aysegulkubra yazdı:
Ya Allah aşkına canımın istediği yazarı yererim canımın istediğini överim burası özgür bir platform. Ayrıca enerjimi kimi yermek için ya da hangi yapıtı okumak için harcayacağımı sizemi soracağım bu ne cürret. Allah Allah Ayrıca mustafa armağan hocanın yazdıklarına da sonuna kadar güvenirirm. Size göre genç olabilirim yaşınız kaç mesleğiniz ne bilmiyoruma ama 10 yıl türkiyenin en iyi gazetelerinden birinde aktif gazetecilik yapmış biri olarak mesleğin içindekileri az çok tanıyarak konuşuyoruz. Ayrıca haber hırsızlığı yapabilmeninde yetenek olduğunu söylemişsiniz ya çok güldüm haklısınız bütün hırsızlıklar yetenek ister. Ama benim en fazla dikkatimi çekenler benim mesleğimden insanların yaptığı hırsızlıklar. Ayrıca tekrarlıyorum soner yalçının iki yazıda da yaptığı intihal. Kaynak göstermeden kendi cümleleriymiş gibi yazıca ne oluyor. Kitaptan yararlanmışmı oluyor hayır bal gibi intihal oluyor................
Ha bu aradada yazdıklarınıza google çok alınacak. Ya ben google de yazan herşey doğrumu dedim. yanlızca herşey var ve gözden kaçmıyo dedim.
RüyA yazdı:
aysegulkubra yazdı:
Soner Yalçın'ın yazısı üzerinden konuşurken onu tartışmak konu dışına çıkmak değidir bence. Bu arada intihal sizin dediğiniz gibi basın dünyasında eskisi kadar sık rastlanmıyor çünkü artık herşey bir tık ötede. google efendi yetiyor intihalleri belgelemeye. Bırakın köşe yazarlarını rutin haber yapan gazeteciler bile eskisi gibi ajanstan takla attırıp yazamıyor haberleri. Bu nedenle şaşaırdım Soner Yalçın'ın cahil cesaretine.
Siz henüz çok gençsiniz; internet ve Google Amca'yla yetişen kuşaktansınız.
Google Amce'nın sağladığı her kaynağa rağbet etmemek gerekir. Google Amca büyük yarar sağladığı kadar, zararlı da oluyor. 'Bilgide seçicilik' yetisini kazanmamış kişilerin kafalarını safsatalarla dolduran suçluların başında Google geliyor ne yazık ki. Bilgi kaynaklarının çoğu özgün haliyle internette yer almıyor / yer alsa da kamuya açık, yani ücretsiz değil. Arşivler, elektronik kitaplar ve bilimsel makaleler ücretli üyeliği gerektiriyor. Güvenilir kaynak olarak gösterilebileceklerin yalnızca çok azı ücretsiz. Bu nedenle, basında plagiarism hâlâ var, ancak tabii ki eskiye oranla daha bir iyi örtük bir biçimde. Bilgi ve haber hırsızlığı yapabilmek için yetenekli ve bilgili olmak gerekiyor. Kısacası, intihal de bir marifet!
S. Yalçın, yukarda linki verilen yazısında verdiği bilgilerin çoğunu büyük bir olasılıkla H.T. Norris'in "Islam in the Balkans" adlı kitabına dayanarak vermiş. Eşim tarihçi ve uzmanlık alanı Balkan Tarihi. Norris'in kitabı kütüphanemizde. Daha önce okumuş olduğumdan, S. Yalçın'ın yazısı bana Norris'in söylemini anımsattı ve elim doğrudan yapıta gitti.
Şöyle bir baktım, yapıtın giriş bölümünde anlatılanlarla koşut Soner Yalçın'ın yazısı.
Burada plagiarizm yok, kitaptan yararlanılmış, o kadar. S. Yalçın kaynak gösterseymiş daha iyi olurmuş. Tabii, kendisinin kitabın tamamını okuyup okumadığını bilemeyiz. Belki de yalnızca 'Giriş' bölümünü amazon üzerinden internetten okumuştur. İster yapıtın kendisini bizzat ya da bir parçasını internetten okumuş olsun, kaynağı bildirmek en doğrusu.
Ben bu forumda S.Yalçın'ı tartışıp, hakkında olumsuz yorumlarda bulunmayı anlamsız bulurum. Konu Soner Yalçın değil çünkü. İsteyen yazarı yersin, ancak bu 'fırsattan istifadeye' girer.
Gereksiz. Adam yazıda önemli noktalara değinmiş. Adını vermese de, önemli bir kaynağı göstermiş, Norris'in yapıtını.
Ben, Soner Yalçın'ı yermek için harcayacağım enerjiyi, Norris'in yapıtını, İvo Andriç'in yapıtlarını okumak için harcardım.
Yapıtlar/kaynaklar üzerine yazılmış yorumları okumak değil önemli olan, yapıtların/kaynakların kendilerini okumak ve kendi süzgecimizden geçirerek özümsemek.