Folik Asit ve vitamin BC gibi isimleri varsa da folik asit olarak bilinir. Vücuda girdikten sonra kimyasal yapısı değişir ve karaciğerde bir miktar depolanabilir. Depo edilen miktar 6 - 9 ay kadar eksiklik belirtilerinin çıkmasını engeller. Folik asitin içersinde barındırdığı moleküllerden PABA ve Glutamik Asit ayrı bir vitamin gibi etki gösterir, sanki vitamin içersinde vitamin gibidir. Barsak bakterileri tarafından da üretilmektedir. Dayanıksızdır, ışık, ısı, bekleme ...
Siyanokobalamin veya kobalamin adları ile bilinir. B-12 adı daha yaygındır. Barsaktan emilimi için mideden salınan özel bir protein (interensek =içsel faktör) gereklidir. Bitkisel kaynaklı besinlerde bulunmaz. Ancak hayvansal kaynaklı besinlerle alınabilir. Barsak bakterileri tarafından üretilebilir ama bu vücuda pek yarar sağlamaz zira bakteriler kalın barsakta bulunur ama bu vitamin ince barsaklardan emilebilir. Vejetaryen kişilerde yegane eksikliği oluşan vitamindir. Vücuda gerekli miktarları 3 - 4 mikrogram ...
Askorbik Asit denilen maddedir. Üzerinde çok durulan, günümüzde herhalde en çok bilinen ve hakkında sürekli bir şeyler söylenilen vitamindir. Hatta C Vitamini üzerine internette siteler yapılmakta, çılgınlık derecesine varan bağımlıları bulunmaktadır. Bitkiler ve bir çok hayvan bu vitamini kendileri üretebilmektedir. Kimyasal yapısı aslen bir tür şekerdir. Dış ortam koşullarında ve pişirme esnasında, diğer maddelerle etkileşerek kolaylıkla bozulabilir. Taze sebzeler buharda pişirildiğinde C Vitamini de korunmuş olur.Besinlerle alınan vitamin 2 saat içersinde kullanılır ve 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Kullanıldığı organlarda bir miktar birikime uğrar.
C ...
H Vitamini de denmektedir. Aslında B grubunda olan bir vitamin olarak kabul edilir. Yumurta akında bulunan avidin isimli madde biotini etkisiz hale getirmektedir. Deneyler sırasında çiğ yumurta akı ile beslenen farelerin zayıfladığı ve derilerinin bozulduğu gözlemlenmiş ve Almanca deri anlamına gelen Haut kelimesinin baş harfi ile anılmaya başlanmıştır. Yumurta akında bulunan bu avidin maddesi yumurta çiğ iken etkili olmasına karşın pişirildiğinde etkisiz hale gelmektedir. ...
P Vitamini de denilmektedir. Doğada saf halde sarı renkte yaygın olarak bulunmaktadır. Suda çözünür ve C Vitaminine oldukça benzer özellikleri vardır. Genellikle ayni besinlerde bulunurlar. Hepsinin ortak özelliği flavan kökü üzerinde kurulu değişik kimyasal maddeler olmalarıdır. Sitrin, hesperidin, rutin, kateşin gibi bir çok çeşidi vardır. Meyvelerin suyundan ziyade posası olarak bilinen kısmında yer alır. ...
Bir çeşit B vitaminidir. Yağların vücutta işlenmesini, yakılmasını böylelikle de karaciğerin yağlanmasını engelleyen bir faktördür. Yiyeceklerde bol miktarda olmasına karşın suya karşı dirençsizdir. Besinlerin pişirilmesi, işlenmesi ve saklanması esnasında kolaylıkla bozulur. Ayrıca bir çok ilaçlar onu etkisiz kılarlar. Barsaklardan kolaylıkla emilir ve kan-beyin bariyerini geçebilen ...
B Vitamini grubunda düşünülen bir maddedir. Koline benzer etkileri vardır. Vücutta glikozdan elde edilebilir. Lesitin içersinde kolinden daha az olmak üzere de bulunur. Niasinden sonra vücudumuzda en yüksek oranda bulunan B Grubu vitamindir denilebilir. Doğada hayvan ve bitkilerde yoğun olarak bulunur. Hayvanlarda fosfolipidlerin içersinde, bitkilerde kalsiyum ve demiri bağlayan fitik asitin yapısında ...
Aslında bu maddenin vitamin olarak kabul edlilip edilmeyeceği yakın zamana kadar pek de net değildi. Çünkü genel olarak memeliler bunu kendi vücutlarında üretebilmektedirler. Eksikliği de pek görülmemektedir.
İnsan vücudunda özellikle adale dokusunda yoğun olarak bulunur. Kanda 60 mmol/L iken adale dokusunda 4 000
...
İnsan vücudu detaylı incelendiğinde bir çok maddeden oluştuğu anlaşılır. Doğada yaşayan tüm canlılar bir yapıya sahiptir. Filogenetik olarak üst basamaklara çıkıldıkça yapılar ve işleyişi daha da karmaşık hale gelmektedir. İnsan vücudu bu kompleks işlemleri yaparken doğada bulunan maddeleri kullanır. Çok düşük dozları ile değişik madenler ve elementler vücudumuzda belirli görevler almaktadır. Bunların bazıları kesinlikle var olmak zorundadır ve eksiklikleri ciddi sorunlara yol açmaktadır. Biyolojik yönden önemli olan bu maddeler gıdalarla alınmaktadır. Kişilerin bu maddelerin etkilerini bilmesi yiyeceklerini daha dikkatli seçmesine yol açacaktır. Bu konuları yazmaktaki amacım okuyanları bilgilendirmek ve edindikleri bu bilgiler ışığında sağlıklarını korumak ve olası sorunları önlemektir.
Anlatılacak konular geniş toplum kesitlerini ilgilendirmesi ön görüldüğünden belirli başlıklarla sınırlandırılacaktır. Bu konu başlığında anlatılacak başlıklar:
İnsan vücudunda toplam 4 gr. kadar bulunmasına karşın biyolojik yönden oldukça önemli ve eksikliğinde ciddi sorunlarına yol açan bir elementtir. Bu özelliği uzun yıllardır bilinmektedir. Eksikliği özellikle büyümenin hızlı olduğu küçük çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıkar. Kadınlar doğurganlık dönemlerinde adet kanamaları ile kan kaybetmeleri sonucu demir eksikliğine girebilirler. Ayrıca yiyeceklerin demir içeriğinin düşük ve emiliminin de güç olması eksikliğinin ortaya çıkışını kolaylaştıran faktörlerdir.
Besinlerle alınan demirin ortalama koşullarda ancak % 10 kadarı barsaklardan emilebilir. Bitkilerde (nonheme demir) ve yenilen ette (heme demir) bulunan demir yapısal olarak farklıdır. Hayvansal kaynaklı olan heme demir daha iyi ...