• Selenyum

    SELENYUM

    1970 ve 80 yıllarında popüler olmaya başladı. Eskiden zararlı bir madde gözü ile bakılmaktaydı. Aslında çok az miktarda insan bedenine gereklidir. Bu da özellikle glutatyon peroksidaz enziminin yapısına girecektir. Antioksidanların kanser ve kalp hastalıklarını önlemekteki yararlarının anlaşılması üzerine bu enzimin de önemli bir antioksidan olması selenyumu öne çıkarmıştır. Toprakları selenyumdan fakir yörelerde diğer selenyumdan zengin yörelere kıyasla meme, akciğer ve kalın barsak kanserlerinin sık görülmesi selenyumun faydalı etkisini göz önüne sermiştir.

    Selenyum ve E Vitamini antioksidan etkileri yönünden birbirlerini destekler tarzda davranırlar. Bu etkisine karşın tüm vücutta bulunan Selenyum miktarı 1 mg.dan azdır. Barsaklardan % 60 oranında emilir ve vücutta erkeklerde testiste, her iki cinste dalak, böbrek ve pankreasta bulunur. Yaşlanmaya karşı ve cinsel gücün devamı için olumlu etkileri bu elementi popüler kılmaktadır.

    Selenyumun Etkileri
    Üzerinde araştırmalar yapıldıkça yeni etkileri anlaşılmaktadır. Bu etkinin temeli antioksidan özelliğine dayanır.

    • Glutatyon peroksidaz enziminin yapısına girer.
    • Besin antioksidan sisteminde hücre zarlarını ve hücrelerin bir arada tutulmasını sağlayan sistemi yağ peroksidasyon etkisinin zararlarından korur.
    • Özellikle kan hücrelerinin kromozomlarının zarar görmesini önler.
    • Hücrelerin dolayısı ile dokuların yaşlanma olarak adlandırılan süreci yavaşlatıcı etkisi vardır.
    • Araştırmalar Selenyum ve E Vitamini ile birlikte aşılarla oluşturulması istenilen antikor yapımını 20 - 30 kat arttırmaktadır.
    • Kalp krizlerini önleme de antioksidan özelliğinin yanında bilinmeyen başka bir etkisi daha olduğu düşünülmektedir.
    • Kanser oluşmasını engelleyici etkisi bulunmaktadır. Bu etkisini nasıl gösterdiği üzerine teoriler vardır fakat bilimsel olarak ispatlanmış değildir.
    • Ağır metaller ve diğer zararlı maddelerden vücudu korur. Sigara, alkol, okside yağlar, civa, kadmiyum gibi insanlara zararlı maddelerin etkilerini azaltır.
    • Erkek spermlerin üretimine ve canlılığına olumlu etki yapar.
    • Protein sentezine, büyüme ve gelişmeye yararlıdır.

    Selenyum Eksikliği
    20 yıl önce insan vücuduna yaralı bir etkisi olduğu bilinmiyordu. Bu nedenle eksikliği diye bir şeyin de üzerinde durulmuyordu. Son yıllarda gelişen inceleme yöntemleri ile eksikliğinden söz edilebilir olmuştur. Eksikliği ile toprağın selenyum açısından zenginliğinin yakın ilişkisi vardır. Fakat yine de kesin olarak selenyum eksikliğine bağlı hastalık olarak nitelendirilebilecek bir durum yoktur. Bazı sorunların selenyum eksikliği ile ilişkisi olduğunun üzerinde durulmaktadır.

    • Bazı kanser türleri ile kalp damar hastalıklarının selenyum eksikliği ile yakın ilişkilisi vardır.
    • Katarakt nedeniyle ameliyat edilenlerde alınan merceğin normal merceğe oranla 6 kat daha az selenyum içerdiği ispatlanmıştır. Bunun kataraktın nedeni mi yoksa sonucu mu olduğu kesin değildir.
    • Doku esnekliği ve yaşlanma belirtileri selenyum eksikliğinde daha hızlı olmaktadır.
    • Metaller selenyum eksikliğinde daha zararlı olmaktadırlar.
    • Selenyumdan fakir topraklarda yaşayan ailelerin çocukları diğer çocuklara oranla daha yavaş büyümektedirler.

    Selenyum Fazlalığı
    Doğada inorganik ve organik olarak iki çeşittir. Daha yaygın bulunan inorganik formu genellikle sodyum selenit şeklindedir ve oldukça zararlı etki yapabilir. Diğer organik formu selenometiyonin şeklindedir ve daha az zararlıdır. Vücutta sürekli alım sonucu zararlı olabilmektedirler. Hangi miktarlarda ne gibi kötü etkilerin ortaya çıkacağı kesin değildir. Selenyum insan vücudunda diğer elementlerle de ilişkiye girmesi nedeniyle fazlalığı bunlara da bağlı olarak farklı belirtiler yapabilir.

    • Görme, adale ve kalp ile ilgili sorunlar ortaya çıkar. Bu selenyumdan zengin topraklarda yaşayan hayvan ve insanlarda görülmüştür.
    • Diş çürümesine yol açar. Bunu flor ile etkileşmesine bağlamak mümkündür.
    • Ağızda kötü bir tat ve sarımsak kokusuna benzer bir koku oluşur.
    • Deri, saç ve tırnak değişiklikleri ortaya çıkar.
    • Fazla alım sürdüğü takdirde ateş, iştahsızlık, sindirim sistemi arazları, karaciğer, dalak hasarı, ölüme kadar giden değişik sorunlar olabilir.

    Selenyum Gereksinimi
    Önerilen günlük alım 50 - 200 mikro gram olmasıdır. Çocuklar için 30 - 150 mikrogram yeterlidir. Erkeler kadınlardan biraz daha fazla gereksinim gösterebilirler.

    Selenyum etkisini E Vitamini ile birlikte daha iyi göstermektedir. C Vitamini ise inorganik selenyumu etkisiz kılabilmekte iken organik olanına etki etmez.

    Selenyumun Doğal Kaynakları
    Toprakta bulunması nedeniyle yetişen bitkilerde ve bununla beslenen hayvanlarda vardır. İçme sularında da bulunur. Gıdaların selenyum içerikleri hakkında yeterli araştırmalar yapılmamıştır. Anne sütü inek sütünden çok daha fazla selenyum içerir. Selenyum şampuan ve cilt toniklerinde de kullanılır. Bunların içindeki selenyumun deriden de emilmesi mümkündür. Bira mayası, tahıllar, karaciğer, tereyağı, balık, kırmızı et, sebzeler, selenyumdan zengin topraklardan elde edilmişlerse yeterlidirler.

    Selenyum Kullanımı
    Popüler olması nedeniyle ilaç şeklinde kullanım oldukça yaygındır.

    • En yaygın kullanım nedeni kanser, kalp hastalıklardan korunmak içindir.
    • İmmun sistemi güçlendirmek, yaşlanma etkilerini yavaşlatmak, deri sağlığını arttırmak amacıyla kullanılır.
    • Keshan Hastalığı olarak tanımlanan bir kalp damar hastalığı üzerinde oldukça etkili olmaktadır. Bu hastalık belki de selenyum eksikliği ile ilgisi kanıtlanabilecek şimdilik tek hastalıktır.
    • Erkeklerde cinsel güce ve çocuk sahibi olabilme yeteneğine etkisi nedeniyle kullanılmaktadır.
    • Artrit denilen eklem iltihabına iyi geldiği üzerine araştırmalar vardır. Norveç ve Danimarka da bu amaçla kullanılmaktadır.
    • Hipotoridizm denilen Tiroid bezinin az salgı yaptığı durumda önerilir. T3 oluşumuna etkisi vardır. 

    Elementler Sayfasına Dön

     
     

    Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
    İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
    AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.