• FOTOĞRAFLAR VE BİZ

    FOTOĞRAFLAR VE BİZ

    Sevgili AnneÇocuk ziyaretçileri,

    Geçen gün Ankara'ya anneme gittim. Kızım bir haftadır orada kalıyordu, onu aldım geldim. Cumartesi öğlen vakti otururken annemin odasında kocaman bir kutu gördüm. İçi yüzlerce eski fotoğrafla doluydu. Kutuyu dizlerimin üstüne koyduğumda saat hemen hemen 12:00 gibiydi; bütün fotoğraflara kah ağlayarak, kah gülerek, kah dalga geçerek bakıp bitirdiğimde saat 15:00'e geliyordu. Kenarları tırtıklı, 8X10 ölçülerinde kesilmiş bu hafif sararmış fotoğraflara bakarken gerçekten kendimden geçtiğime inanıyorum. Sonra ablam geldi, kutuyu halının üzerine boşalttık, yeni baştan, uzun uzun yorumlar yaparak, üzerinde konuşarak, o fotoğrafa dair anıları bir kez daha gülümseyerek, üzülerek, hatırlayarak bakarak akşamı ettik. 


    Demet, 2 yaşında

    Her bir fotoğraf bir yaşamdı aslında. Beni en çok annemin gençlik fotoğrafları etkiledi. Giyilen kıyafetler, saçları, pabuçları, bakışları ve duyguları inanılmaz nostaljikti. Fotoğraf renkli olmasa da o çiçekli ve kabarık eteğin pembe saten üzerine uçuk sarı, bej ve eflatun olduğunu kolayca tahmin edebiliyordunuz. Kolları dirsek altında biten (şimdilerde truakar olarak yeniden moda olan), etek kısmında alta doğru daralarak yürümeyi imkansızlaştıran o döpiyesin rengi de bana kalırsa çok açık yeşil, ucu sivri, arkası atkılı, ince topuklu pabucu da bej olmalıydı. Sonra bakmaya bakmaya unuttuğum çocukluk fotoğraflarımı yakaladı parmaklarım. Arkasında 23 Nisan 1973 yazıyor. Üzerimde annemin diktiği (zaten bütün çocukluğumu annemin diktiği elbiseler süsledi) sarı saten bir elbise, eteğinin üzerinde sarı tüller. Roba kısmında sarı tüllerden yapılmış kelebekler. Başımda aynı kumaştan bir bant, bantın üzerinde yine sarı tülden yapılmış sıra sıra minik kelebekler. Ellerim ağzımda, kafamı eğerek utangaç bir bakış atmışım. Hemen yanımda sevgili, fedakar annem, ablam ve amcamın kızı ve hatta onun yanında duran halam. Fark ettim ki amcamın kızını, bir zamanlar çocukluğumuzu, bütün yaz tatillerimizi beraber geçirdiğimiz amcamın kızını yıllardır görmemişim. Hayat bizi o rutin çarkın içine öyle bir sokmuş ki, asla bir an bile çıkıp soluklanamamışız. Bu sefer 21 Şubat 1974, Uludağ'da çekilmiş bir fotoğraf. Annem, babam, ablam, ben ve kim olduğunu şimdi hatırlamadığım genç bir delikanlı. Ne kadar mutluymuşuz. Babam ve annemim o en genç, en mutlu oldukları zamanlardaymışız. Ablamla benim elimde kocaman birer kar kütlesi. Gülerek bakmışım fotoğrafa. Yıllardır hiç onunki kadar içten gülümsemediğimi fark ettim. Ablamla oturup, kucağımızda yüzlerce fotoğrafla pantolon paçalarına, saçlarımıza, bakışlarımıza, kelebek tokalarımıza bakarak dakikalarca güldük. O fotoğraflar bizi o kadar neşelendirmişti ki, kahkahalarımıza annem geldi. Sonra elimize yeni tarihli bir fotoğraf geçti. 26 Temmuz 1996. Ablamla benim gözlerimiz doldu, utandık sakladık birbirimizden. Annemse sessizce ağladı. Sevgili dayımın ölümünden hemen önceki fotoğrafına bakıp hiç ses çıkarmadan için için ağladı annem. Bütün fotoğrafları alt üst etmemize rağmen dayımın bizimle olan bir fotoğrafını bulamamış olmak beni üzdü. Kızıma ve kocama çok sevdiğim dayımın fotoğrafını gösteremeyişim bana saçma geldi. Nasıl olur da çok yakınlarımızda olan birileriyle fotoğrafımız olmazdı. Oysa o kadar gerekli veya gereksiz fotoğraflar çektiriyoruz ki, bazen -hatta sık sık- onların çoğu albümümüzde yer bile almıyor. Geçen Haziran ayında babaannemi ve 10 gün sonra da en büyük halamı kaybettim. Nisan ayında da ikisini ziyaret etmiştim. Evden çıkmadan hep aklımda fotoğraf makinasını almak vardı ama unuttum, ihmal ettim. Şimdi pişmanım. Babaannem kızımı çok görmek istemişti. Keşke onu ilk kez ve son kez kucakladığında birlikte fotoğraflarını çekseydim diye şimdi söylenip duruyorum. Karar verdim, evimdeki makinamda mutlaka film olacak ve her gelen insanla fotoğraf çekeceğim. Sonra kızım tıpkı benim yaptığım gibi, benim odamdaki kutuyu alıp, yere dökecek. Gülerek, hüzünlenerek, kim olduğunu anlamaya çalışarak bakacak fotoğraflara. 


    Demet, 5 yaşında 23 Nisan 1973-solda

    Dayımızla, amcamızla, halamızla, teyzemizle kuzenlerimizle, eltilerimizle, eniştelerimizle, yeğenlerimizle, kayınvalide ve kayınpederlerimizle, annemizle, kardeşlerimizle, babamızla, komşumuzla, patronumuzla, çocuk bakıcımızla, görümcelerimizle, doktorumuzla, ahbaplarımızla, yazlık komşumuzla, kapıcımızla, dıdının dıdısı, dış kapının mandalı ile kısaca herkesle fotoğraf çektireceğim artık. Tabii ben bu listeyi abarttım elbette ama siz hiç olmazsa kendi süzgecinizden geçireceğiniz aile bireylerinizden kişilerle fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin. Sanırım en değerli anı onlar. Geçen gün düşündüm, saklayamadığım ama atmaya da kıyamadığım bazı şeylerin bile fotoğrafını çekeceğimi keşfettim. Bana güleceksiniz ama, benim eski arabamla bile fotoğrafım var. O fotoğrafla ne zaman albüm sayfalarında karşılaşsak, bekarken gezdiğim anlar, Tunalı Hilmi caddesi, Bahçeli 7. Cadde anıları üşüşüyor beynime. Ablamın nişan fotoğraflarına bakarken, arka taraftaki eski saten perdelerimizi farkedip gülümsüyorum. 1983 tarihli bir fotoğrafıma bakarken kulağımdaki küpelerin devasalığı beni hem ürkütüp hemde güldürüyor. İlkokul fotoğraflarıma bakarken, ismini hatırlayamadığım arkadaşlarıma da hüzünle bakıyorum; kimbilir nerdeler şimdi diye. Tek katlı bir okulun bahçesinde fotoğraf çektirmek için sıralanırken, acaba bir zamanlar istanbul'da bir yerlerde bilgisayarın tuşlarına basarak, eski anılarımı internet ortamında başkaları ile paylaşacağımı düşünür müydüm diye aklımdan bile geçmiyordur herhalde. Her düğün fotoğraflarıma bakışta yeni birini keşfediyorum. Fotoğrafa bakmak, video seyretmekten daha farklı bana kalırsa. Ben elime aldığım bir fotoğrafı dakikalarca inceleyip, anılarımı tazeleyebiliyorum. 


    Demet, 4 yaşında, 
    babam,annem, ablam Günaç, kardeşim Ebru ve ben 
    7 Nisan 1972

    Hayata her gün yeniden poz verin. Bazen hüznünüz, bazen öfkeniz, bazen heyecanınız, bazen kırgınlığınız, her daimde neşeniz yansısın fotoğrafın her santimetrekaresine. Bakarsınız bir gün bir fotoğraf alır götürür sizi; annenizin yanına, eski evinize, ortaokul arkadaşınızın koluna, Ürgüp gezisine, dayınızla yaptığınız pikniğe, ablanızla küstüğünüz o geceye, ilk sevdiğinize, vs, vs....

 
 

Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.