• Küçük Adımlar İle Tanışma

    Kızımın'ın erken doğumu ve sonrasında yaşadığı bir takım sorunlar nedeniyle, yaşıtlarından farklı bir büyüme ve gelişim gösterebileceğini tahmin etmek için, tıp okumaya ya da falcı olmaya gerek yoktu. Gittiğimiz hemen hemen her doktor, bizim biraz da olaylara gerçekçi ve kabullenmiş bakışımızdan cesaret alarak, kızımızın FARKLI GELİŞEN bir birey olabileceği ihtimalini, ilk fırsatta bize hatırlatıyorlardı.

    Çocuklarındaki sorunların farkına varan ailelerin bu duruma tepkisi çok değişken olabiliyor ama genel bir eğilim çizersek, anne-babadan biri olayı kabullenmezken diğeri hafif karamsarlık içeren bir kabullenme sürecine giriyor. Ben de ki tepki, karamsarlıkla kabullenme idi. Kızımın kesinlikle zeka özürlü bir insan olacağını kabullenmiş, ama gene de olabileceğinin en iyisi olsun diye bir uğraş ve arayış içine girmiştim.

    Televizyonda seyrettiğim bir Reality programında, trafik kazasında kafatası parçalanan bir çocuk vardı. Çocuğun beyninin bir yarsını ameliyatla alıyorlar, parçalanan kafatasına protez kemik koyup, çocuğu yarım beyinle yaşama döndürüyorlardı. Bir dizi rehabilitasyon programının sonunda, çocuk, koleji bitiriyor ve kendi kendine yetecek şekilde yaşamını sürdürüyordu. Bu ve buna benzer, bir nevi mucizeler içeren hiçbir örnek, benim kızımında bu tip bir mucizeye imza atabileceği umudunu yeşertmiyordu bende. Sanırım bu aslında kendi beynimin uyguladığı bir savunma mekanizmasıydı. ya düşündüklerim ,gerçekleşmez de hayal kırıklığına uğrayıp hepten Mina dan koparsam diye düşünüyordum sanırım. Oysa benim kızım, yaşamda kalarak zaten en büyük mucizeyi gerçekleştirmişti.

    Unuttuğum bir diğer nokta ise, insan beyninin aslında bilinmezlerle dolu olduğuydu.

    Küçük Adımlar Projesi ile ilk tanışmamız, şirket e-posta adresime gelen bir mektup ile oldu. Ara sıra girip, yazışmalarda bulunduğum bir anneler forumunda, bizi tanıyan birinin yazdığı bir mektuptu bu. Kızkardeşinin, otistik çocuğu için, İstanbul büyükşehir Belediye'sine gidip, yardım istediğini ve belediyenin, kızkardeşini, gene Büyükşehir Belediyesi'ne bağlu, İstanbul Özürlüler Merkezi'ne yönlendirdiğinden bahsediyordu mektubunda. Bana kardeşinin telefonunu yazmıştı. Bayanı aradım, çok yardımcıydı, oğlundaki gelişimden ve Küçük Adımlar Projesi'nden bahsetti. Projenin, Belediye ayağındaki Sn.Sezgin Kartal'ın telefonunu verdi bana. Hemen aradım Sezgin Kartal'ı.

    Karşımda, nazik, tok ve insanda ilk andan itibaren güven hissi veren genç bir ses vardı. Mina'yı görmesi gerektiğini ve ona göre yapılabileceklere karar vereceğimizi söyledi. Bu arada, konuşma arasında, Mina'nın fizyoterapi için Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi'ne gittiğinden bahsedince, fizyoterapistimizin, Sezgin kartal'ın eşi olduğu tesadüfen ortaya çıktı ve her iki tarafta bu tesadüfe sevindi.

    Bize verdiği randevu üzerine, ertesi hafta Karaköy'deki İstanbul Özürlüler Merkezi'nde odasında kendisini ziyarete gittik. Karşımda, benden bir iki yaş büyük, kibar, sevimli, dünya tatlısı bir insan vardı.
    Mina onu ilk gördüğünde, çok güzel bir etkileşimleri oldu. Mina hakkında eşinden de biraz bilgi aldığını ve Mina'nın Küçük Adımlar projesi'nden büyük fayda göreceğini söyleyerek bizi Kasım ayında başlayacak projeye dahil etti.

    Küçük Adımlar Proje'sinin menşei A.B.D. Ama ciddi uygulamaları Avusturya'da başlamış.

    Maksat:Aile'yi eğitmek. Yabancı dilden uzmanlarca çevrilmiş 8 kitapçığı var. Her kitapçık bir adım. Üniversitelerin psikoloji, sosyo-psikoloji ve özel eğitim bölümlerinde okuyan öğrenciler de proje kapsamında. Bir nevi staj gibi bir şey yapıyorlar bizim çocuklarımızla. Eğitim yılı başlancında 2 ay süresince projeyi yürütecekleri eğitimi alıyorlar. Aynı eğitim kabataslak olarak aileyede iki gün boyunca veriliyor. Ondan sonra işlem başlıyor. Üni.Öğrencisi, haftada bir gün aileyi ziyeret ediyor. Ailenin ve çocuğun gelişimi konusunda proje sorumlusuna rapor veriyor. Ailenin sorularını yanıtlıyor. Yapılması gerekenler konusunda yol gösteriyor. Ama asıl amaç sadece aileyi takip etmek.

    Bizim projedeki gönüllü öğrencimiz, maviş gözlü bir abla. Mina ablasının yumuşacık saçlarını okşamaktan çok hoşlanıyor. Her Pazar bize geliyor ve Mina'nın geçen hafta boyunca gelişimini değerlendirip, bize gelecek haftaki ödevlerimizi veriyor. Seylan Abla'mızı çok seviyoruz.

    Küçük Adımlar Projesi Hakkında
    Küçük Adımlar projesini, proje kapsamında kullanılan kitapçıklardan da alıntı yaparak Mina'nın internet sitesinde tanıtmama izin veren,Zihinsel Engellilere Destek Derneği Başkanı, Sn.Avukat Çiğdem Atvur'a çok teşekkür ederim.

    Ayrıca, projenin takibinde başvuru kaynağı olarak kullanılan, kitapları Türkçe'ye uyarlayan, Sn.Gönül Kırcaali-İftar, Sn.Sema Batu, Sn.Elif Tekin ve Sn.Yıldız Uzuner'e tüm engelli çocuk anneleri adına çok teşekkür ederim.

    Aşağıdaki anlatımlarda, Küçük Adımlar kitapçıklarından alıntılar mevcuttur.

    Küçük Adımlar, 0-4 yaş arası gelişimsel geriliği olan çocuklara yönelik bir erken eğitim programıdır. Erken Eğitim, özürlü çocukların tüm potansiyellerine ulaşmaları için, eğitimin olabildiğince erken başlaması anlamına gelmektedir.

    Küçük adımlar gelişimsel geriliği olan çocukların anne babalarına yönelik olarak ve onlara neyi nasıl öğreteceklerini öğretmek üzere hazırlanmış bir ev içi eğitim programıdır.

    Dayanağı Macquarie programı olan Küçük Adımların, ilkelerinden birkaçı:

    1. Bütün çocuklar öğrenebilirler. Zihinsel Geriliği olan çocuk da öğrenir ama daha yavaş öğrenir.
    2. Özürlü çocukların, tüm çocukların öğrendiği ve kullandığı becerileri öğrenmeleri gerekir. Bu beceriler onların oynamalarına, başkalarıyla etkileşimde bulunmalarına, en üst düzeyde bağımsızlık kazanmalarına ve toplumun birer üyesi haline gelmelerine yardımcı olacaktır.
    3. Anne babalar çocuklarının en iyi öğretmenleridir.
    4. Yaşamın ilk yılları öğrenme için çok önemlidir.
    5. İyi hazırlanmış, değerlendirme ve öğretim tetkikleri , daha iyi öğrenme sağlarç
    6. Her çocuk farklıdır, her aile farklıdır.

    Küçük Adımlar "iyi anne baba" olmayı öğreten bir el kitabı ya da özürlü çocuk anne babası olmanın nasıl bir şey olduğunu işleyen bir kaynak değildir. Bu program, çocuğumuza verebileceğimiz, en önemli şeylerin, çocuğumuza olan sevgimiz, onu kabülümüz, onun bedensel ve duygusal gereksinmelerini karşılamamız ile zaten verildiği düşüncesine dayanmaktadır.

    Küçük Adımların kapsamı
    Küçük Adımlar Programının temeli, aslında normal bir çocuğun gelişim evrelerini belirleyip, engelli çocuğun bu evreleri yakalaması sağlamak üzerine kurulmuştur. Çocukların, gelişim süreçlerinde, belli aylarda belli becerileri edinmeleri gerekir, edinilen bu becerilerin bir kısmı çok anlamlı değilken, bazıları mihenk taşı niteliğindedir. Bu mihenk taşı niteliğinde olan beceriler, devamında farklı becerilerin oluşumunu ve gelişmesini sağlar.

    Çocukların gelişim evreleri, gerek bu projede gerekse, genel anlamda 5 ana bölümde toplanmıştır.

    1. İletişim becerileri: Çocukların isteklerini ve gereksinimlerini ifade etmek, sohbete katılmak, özürlü çocuklar için bir çok kapıyı açabilen özelliklerdir. Bu beceriler çocuğun kendisini kontrol etmesine ve çevresinden daha fazla şeyler öğrenmesine aracılık eder.
    2. Büyük Kas Becerileri: Vücudun büyük kaslarının kullanımı ile gerçekleşen becerilerdir. Bu beceriler yardımıyla, çocuk oturur, emekleri yürür, tırmanır, topu tutar, bisikleti sürer v.s
      · Yürüme öncesi becerileri
      · Denge, yürüme ve koşma
      · Merdiven ve tırmanma becerileri
      · Top becerileri
      · Zıplama
      · Bisiklete binme
    3. Küçük Kas Becerileri: Bu beceriler, ellerin ve gözlerin küçük kaslarını kullanarak gerçekleştirilen becerilerdir.
      · Bakma
      · Tutma
      · Nesne Sürekliliği
      · Koyma
      · El becerileri
      · Çizim Becerileri
      · Kitap Becerileri
      · Problem Çözme ve Yap -Boz Becerileri
      · Eşleme, Sınıflama ve Seçme Becerileri
    4. Alıcı Dil Becerileri:Bu beceriler yardımıyla, çocuk başkalarının konuşmalarına dikkatini yöneltir, sözcükleri ve deyimleri tanır, yönergeleri yerine getirir ve hepsinden önemlisi kendi dili kullanır.
      · Dinleme ve dikkati yöneltme
      · Jestlere ve basit talimatlara tepki verme
      · Nesne ve Resimler arasında seçim yapma
      · Eylem bildiren talimatlara tepki verme
      · Niteleme bildiren talimatlara tepki verme
      · Yer bildiren talimatlara tepki verme
      · Dilbilgisi kurallarına tepki verme
    5. Kişisel ve Toplumsal Beceriler: Kişisel ve toplumsal Beceriler,başkalarıyla etkileşimde bulunmayı ve özbakımda bağımsızlaşmayı sağlayan becerilerdir.
      · Toplumsallaşma ve oyun
      · Yeme-İçme
      · Giyinme
      · Tuvalet Becerileri
      · Temizlik ve bakım becerileri

    Program boyunca, bu beş ana başlıktaki, beceri dizilerinde yer alan becerileri çocuklarımıza kazandırmaya çalışıyoruz.

    Küçük Adımlara, İstanbul Özürlüler Merkezi'nin verdiği destek, bir eğitim yılı boyunca, yani Kasım-Haziran ayları süresince devam etmektedir. Ancak, tahmin edileceği üzere, özürlü bir çocuğa 8 ayda tüm bu becerileri kazandırmak mümkün değildir. Zaten amaç, aileye bu programı nasıl kullanacağını ve programın ana fikrini öğretmektir. Bir kez işin mantığını anldığımızda, ilkokul çağına dek, çocuğumuzu mümkün olan en iyi seviyeye getirmek bizlerin elindedir.

    Her aile ve her çocuk birbirinden farklıdır. Dolayısıyla, her ailenin hedefi de birbirinden farklı olacaktır. Kimileri için, yatarken oturabilmek, başarı ise, kimileri için okuma yazmayı öğrenmek başarı olabilir.

    Özürlü çocuk sahibi anne babaların en çok uykularını kaçıran konu: Benden sonra çocuğum ne olacak sorusunun yanıtıdır.

    İşte bu yüzden, tüm hayal kırıklıklarımızı, umutsuzluklarımızı, kaderci zihniyetimizi bir kenara bırakıp, bizi yoran, mutsuz eden, umudumuzu kıran kişilere kulaklarımızı tıkayıp, çocuklarımızın varolan potansiyellerini en iyişekilde kullanabilmeleri için onlara yardımcı olmalıyız.

    Küçük Adınlar Projesi hakkında detaylı bilgi için: 0212 252 42 00

     

     
     

    Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
    İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
    AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.