Ahh, bunu ben de izledim..

Hejar'in masumiyeti icime islemisti.

En cokta, girdikleri lokanta'da garso'nun Hejar'a verdigi cikolatayi, caldigini dusunen Rifat Bey'in, bu onyargisi ile katiksiz yuzlesmesi hem sancili hem de sarsici bir sahne idi..
Esra_Aytekin yazdı:


Konusu: İnsanların dilleri farklı olsa da, sevginin dilinin aynı olduğunu çok duyarlı ve hüzünlü bir öykü eşliğinde anlatan, ödüllere boğulmuş, unutulmaz bir yapıt.

Hikâyenin kahramanları ise, 75 yaşındaki yargıç emeklisi Rıfat Bey ile yakınlarını bir polis operasyonunda kaybeden küçük Kürt kızı Hejar... Huzurevine yatma hazırlığı içindeki otoriter Rıfat Bey ile Hejar'ın kaderleri tesadüfen kesişir. Kürtçeden başka dil bilmeyen inatçı Hejar ile Cumhuriyet ilkelerine bağlı, Türkçeden taviz vermek istemeyen Rıfat Bey arasındaki ilişki nefretle başlar. Derken araları ısınmaya başladıkça, önce birbirlerinin dilini öğrenirler, ardından da birbirlerini sevmeyi...

Ay hüngür hüngür ağladım filmde. Çok duygusal geldi bana.