• YESİNLER SENİN KADINLAR GÜNÜNÜ?

    Bugün dünya kadınlar günü(ymüş). Bilirsiniz ben böyle şeylere pek itibar etmem, saçma bulurum. Anneler günü, sevgililer günü v.s. gibi kutlamalar beni gerim gerim gerer. Benim için tek özel kutlama vardır o da doğumgünü. Gerisi benim için laftır. Yani 365 gün bitti de bir tek gün mü bizim oldu? Bence her gün, her an bizim olmalı. Hem ne yapayım ben kuru kuruya kadınlar gününü. İşten izin verdiler mi? Hadi git keyfine göre gez, takıl dediler mi? Aylak aylak vitrinlere bak, denediğin ve beğendiğin herşeyi satın al, sahilde yürüyüş yap, cafede oturup huzurla bademli cheesecake ile karamelli macchiattonu iç, ordan çıkıp lazer epilasyona git. Onun sonrasında dip boyalarını yenile. Hayır. Bana bir maaş ikramiye verdiler mi? Canın ne istiyorsa satın al, masaj yaptır, cilt bakımı yaptır diye. Hayır. Kocam dedi mi, karıcım, canım, hayatımın kadını, bugün sen erken kalkma, Doğa’yı ben giydirir, yedirir, okula yollarım. Sonra sana şahane bir kahvaltı hazırlarım. Evi toplarım senin her sabah yaptığın gibi, bulaşık makinasını boşaltırım. Akşamdan yıkanmış çamaşırları asmak için iki gün evvelden kalmış çamaşır askısını boşaltıp yenisini asarım, sonra yatakları toplarım. Doğa’nın okul sonrası yemesi için gerekli malzemeleri masaya koyarım, akşam saçını başını yolmak zorunda kalmazsın, çünkü Doğa’nın derslerine ben yardımcı olurum diye. Hayır. Nasılsa işyerinden izinlisin, öğlen gelir seni alır yemeğe götürürüm. Hayır. Valla bana diyen olmadı. Kent kökenli, para kazanan hatun kişi olarak ve de entellektüel, medeni ve sanatsever bir adamla evli olan bir kadın olarak ben böyle bir teklif almadım.


    Aman boşverin bu palavra günleri. Bunların hepsi zorlamaca, sadece gösterişi olan jelatinli günler. Hem ben, bizim gibi konformist kadınların, yaşam ve maddi özgürlüğü olan kadınların çıkıpta kadınlar günü kutlaması/gösterisi/protestosu yapmasını inanılmaz komik buluyorum. Türkiye de ekonomik özgürlüğü, maddi özgürlüğü, ruh ve beden özgürlüğü, düşünce özgürlüğü hatta ve hatta eş seçme özgürlüğü olmayan kadınları düşününce ve bunların ezici çoğunluğunun farkına varınca bunu dramatik bile buluyorum diyebilirim. Hadi onların bir gayret ve bir cesaret gösteri yapmalarını veya seslerini çıkarmalarını “bugüne özgü” olarak anlamak mümkün, ki bu bile traji-komiktir. Ha birde gösteri yapınca, kutlama yapınca, protesto edince herşey sanki sihirli bir değneğin dokunuşuyla değişecekmişcesine heyecana kapılmayı ve galeyana gelmeyi ise benim zihnim algılamıyor. Ya ben çok analitik düşünen bir kadınım ya da benim algımda sorun var. Somut kavramlardan ve sonuca ulaşacak projeleri elbette her aklı kadın gibi destekliyor onaylıyor ve sahip çıkıyorum. Ama ben bu tip günlerin havanda su dövmek, bazı afilli insanların cakasını satmasına tanık olmasından da, rahatsızlık duyorum.

    Tüm bunların dışında özellikle belirtmek isterimki, erkeklerin “kadınlar gününüz kutlu olsun” deyip, o saniyenin sonunda tekrar eski umursamaz, aldırmaz hallerine dönmesi ise konunun üzerine bana göre tüy diker!

    Yapılan gösterilerde, kutlamalarda hep bir çelişki vardır. Hiç dikkat ettinizmi? Kutlama adı altında yapılan gösterişli toplantılarda genelde meslek sahibi, asortik, hayli geçkince, tuzu kuru, cebi dolu artık eli bol kıçı yaş durumda gezinen ve kendine sosyal sorumluluk projesi altında gizli misyoner ilan eden kadınlar görürüz. Çoğu iyi eğitim almış özgür kadınlar, azı çok paralı bir önceki üst guruba göre daha az özgürüğü olan kadınlardır. Özenli makyajlarını yapmış, hoşça giyinmişler ve niyeyse o güne özgü garip takılar ve şapkalar takmış olarak arz-ı endam ederler. Yine her zamanki gibi kendi aralarında, yani kendi sosyal statüsü ve sosyal çevresi ile konken gurubu ile ya da tatil ve mavi yolculuk gurubu ile bu günü önemine uygun olarak kutlarlar.

    Açık meydanlarda yapılan protestolarda genelde arbede çıkar. Günü kutlamayı amaç edinerek gelmiş kadınların yanı sıra “hadi bizde gidelim” tarzında yollara düşmüş kadınlara da rastlarsınız. Meydanlarda yer alan kadınların pek çoğu günün anlamından neredeyse bihaberdir. Onların amacı ise hergünden farklı bir gün geçirmektir. Bazıları ise militan ruhu ile alır meydandaki yerini. Bakışlarında bile bir anarşitlik vardır. Kimbilir nasıl bağıracaktır doyasıya. Bağırırlar, çağırılar, aralarına sızmış hani şu anarşit bakışlı kadınların gazıyla da pek çoğu kere ölçüyü kaçırarak ya da günün amacını unutarak yaptıkları protestolara şevkatli polisimiz müdahale eder, el koyar ve de cop koyar! Bağrışın, çağrışın, göz yaşartıcı bombanın içinde az hasarla atlatılan bir “önemli” günde zikredilmiş olur. (Bu sene olmadı demi!) Oh ne mutlu biz kadınlara. Ama ertesi gün, hayatında hiç bir şey değişmemiş olarak kalkar tüm kadınlar. Bir kısmı pilatesli günlerine, bir kısmı entellektüel yaşamına bir kısmı da zorlu yaşam mücadelesine geri döner.

    Geriye kalan 364 gün daha vardır. Ee ne yapacağız biz şimdi?

    Yine de kabalık etmeyim. İçime sinmez şimdi benim. Hem bu satıra kadar okudunuz, ayıp olur hepinize. O yüzden karada yaşayan ve iki ayaklı tüm memelilerin, küpe takan tüm homo lingua’ların (hem cinsleri ile anlaşmada bir dil kullanan), etek giyen tüm homo sapiens’lerin (akıl ve düşünme yetisi olan), topuklu ayakkabı ile dolaşan tüm homo symbolicus’lerin (kendi varlık alanı ve çevresindeki olay ve nesneleri simgeleştirebilen) ve tüm yuvarlak kalçalı homo culturalis’lerin (bu özellikleri birleştiren ve kuşaktan kuşağa geçmesini sağlayan bir unsur olarak, kültür yaratan, öğrenen ve öğreten) kadınlar gününü kutlarım.

    Farkettiniz mi bilmem. Bu özelliklerin tümü kadınlarda mecvut olduğu için erkeklere bir şey kalmadı. Çok üzgünüm!



    Demet Eşrefoğlu Vardar
    Mart 2007
 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.