklim uzmanları, yakın gelecekte dünyayı bu tür bir tehlikenin beklediğini savunuyorlar. Şu sıralar NASA'nın telefonları da susmuyor. Ancak NASA'nın basın sözcüleri, filmle ilgili hiçbir açıklama yapmamaları konusunda uyarıldıklarını söylüyorlar.

    FİLMİN KÜNYESİ
    Oynayanlar: Dennis Quaid(Prof. Jack Hall), Jake Gyllenhaal(Sam Hall), Ian Holm (TerryRapson), Sela Ward (Lucy), ArjaySmith (Bryan)
    Yönetmen: Roland Emmerich
    Senaryo: Roland Emmerich
    Yapımcılar: Roland Emmerichve Mark Gordon
    DIŞ HABERLER

  4. #24

    Re: Kıyamet kapıda

    Kurgu mu, gerçek mi?

    Yönetmenliğini Roland Emmerich'in yaptığı "The Day After Tomorrow"ın konusu şöyle: İklimbilimci Jack Hall, dünyada yaşanan global değişimleri ve sonuçlarını araştırmaktadır. Hall'un araştırmaları, gezegenin global ısınmanın sonucu farklı bir iklime ulaşacağını kanıtlar. Antarktika'da incelediği buz kütleleri, aynı şeyin 10 bin yıl önce de olduğunu gösteriyordur. Hall, yetkilileri uyarmak için harekete geçer ancak artık çok geçtir. Bilim adamı, Rhode Island büyüklüğünde bir buz kütlesinin Antarktika buzullarından kopuşuna şahit olur.

    İKLİM ŞAŞIRIYOR
    Bu olayın ardından dünyanın her yerinden iklimle ilgili garip haberler gelmeye başlar. Global ısınma gezegenimizi yeni bir Buz Devri'ne sürüklemektedir. Bu değişiklik tek bir büyük fırtına sonunda gerçekleşecektir. Jack, Beyaz Sarayı uyarmaya çalışırken oğlu Sam ve birkaç arkadaşı New York'ta mahsur kalmışlardır. Tüm dünya, soğuk ölümden güneye doğru kaçarken Jack, kuzeye doğru oğlunu kurtarmak için yola düşer.

  5. #25

    Re: Çöl sıcakları Türkiye'yi vuracak

    Çöl sıcakları Türkiye'yi vuracak

    Uzmanlar, Avrupa'yı vurması beklenen 'çöl sıcakları' nedeniyle İstanbul ve Ankara'da yaz aylarında sıcaklığın 40 dereceyi aşabileceğini belirtiyor.

    Avrupa'da geçen yıl pek çok kişinin ölümüne neden olan çöl sıcaklarının bu yıl yeniden geleceği söyleniyor. Uzmanlanra göre, güneyden gelerek Avrupa'yı etkisine alan bu sıcakların Türkiye'yi de etkilemesi olası gözüküyor. İstanbul ve İç Anadolu'da hava sıcaklıkların 40 dereceye kadar çıkabileciğini belirten uzmanlar, sıcaklık artışının sebebini küresel ısınma olarak yorumluyor.

    Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Diren
    Sistemler Türkiye'ye Avrupa üzerinden ve güneyden gelir. Bu nedenle bu sıcakların Türkiye'yi etkisi altına alması mümkün... Yapılan projeksiyonlar bu yılın gerçekten sıcak geçeceği konusunda bazı öngörüler veriyor. Yaz döneminde Ankara ve İstanbul için normal sıcaklık 30 derece civarıdır ama bu yaz 40 dereceleri görebiliriz. Bu sıcaklık nemle birleştiğinde özellikle yaşlılar ve çocuklar için büyük sıkıntılara neden olur. Tabi bunun en büyük sebebi kürsel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri. Yavaş yavaş daha sıcak yazlara daha ılık kışlara alışmak zorunda kalacağız.

    İTÜ Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen
    Türkiye'de bu sene yaz aylarının sıcak geçmesini bekliyorum. Yazın Afrika'dan Basra'dan gelen sıcaklardan etkileniyoruz. Avrupa'da güneyden gelen sistemler sonucu bu kadar ısınıyor. Basra sistemi bizi daha çok etkiliyor, Dolayısıyla belki Türkiye, Avrupa'dan daha çok sıcakların etkisinde kalabilir ama henüz kesin verilere sahip değilim. Hava sıcaklarının 35 derece ve üzeri olacağını tahmin ediyorum. Ama özellikle de İstanbul için önemli olan nokta hava sıcaklığından ziyade nem oranıdır. Örneğin hava sıcaklığı 35 ise ve nem oranı yüzde 65'in üzerindeyse, biz o sıcaklığı 45 derece hissederiz ve yaz çok sıkıntılı geçer. İnsan sağlığı açısından çok problem yaratır. Tabi Avrupa'da ölümlere neden olan sıcaklar da iklim değişikliğinin sonucu meydana geliyor. Belki 50 sene sonra Avrupa'daki bu sıcakları soğuk hava olarak nitelendireceğiz.
    Seda ÇAKIR/ HABER MERKEZİ







  6. #26

    Re: Küre ısındıkça Grönland eriyor

    Küre ısındıkça Grönland eriyor

    Kuzey Yarımküre'nin en büyük buz kütlesi olan Grönland adası, küresel ısınma nedeniyle eriyor.

    Avrupalı uzmanlar Grönland'ın "asıl kitle imha silahı" olarak nitelendirdikleri küresel ısınma yüzünden önümüzdeki bin yıl içinde yok olabileceğini açıkladı. İngiltere iklim değişikliklerini inceleyen Hadley isimli araştırma merkezi yetkilileri, bu durumda deniz seviyesinin 7 metre yükseleceğini ifade ediyor. Grönland kütlesinin erimesi, düşük seviyedeki sahil şeridinde bulunan yerleşim yerlerinin sular altında kalmasına neden olacak. Grönland'ın yanı sıra Amazon ormanları da küresel ısınmanın bir başka kurbanı olacak. Brezilya hükümetinin yaptığı araştırmalar, dünyanın akciğeri sayılan Amazon'un 2003 yılında rekor düzeyde ormanlık alan yitirdiğini gösteriyor. Büyüklüğü 4.2 milyon kilometrekare olan Amazon'un şimdiye dek yüzde 20'si yok oldu.

  7. #27

    Re: Küre ısındıkça Grönland eriyor

    İklimlerin geleceği hayra alamet değil

    Sıcak dalgalarının ve sellerin daha sık meydana gelmeye başlayacağını belirten bilimadamları "Hızlı ısınma böyle giderse 2080 yılından itibaren kışlar tamamen ortadan kalkacak" dediler.

    Günlerdir gazetelerde Türkiye dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen felaket haberlerini okuyoruz... "Dünyanın çivisi mi çıkıyor?" diye kendi kendimize sorarken, bilimadamları bütün bu yaşanan "aşırı sıcak, aşırı yağış, sel" felaketlerinin yıllardır anlattıkları "küresel ısınma"nın sonucu olduğunu tekrar tekrar açıklıyor. Geçen yıl Avrupa'yı vuran aşırı sıcakların ardından bu yılki aşırı yağışlar, Avrupalı bilimadamlarını küresel ısınma ve onun gelecekte yaratacağı etki üzerinde bir çalışma yapmaya itti. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok farklı ülke tarafından da desteklenen "Avrupa Çevre Ajansı" (EEA) "Impacts of Europe's Changing Climate" (Avrupa'nın Değişen Klimasının Etkileri) isimli tam 107 sayfalık bir rapor yayımladı.

    2050'DE ALPLER ERİYECEK
    Merkezi Danimarka'nın Kopenhag kentinde olan EEA araştırması için tam "22" farklı göstergeyi kriter olarak aldı. Bu şekilde de Avrupa Birliği temelinde, ulusal ya da yerel boyutlarda küresel ısınma karşısında alınabilecek önlemlerin tespit edilmesine çalışıldı. Araştırmayı yapan bilimadamları Avrupa kıtasının diğer bütün kıtalara göre çok daha hızlı olarak ısındığını belirtirken, "2050 yılına kadar" Alp buzullarının 4'te 3'ünün tamamen dünyadan silineceğini belirtti. Raporda, "Dünyanın oluşumundan itibaren büyük iklim değişiklikleri yaşandı. Fakat bu bugüne kadar hep doğal nedenlerden kaynaklandı. Dünya bir kez daha büyük bir iklim değişikliğiyle yüz yüze... Ve bunun sebebi insan kaynaklı. Sera gazı emisyonları dünyanın iklimini etkiliyor ve bu 21'inci yüzyılda da devam edecek" diye yazıyor.

    ARTIK KIŞLAR "SICAK" GEÇECEK
    Bilimadamları dünyada yaşanan en sıcak 3 yazın da (1998-2002-2003) son 6 yıl içinde gerçekleştiğinin altını çizdi. Ayrıca her 10 yılda hava sıcaklığının "0.36" derece yükseldiğini kaydetti. Bu hızlı ısınmanın "2080" yılında kışları tamamen ortadan kaldıracağını belirten bilimadamları, "Sıcak dalgaları ve seller gittikçe daha sık meydana gelmeye başlayacak. 2080 yılından itibaren sıcak kışlar yaşamaya başlayacağız. Yaz aylarıysa daha da sıcak olacak" dediler. EEA yöneticisi McGlade de yaptığı yazılı açıklamada, raporda yayımlanan bütün bu öngörülerin gerçekleşeceğini belirtti. McGalade ayrıca, "Sıcak dalgaları ve seller sadece insanların ölmesine sebep olmuyor. Biz farkında olmadan birçok bitki ve hayvan nesli de yok oluyor" dedi. Ve "Avrupa bu konuda bir önlem almazsa hem hayvancık, hem de tarımcılık büyük zarar görecek" diyerek, küresel ısınmanın Avrupa'nın karşısında büyük bir ekonomik soruna da sebep olacağını belirtti. Okyanus seviyesi de her yıl yaklaşık 4 milimetre yükselirken, küresel ısınma yüzünden "atmosfer, iklim, buzullar, deniz canlıları, kara canlıları, su, tarım, ekonomi ve insan sağlığı" en çok etkilenen konular. Bilimadamları karbondioksit gazı başta olmak üzere başta olmak üzere sera gazı emisyonlarının engellenmemesi durumunda Avrupa başta olmak üzere dünyayı büyük felaketlerin beklediğini belirtti.
    DIŞ HABERLER







  8. #28

    Re: Küre ısındıkça Grönland eriyor

    Grönland'da orman varmış

    ABD'nin saygın üniversitelerden Colorado Üniversitesi Prof Dr. James White başkanlığında yürütülen Greenland Ice Core Project çerçevesinde yapılan araştırmalar, Grönland'ın da eskiden "ormanlık bir alan" olduğunu ortaya çıkardı. White ve ekibinin adayı kaplayan buzullar üstünde yaptığı araştırma, tam "3 kilometre" derinlikte sonuç verdi. Ekip elde edilen sonuçlar içinde çam tipi iğneli ağaçlarınkine benzeyen dikensi yaprakların, buğdaya benzeyen bitkilerin ve otların olduğunu tespit etti. 2003 yılı yazında 3085 metre derinlikte bir kayaya ulaştı ve araştırmalarını o derinlikte devam ettirmeye karar verdi. Yapılan özel işlemler sayesinde de son 123 bin yıldır adada meydana gelen değişiklikleri tespit edebildiler.

  9. #29

    Re: Küre ısındıkça Grönland eriyor

    Çözüm var ama kimse yanaşmıyor

    Dünyada çevre bilincinin yerleşmesinin ardından atılan en önemli adım 1988 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı ve Dünya Meteoroloji Örgütü'nün desteğiyle kurulan "Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)" oldu... Panel, "1990, 1996 ve 2001" yıllarında üç adet geniş çaplı değerlendirme raporu yayınladı. Raporların ardından "küresel ısınmanın" gelecekte çok ciddi sonuçlar doğuracağının anlaşılması sonucu BM himayesinde uluslararası görüşmeler başladı.

    Yan çiziliyor
    1992'deki Rio Zirvesi ile her yıl bir konferans düzenlenmesine karar verildi. 1997'de Japonya'da düzenlenen konferansta da Kyoto Protokolü imzalandı. Bu protokolde sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik yükümlülükler ve uygulanabilecek mekanizmalar belirtildi. "2010'da sera gazı emisyonunun yüzde 5 oranında düşmesi" hedefi ise Amerika ve Rusya'nın imzalamaması yüzünden tehlikede görülüyor

  10. #30

    Re: Çöllerden kalkan tozların etkisiyle sıcaklık düşüyor

    Çöllerden kalkan tozların etkisiyle sıcaklık düşüyor

    Tübitak Eski Başkan Yardımcısı Celal Saydam yaşadığımız meteorolojik olaylara farklı açıdan bakıyor ve bunları "Sahra tozları" ile açıklıyor. ''Sahra Çölü'nden tozlu hava gelince karbondioksit artıyor. Oysa Sahra'da endüstri yok. Karbondioksit oluşumuna Sahra tozunun bulut içinde bir takım kimyasal reaksiyonlara girmesi neden oluyor'' diyen Prof. Dr. Cemal Saydam, uzun dönemde yapılan ölçümlerin küresel bir ısınma olduğunu ortaya koyduğunu doğruluyor. Dünyanın çok daha fazla soğuduğu, ısındığı dönemler olduğunu da sözlerine ekleyen Saydam, Sahra tozlarının dünyanın küresel ısınmasına karşı bir mekanizma olduğunu söylüyor: "Dünya, ısındıkça daha fazla toz atmaya başlıyor. Dünyanın çeşitli yerlerindeki çöllerden kalkan tozlar dünyayı soğutan bir sürece giriyor. Bence bu tabiatın küresel ısınmaya karşı yaptığı bir şey. O nedenle daha fazla yağış oluyor." Saydam yine de son yıllarda yaşadığımız meteorolojik olaylara ya da daha eski istatistiklere bakarak "Bilmem kaçlardan beri görülmemiş kış, görülmemiş sıcaklık" deyip kendi kendimize yargılara varmamamız gerektiğini düşünüyor. "Grönland'deki buzullar incelendiğinde her bir seviye beşer bin sene geriye gidiyor. O nedenle böylesine küçük dönemlere bakıp yargılara varmak çok yanlış. Günlük değişimlere bakarak dünya ısınıyor, soğuyor demenin bir anlamı yok. Bu kışı soğuk geçirmek dünyanın soğuduğu, ya da gelecek yazın sıcak olması dünyanın ısındığı anlamına gelmez

Benzer Konular

  1. Cevap: 14
    Son Mesaj: 09 Ocak 2009, 15:36
  2. Bu Hafta Sibirya soğuğu ve KAR geliyor
    Konuyu Açan: aegean_3740, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 6
    Son Mesaj: 21 Ocak 2008, 10:15
  3. küçük kıyamet
    Konuyu Açan: cigdemay, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 29
    Son Mesaj: 08 Ocak 2008, 17:26
  4. Biri bana bunların YAŞLANMA alameti olmadığını söylesin:))
    Konuyu Açan: Inci&Deniz, Forum: Genel Forum.
    Cevap: 64
    Son Mesaj: 04 Temmuz 2006, 23:46

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Dosya Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.