Bir form doldurduğumuzda, çalışmıyorsak ya da mesleğimiz yoksa, "mesleğiniz" bölümüne ev kadını yazmıyor muyuz?
Meslegimiz ev kadınlığı.
Her meslek kıymetlidir mutlaka ama ev kadınlığını daha bir üstün görüyorum ben.
Hele ki çocuklu bir ev kadınlığıysa.
Evin onca işini gücünü yap, bir de çocukların her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilen.
Sosyal, ahlaki, psikolojik, fiziki her türlü donanımını sağla.
Kolay iş değil gerçekten. Hem bedenen, hem zihnen yıpratıcı, yorucu...
Ev dışında çalışıp, bir de bu dediklerimi yapan annelerin hepsine kraliyet nişanı, Oscar, Nobel, Altın portakal, Altın Kelebek, MTV Müzik Ödülleri, Malatya Kayısı Festivali'nde verilen kasa kasa kayısılar, aklınıza gelebilecek her türlü ödülü veriyor ve kutsuyorum onları
Sonra da coşkuyla alkışlıyorum, gözlerime yaşlar hücum ediyor falan
Güldüğüme bakmayın, hislerimde samimiyim...
Onların işleri bizimkinden de katmerli. Onların bir de eve geldiklerinde ayaklarını uzatıp hizmet bekleyen kocaları var. Büyümeyen -büyümek istemeyen, işlerine öyle gelen- çocukları.
Onlara olan derin hislerimi(!) başka bir platformda tartışalım.
Ama bu platform da gayet uygundur. Derin hisleri içinden taşan olursa, alır hepsini diye düşünüyorum.
Şimdi efendim, bizim de bazı haklarımız var talep ettiğimiz.
Benim diyeyim ama.
Belki hallerinden memnun olanlar vardır.
Ben hafta sonu tatili istiyorum mesela.
Bütün hafta çalışıyorum tıpkı dışarıda çalışanlar gibi.
Şikayetim yok. (Bunu yarım ağızla söylediğimi hayal edin )
Temizlik,
Ne yemek yapılacağını düşünmek,
Alışveriş yapmak,
Derin düşünceler sonucu bulduğumuz yemeği yapmak,
Sofra hazırlamak, toplamak,
Bulaşık, çamaşır, ütü,
Çocukların dışarıdaki işlerine koşturmak,
Faturalar,
Evin bitmek bilmeyen eksiklerini tamamlamak vs...
Ha, çocuklarla olan iletişimimizdeki tıkanmalar için ürettiğimiz çözümler, bin oyunbazlık, bin cambazlık, davranışlarımızın kar-zarar denge hesapları, psikolojik yıpranma payımız da bu vesairenin içinde ve büyük, önemli ve derin bir yer tutuyor.
Çalışan-çalışmayan ama anne olan herkes anlar ne dediğimi...
Bu arada, her yılın en iyi pedagog, ofisboy, bulaşıkçı, çamaşırcı, temizlikçi, taşımacı, eve getirip yerleştirmeci, kadına atfedilecek tüm işleri en iyi yapıcı olarak bir de ödül verilmesini de taleplerim içine ekler, arzederim
Bunların hepsini hafta içi yapıyoruz, eyvallah.
Aklımız, zekamız, gücümüz yetiyor hepsine yapıyoruz.(Hatta çoğu kez iyi ki biz yapabiliyoruz diyoruz, erkeklerin ne müthiş yeteneksizlikte olduklarını görünce; duygusal, düşünsel, iş bitiricisel )
Eh kocalar da dışarıda çalışıp yoruluyorlar değil mi?
Ama onların haftasonu tatili ve senelik izinler gibi nefes alma, dinlenme, kafa dinleme, boşaltma, yenileme zamanları var.
Bizim?
Yok.
365 gün boyunca 7/24 çalışıyoruz biz.
Nasıl bir adaletsizliktir bu efendiler?
Ben de hafta sonu ve yıllık izin gibi dinlenceler istiyorum.
Hafta sonuyla başlayalım. (Ükmesinler, yıllık izni de alacağız söke söke )
Cumartesi sabahı uyandığımda elimi sıcak sudan soğuk suya sürmeyeyim.
Ev işlerine -evdeki herşeyi benimle birlikte kullanan- evin diğer fertleri baksın.
Yemek, sofra, bulaşık işine bulaştırmasınlar beni.
İki gün boyunca; çocukların yastıkları altındaki kanatlarını çıkarıp takmaları :-p, annelerinin bir dediğini iki etmemeleri, yatağıma kahvaltı gelmesi, dışarıda yemek yenmesi, ya da dışarıdan eve yemek gelmesi, sinema, tiyatro, konser gibi eğlenceli aktivitelere gitmem için baskı yapılması olursa olmasın demeyeceklerimdendir
Ama şöyle olmasın mesela;
Hafta sonu tatil yapıyorum, tamam.
Elimi birşeyciklere sürmüyorum.
Ama evdekilerde yapmıyor bir şey.
Ne oluyor?
Pazartesi günü iş başı yaptığımda, çalışanların yaşadıkları Pazartesi sendromundan daha ağır bir duygu bozukluğu yaşıyorum.
Banyo, mutfak, odalar her yer başını almış gitmek üzere..
Hadii hepsini gitme fikrinden vazgeçirmeye çalış işin yoksa.
İşin var.
İşin; kesintisiz ev kadınlığı.
Kimsenin, ya sen de şunu ne güzel yapıyorsun, sen olmasan halimiz n'olurdu, iyi ki varsın falan demediği, bir de bedavaya yaptığımız kesintisiz, izinsiz, fazla fazla mesaili ev kadınlığı işimiz.
Hafta sonu tatili istiyorum.
Evin içinde yürüyüş yapacağım bugün.
Yatak odası başlangıç noktam.
Mutfak, banyo, çocuk odaları güzergahlarını kullanıp salonda yürüyüşümü nihayete erdireyim diyorum.
Yasaldır değil mi?
Hakkımdır.
Acabaaaağğ
Gaz maskesi taksam mı?
Bayramımız kutlu olsun
Not: İşçi Bayramı'nda yazdığım bir yazı, görücüye şimdi çıkası gelmiş