denizi çok severim,denizsiz yerde yaşamak çok zordur benim için ama ..dağlara aşığım.büyüleniyorum dağlara bakınca..
öyle dümdüz ülkeleri hiç sevemiyorum,ille de dağı olacak bir köşesinde,uzaktan görünen.

en bayıldığım deniz kemerdekidir.yüzerken dağların yansıması vurur denize.başınızı kaldırısınız yüce toroslar oradadır,size bakar milyon yıldır.

alanyanın en çok dönüşünü severim,Isparta yolundan giderken dağ geçitlerinden geçersiniz,yalçın diye ona denir işte..kaya.. kaya..kaya..

sert keskin..mavi gri kayalar..

hele bir de bir küçük baraj gölü vardır.dümdüz duvar gibi bir kaya dağın dibindedir.öğleden sonra güneş vurmaz göle,dağ engeller çünkü..o kadar dibdibedirlerki,göl kenarından 20 metre yürüyünce dağa tırmanmaya başlamışsınız demektir.ama baya zorludur,çünkü dümdüzdür neredeyse.

bu kadar sevmeme rağmen hiç dağcı olmayı düşlemedim.gençkene,Ağrıda arkadaşlarını kaybeden ve donmaktan son anda kurtulan dağcılarla tanışmıştım..elleri yanmış delikanlının soğuktan soyulup duruyordu.

ben seyircisiyim dağların..dünyanın doğanın yüceliğini anlatıyor bana ve ne kadar küçük olduğumu aslında...


bakın aşağıda bir alıntı haber var..Türk dağcılar ewereste tırmanacakmış,iki de kadın dağcı var aralarında..ne hoş..

ya siz neyi seversiniz,dağ mı deniz mi,ova mı göl mü,yoksa illede balkonummu diyenlerdensiniz?