Kaç gündür oturamıyorum bir türlü bilgisayara, otursam da 5 dakika haberlere bakıp çıkıyorum...
Habire "aaa siteye şunu da yazayım, bunu da yazayım" diyorum kendi kendime ama ııhhh olmuyor, ne vakit, ne hal, ne mecal olmuyor...
Tabi bir de şu var ki; bilgisayarın başına oturunca da "yazayım" dediklerim gelmiyor aklıma bir türlü...
Neyse kısaca havadisler vereyim...
Önce en mutlu olduğum haberi vermek istiyorum; Efe ilk sınavını oldu, Matematikten... Bugün veli toplantımız vardı ve sonucu öğrendik, 95... Çok basit bir hata yaparak o 5 puanı kaybetmiş ama olsun yine de mutlu oldum, özellikle sınıfın nerdeyse yarısının 50 civarı aldığını hatta 05 alan bile olduğunu öğrenince...
Tabi sınıfın genel başarısının düşüklüğü canımı sıkmadı değil ama ilk sınav heyecanı olabileceğini düşünerek kendimi sakinleştiriyorum...
Bu arada dün yaptıklarımı da paylaşmalıyım...
Dün öğleden sonra yemek yaparken tam yemeği ocağa koyduğum anda telefon çaldı, bir baktım ki Efe'nin öğretmeni... Pek aramadığı için kaygılandım tabi, neyse konuştuk, Efe düşmüş, kendinde birşey yokmuş Allaha şükür ama pantolonu yırtılmış, öğretmen "bir pantolon getir de servise böyle binmesin" dedi...
"Düşmüş, pantolon yırtılmış" deyince benim aklıma gelen diz kapağının oralarda filan yırtık olduğu idi tabi...
Baba dışarda, "hava yağmurlu, nasıl gideceğim" diye dertlenirken farkettim ki baba arabayla gitmemiş araba evin önünde... Bindim arabayla gittim, böylece ilk yağmurlu havada araç kullanma deneyimimi de yaşamış oldum...
Sınıfa girdiğimde Efe'ye bakınca oldum resmen... Evet diz kapağının oralardan yırtılmış ama iç taraftan, bacak arasında pantolonun ağına kadar...
Öğretmenin "servise böyle binmesin" dediği kadar varmış yani, resmen yelkenler fora... Yavrum süveterini örtmüş bacağına... Neyse giydirdim, biraz oyalandık derken son derse girdiler, öğretmenimiz "Efe'yi götürebilirsin" dedi, oğlumu aldım geldim... Böylece oğlumu okuldan arabayla alma deneyimimi de hallettim... Unutmadan bugün veli toplantımıza da Efe'yle birlikte arabayla gittik geldik...
Amaannn benim araba kullanmamın artık haber değeri de kalmadı galiba...
Veli toplantısından sahiden mutlu döndüm... Öğretmeni Efe'den çok memnun bu yıl... Bir-kaç gün hariç çoğunlukla ödevlerini bitirip gidiyor, anlatımlarda, ezberde + almış çokça, hele öğretmeni "İstiklal Marşı'nı öyle güzel, öyle vurgulu okudu ki tüylerim diken diken oldu" dedi ya asıl benim tüylerim diken diken oldu...
Hani ne derler, galiba Efe'nin "Arabı uyandı" ya da "Afyonu patladı" her neyse işte Efe'ye bir haller oldu... Ama iyi haller...
Şimdilik bu kadar yazayım, malum yine kısa yazmayı beceremedim zaten...
Efe'nin Eylül'e yazdığı aşk mektubu apayrı bir forum konusu olacak...