• TANGO DA YAPSIN, SULU KÖFTE DE

    Bir kadın kocasından/sevgilisinden ne ister?

    Bu soruyu kaç kadına sorarsanız o kadar farklı cevap alırsınız. Bu cevapları da kendi arasında sınıflandırırsak, verilecek cevaplar bir kaç alt kategoride toplanabilir. Bunları eğitimle, gelir seviyesiyle, aileyle, yetiştirilme tarzıyla, geleneklerle, yaşadığımız çevreyle, yetiştiğimiz aileyle, inancımızla, hayallerimizle, hırslarımızla, ahlakımızla, beklentilerimizle ilişkilendirebiliriz. Ve bunlara göre de çeşitlilik göstereceğini biliriz.

    Mesela ben buna "kocam benle tango kursuna gelsin" diye, kimilerine göre çok anlamsız bir cevap verecekken bir başkasının, mesela benim yardımcım Fatma'nın vereceği cevap sizi daha çok etkileyecektir. Çünkü onun cevabı ülkemizdeki kadınların ortak cevaplarından bir kaçından biridir. Onun istediği şey "kocasının temizlikte kazandığı paraya karışmaması, ondan almamasıdır".


    Bu cevaplar hayattan beklentilerimizle de alakalıdır. Aynı koşullara sahip iki kadına da bu soruyu sorsanız aynı cevabı alma olasılığınız çok düşüktür. Hayata hepimiz farklı gözlerden bakarız çünkü. Umutlarımız başkadır. Hayallerimiz farklıdır. Mutlu olabilme koşullarımız farklıdır. Sevmeyi bilme ve göstermeyi farklı şekillerde öğrenmiş ve öğretmişizdir. Aynı olaylar karşısında farklı tepkiler verip başka cümleler kurmuşuzdur. İşte tüm bunlar farklı insanlar olmaktan kaynaklanmaktadır. Çeşitlilik her zaman güzeldir. Temel konularda ise asgari müşterekte birleşmek insana huzur verir. Bunlar; sağlık, huzur ve mutluluktur. Etrafımda var olan kadınları ve onların eşlerini teker teker düşündüğümde, ki bunların arasında sizler de varsınız, herkesin kocasından/sevgilisinden istediği şeyin farklı olması kaçınılmazdır. Anneme sordum, tam tahmin ettiğim cevabı verdi! Apartmanımızın temizliğinden sorumlu Aysel’e sordum “aman dişlerim takılsın, yemek yiyemiyorum, hiç kimseden bir şey istemiyorum, yemeğimi rahat yiyeyim” gibi hiçbirinizin tahmin edemeyeceği, biraz da benim içimi cızlatan, huzursuz eden trajik bir cevap verdi. Çünkü onun sorunu, apartmanın işini bitirip evine gitmek ve geçen aylarda tamamı çürüdüğü için çektirdiği dişlerinin bir an önce takılması. Benden genç ama o kadar yaşlı görünüyor ki, hayat insana adil davranmıyor diye iç geçiriyorsunuz. Konuşurken zorlanıyor, utanarak ağzını eliyle kapatıp, başını çeviriyor. Onun kocasından hiçbir beklentisi yok aslında. Tek derdi yaşamla. Her şeye rağmen olumlu kadın izlenimi veriyor bana. Bazen empati yapmayı bilmek lazım. Yaptığımızdaki hislerimiz bizi korkutuyor ve yoruyorsa , şimdiki yaşamımızdan mutlu olmalıyız bana göre. İşte o yüzden bu sorunun cevabı binlerce olabilir.

    Gelin bazılarını buraya tahmin ederek yazalım. Ama tüm bu cevapları okurken, sadece bizim şartlarımızı değil, bu ülkede yaşayan tüm kadınların koşullarını da düşünelim. Ben şimdi bilgisayarımın başında oturmuşum, perdeyi sonuna kadar açmışım, arada bir başımı cama çevirip yağan karı seyredip keyifle yazmışım bu yazıyı. Nasıl onlar gibi düşünüp doğru veya isabetli şeyler yazabilirim?? Mümkün değil. Sadece hayal gücümü ve yaşama dair duyarlılığımı zorlayarak ve birazda muziplik yaparak birkaç tane seçenek oluşturabilirim. Ama bu yetmez bana dedim. Etrafımdaki sevdiğim birkaç insana sordum “sen kocandan ne istersin şekerim dedim”. Cevaplar konusunda hep temkinli ve edepliyiz nedense. Mesele ben erkek olsaydım ve bu soruyu yakın saydığım birkaç erkek arkadaşıma sorsaydım alacağım cevaplar yüzünden site kapatılabilirdi. Erkekler bu konuda daha rahat ve nettirler. Hatta daha dürüstlerdir. Kendini daha kolay ifade ederler ve kim ne düşünür diye çok takılmazlar.

    Ben bana gelen cevapları aralara serpiştirdim. Siz onların hangileri olduğu tahmin edebileceksiniz. Bu arada bana cevap yazan arkadaşlara da teşekkür etmek isterim. Cevap vermeyenlere de “aşk olsun” diyorum.

    Ben size verilebilecek cevaplardan bir liste oluşturayım:
    * İyi insan olsun, göğsü merhametli olsun, ahlaklı olsun,
    * Beni dövmesin, elleri kırılsın,
    * Ben ayakkabı veya giysi alışverişi yaparken benim de ihtiyacım var diye benden önce alıp alışveriş keyfimin içine etmesin, ben seçimlerimi yaparken/yapamazken sabırla beklesin, bu durum onu nirvana ya ulaştıracaktır.
    * Herkes birbirinin özyaşamına saygı duyabilsin,
    * Tatlı bir arkadaş sohbetindeyken, biri yaşımı sorduğunda benden önce atlamasın, ya da benim verdiğim cevap karşısında sükunetini korusun,
    * Sadece kocam olmasın, arkadaşım da olsun, sırdaşım da, kardeşim de,
    * Benden uzak olsun, cehenneme direk olsun,
    * Ben konuşurken ilgiyle dinlesin, geri kafalı olmasın ama azıcık da kıskansın, elimi, sacımı öpsün, üçüncü şahısların yanında asla terslemesin,
    * Beni sevsin ve önemsesin, bunu herkese belli etsin,
    * Bana dokunmasında ne halt ederse etsin,
    * Beni daha sık gezdirsin,
    * Daha az sevişsin,
    * Annemi de arasın, gözlerime bakıp gitar çalsın ve şarkılarını kalbime söylesin,
    * Arabayı kendi çarptığında “cana gelecek mala gelsin” ben çarptığımda “niye biraz daha dikkat etmedin” demesin,
    * Beni onaylasın, dinlesin ve takdir etsin,
    * Sabahları öpücüklerle uyandırsın ve şımartsın,
    * Başkalarının yanında bana evdekinden farklı davranmasın,
    * Sorunsuz boşanayım da bir şey istemem,
    * Gezi, sosyal faaliyet ve yemek organizasyonları yapsın,
    * Önyargısız bana güvenen bir sevgili,
    * Matkap kullanmayı bildiği kadar blender’ide kullansın, arabanın motorunu ezbere biliyorsa çamaşır ve bulaşık makinalarını kullanmayı da ezberlesin, evdeki tüm temizlik makinalarının kullanımından ben sorumlu değilim,
    * Yaşam biçimime, doğrularıma, kişiliğime saygı duysun,
    * Daha temiz, bakımlı ve şık olsun, bana yakışsın,
    * Annesinin ördüğü kazağı sadece annesinin yanında o mutlu olsun diye bir kereliğine giysin,
    * Utanılacak hareketler yapmasın biraz daha görgülü davransın,
    * Slip don ve gömleğinin içine atlet giymesin, aynı çorabı üç gün giymesin,
    * Gazete okumaya spor sayfasından değil ana sayfadan başlasın, sadece spor programı değil, haberleri de dinlesin,
    * Kocam doktorsa “Doktor karısı” müdürse “Müdür karısı” diye kart bastırsın bana,
    * En azından ben yanındayken gözüne ve diline sahip olsun, oymayım gözünü,
    * Beni geçtim de çocuklarına iyi davransın, koruyup kollasın onları,
    * Hastayken baksın bana yeter, sağlıklıyken kendime yeterim ben,
    * Ek kredi kartı çıkarsın, limitlerimi sınırlamasın, kart dökümlerini incelerken cık cık, bu ne ya, bu kadar verilirmi gibi iğnemelerde bulunmasın, kartı elime verdiyse sonucuna katlansın,
    * Centilmenliğin ölçülerini kaçırmasın, centilmenim ayağına beni kandırmasın,
    * İşinde yükselsin, büyük başarılar elde etsin,
    * Otoriter, sevgi dolu, saygın, sözü dinlenen, arkadaş gibi bir baba olsun çocuklarının gözünde,
    * Daha çok kazansın, bu yetmiyor,
    * Ben yatağa girmeden uyumuş olsun, onunla sevişmek zorunda kalmayım,
    * Temizliğine dikkat etsin, dişlerini fırçalasın, saç tıraşına ve sakal tıraşına özen göstersin,
    * Ne kadar kazandığını benden saklamasın, telefonunu saklamasın, banka cüzdanını saklamasın,
    * Çok içmesin, mümkünse hiç içmesin, gittiğimiz her yerden küfelik olup dönmesin, herkesin kocası gibi ağzıyla içsin,
    * Sadece huzur versin yeter,
    * Yemek yapsın ve bu birbirine yapışmış makarna veya melemen ile kısıtlı olmasın hatta kendini aşıp sulu köfte bile yapsın,
    * Kariyerime, çocuğumuz ve evliliğimizin geleceği için ara verdim/veda ettim, bunu hiç unutmasın, etrafa da unutturmasın,
    * Beşpara etmez, konuşmayı bilmez, oturup kalkmayı bilmez X’in kocası gibi ağırbaşlı, oturaklı olsun, benim ondan neyim eksik,
    * Sanata, sinemaya ve müziğe karşı ilgisi heykele tükürmek, ham çökelek ve Recep İvedik kıvamında olmasın,
    * Kitap okusun, okuma seviyesi bilgisayar dergileri ya da erkek dergileri ile sınırlı olmasın, Gabriel Garcia Marquez’i dizi kahramanı sanmasın,
    * Şık bir gece kulübünde Danny Brillant’la dans etmek isterdim diye iç geçiren karısına müstehzi bir bakışla “bu herifin neresi yakışıklı” demesin (çok tanıdık bu!!)
    * Kıçımdaki çatlakları, kolumdaki ve mememdeki sarkmaları, göz kenarımdaki kaz ayaklarını, saçımdaki beyazları, bacağımdaki kılları, kaşımı benden çok takip etmesin,
    * İşe yarar, dişe dokunur bir hobisi olsun ve bu hobisini iki haftadır değil on yıldır devam ettiriyor olsun,
    * Ayak numaramı, beden numaramı, sütyen numaramı, telefon numaramı ezbere bilsin,
    * Doğum günümü, evlilik yıldönümümüzü, burcumu ve yükselenimi, nişan ve tanışma günümüzü, aldığımız ilk hediyeyi, hobilerimi ve fobilerimi tek çırpıda söylesin,
    * Romantik güzel sürprizler yapsın ve ilgili olsun,
    * Kamasutra deneyimlerinden vazgeçip misyonerliğe dönelim,
    * Çocuğum Lady Gaga veya LMFAO dinlerken, onu Placido Domingo, Tchaikovsky dinlemiyor diye eleştirmesin, hele benim Rafet El Roman’ıma hiç laf etmesin, (bu örnekte çok tanıdık!)
    * Beni başkaları ile özellikle annesi ile asla kıyaslamasın, yemeklerimi de, yoksa aç kalır,
    * Cep telefonu ile konuşmak için odadan çıkmasın, özellikle arka odaya geçip kapıyı kapatmasın, gözünü oymayım,
    * Arabada sigara içmesin, çocuğumun ve babamın yanında da içmesin, “kaç yaşına geldim kimseden çekinmem demesin”, valla babam çok bozuluyor, sigara içtikten sonra benimle sevişmesin ya da dişlerini fırçalasın, sigara içeceksek sevişmeden sonra birlikte içelim o keyif sigarasını,
    * Beraber kurslara gidelim yabancı dil kursu gibi, yemek kursu gibi,
    * Çocuklarımız veya evliliğimiz gibi hassas bir konu konuşurken, kaşın çıkmış ya da gözünde çapak var demesin, beni delirtmesin,
    * Fantezileri hep benden beklemesin, vücutça olamayacak olsada en azından materyalleri ile bir gece deri kırbaçla ve deri maskeyle dream boy olup beni şaşırtsın,
    * Nefes alabilecek yaşam alanlarımız olsun ve karşılıklı olarak buna saygı duyalım, göbeğimizden bağlanmadık, ayrı arkadaş guruplarımız karşı tarafı korkutmasın, aksine mutlu olsun,
    * Dövmelerime karışmasın, benim vücudum ve ne yaptıracağıma kaç tane olacağına ben karar veririm, beni kızdırmasın yoksa Andy Whitfield’i sol koluma kazıtırım,
    * Evlendik diye birbirimize benzememiz gerekmiyor, dolayısıyla niye aynı müzikleri dinlemiyoruz diye diretmesin, aynı filmlerden hoşlanmıyoruz diye trip atmasın,
    * Biraz daha özgürlük, biraz daha, biraz daha,
    * Baklavaların sadece tepside değil, karında da olacağını bilsin,
    * Uzun yolda giderken, kendini pilot sanmasın, habire elma dilimleyip ağzına servis etmemi beklemesin, ben kullanırken benim yerime silecekleri çalıştırmasın, selektör yapmasın ya da gaza bas, vites değiştir komutları vermesin,
    * Yıllardır süren evliliğimiz boyunca yatak düzelttiğim için bir kez bile teşekkür etmeyen kocam, dünyanın parasını verip gittiğimiz otelde yatağını düzeltmesin ya da düzelten oda servisine binlerce kere teşekkür etmesin, kıllanırım yoksa,
    *
    * Kaç kilo olursam olayım beni Miranda Kerr ölçülerinde görsün,
    * Açma kapama tuşu olsun,
    Vs, vs,…


    Beni bıraksalar bunun gibi daha yüzlerce seçenek oluştururum size. Ben bunları yazarken, keyifli olmasına dikkat ettim elbet. Okurken gülümseyelim istedim. Sadece gülümsetmekte yetmez, içinde gerçeklik payı olsun istedim. Herkes en azından bir seçenekte kendini görsün. Evliliğini görsün, kocasını görsün istedim. Hayatta çok büyük sıkıntılar, üzüntüler var, bunu hepimiz biliyoruz. Şükürler olsun ki en azından şimdilik bunlardan uzağız ve hayatımız bizi yormuyor. Tüm kadınların böyle olabilse hayatı keşke. Çünkü kadın mutluysa, kadın huzurluysa, kadın sağlıklıysa bu tüm aileyi ve etrafı çok olumlu etkiliyor. Ben daima kadının aileyi ayakta tutacağına ya da yıkacağına inanırım. İstisnai durumları saymıyoruz elbet. Ama hayat herşeyde olduğu gibi aşkta ve evlilikte, tatlı ve yorucu fedakarlıkları gerektirir. Karşınızdaki de bunu algılıyorsa ne âlâ. Yok farkında değilse işte o zaman hayat zorlaşıyor. İşte bu yüzden kadının beklentileri farklıdır daima. Ve bu sebeple kadının istekleri önemlidir. Kadın hayatın temel taşıdır. Kadını mutlu edersen oda seni eder, kadını seversen o seni daha çok sever, kadına saygı duyarsan o sana padişahmışsın hissini verir. Kadınla Angelina Jolie’yle sevişiyormuş hissiyle yaklaşırsan oda sana, senin Brad Pitt olduğuna inandırır. Yani erkeller her koşulda kazançlı olursunuz. Biraz gayret, biraz sevgi, biraz emek, biraz ilgi, biraz hoşgörü, biraz özen, biraz dikkat yetiyor tüm bunlar için. Bilmem anlatabildim mi. Amacım bu yazıyı ilk hazırlamaya başlarken, kadınların neler istediğiydi, ama sanki yazının sonunda erkeklere hizmet eden bir yazıya dönüştü gibi. Belki öteki yazımda erkeklere sorarım “karınızdan/sevgilinizdn ne istersiniz” diye. Erkek olsaydım alacağım cevapların çok farklı, şaşırtıcı olacağını biliyorum. Ama bu durumda hepsi efendice, ağırbaşlı cevaplar verecekler. Tıpkı sizin yaptığınız gibi.

    Hayat yorucu ve zor. Birde biz zorlaştırmayalım birbirimize karşı. Bizde ona yardım edip işini kolaylaştıralım.Onun için hep iyi tarafından bakalım, keyifli kısımlarını yaşayalım. Erkekler çocuk gibidirler. Çabuk gaza geliyorlar çünkü! Onları en küçük çocuğunuzmuş gibi düşünürseniz daha kolay olur hayat. Arada bir şımartıp, pohpohlamak lazım. Kendi çocuklarına gösterilen ilgiyi bile kıskanırlar. Şımartılmak isterler. Onaylanmak isterler. Hep haklı olduklarını bilmek isterler. İsterler de isterler. Sizde öyleymiş gibi yapın, ne olacak. Maksat mutlu olmak değil mi.

    Yaşam bizi üzmesin, hep mutlu etsin. Güzel birkaç söz, insanın üzerindeki kara bulutları kaldırır. Bunu unutmayalım. Küçük sürprizler insanı günlerce tatlı tatlı gülümsetir. Eminim sizde gülümsemişinizdir pek çok kere. Küçük sorunları büyütüp dert edinmeyelim. Bunları yazana da ukala demeyelim. Yazıyor olmam yapıyor olmam anlamına gelmez.

    Olsun ben kendi edepsiz ve keyifli cevaplarımı ve birkaç arkadaşımdan gelen cevapları yazdım yukarıya. Okuyun eğlenin diye. Yukardaki seçeneklerin pek çoğunda varım ben. Belki işinize yarar cevaplar vardır içinde. Yararsa şahane olur.

    Sevgilerimle,

    Demet Eşrefoğlu Vardar
    Şubat 2012, İstanbul
    Yorum 7 Yorum
    1. bebisim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      bebisim -
      Keyifle okudum Demet, allahım sana çok şükür dedirttiren maddeler çoktu
      tango öğrenebilme ihtimalim hala var ama, sulu köfteyi asla
      hayatımıza hep güzellikleri çekmek , kötülerle de başedebilecek bir kocaya sahip olmak dileğiyle
    1. senveben - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      senveben -
    1. Bizanslı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      Bizanslı -
    1. Kızım_Aleynam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      Kızım_Aleynam -
      Biz kadınlar, kocamız bir adım atsa biz koşarak gidiyoruz, ama biz bir adım atınca kocalarımız ağır vasıta gibi adımı zar zor atıyor...velhasıl kelam yazı güzeldi elinize kolunuza kaleminize sağlık...
    1. japonbebek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      japonbebek -
      O dönem kızımın hastalığı ve benim de belimin nüksettiği zamana rastlamıştı, sana bir fikir borcum olsun söz Ama bittim ben buna yaaa: * Açma kapama tuşu olsun.

      Fikrine sağlık, yeni kitaptan önce ben haberdar olayım nitfen nitfeeeennn
    1. sinner_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      sinner_ -
      Güzel yazıymış
    1. nick21 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
      nick21 -
      ah ahhh diyorum
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.