• Televizyon ve Otizm

    <H2 align=center>TELEVİZYON VE OTİZM</H2><P>Gereğinden fazla televizyon seyretmenin, çocuklar üzerinde olumsuz etkisinin olduğu, hatta bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu veya sorunları tetiklediği herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Baş ağrısı, uyku bozuklukları, içe kapanıklık, sosyal gelişim ve dil gelişiminde gerilik, saldırganlık, okuma alışkanlığının ve fizik aktivitenin azalması televizyonun neden olduğu düşünülen sorunlardan, uzmanların en çok üzerinde durduğu birkaç tanesidir. Görüldüğü gibi, aşırı derecede televizyon izlemek beden ve ruh sağlığımızı bozduğu gibi, sosyal, toplumsal ve kültürel hayatımızı da olumsuz yönde etkilemektedir.</P><P>Son yıllarda, ailelerin, televizyonun neden olup olmadığını merak ettikleri bir başka sağlık sorunu ise çocuklarda otizm sorunudur. Televizyon ile otizm arasında bir ilişki olmakla birlikte, bu ilişkinin nedensel bir ilişki olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur. Televizyon ile otizm arasındaki ilişkiyi anlamak için öncelikle otizmin tanımını ve belirtilerini incelemek gerekir.</P><P><B>Otizmin tanımı ve belirtileri<BR></B>Çocuklarda otizm, beyin sistemindeki fizyolojik fonksiyonların, kimyasal dengenin bozulmasıyla, 3 yaşından önce ortaya çıkan, yaygın gelişimsel bir bozukluktur. Otizm genetik nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir.</P><P>Otizmin belirtilerini dil gelişimi, iletişim, sosyal beceriler, davranış ve aktiviteler olmak üzere 4 ana grupta incelemek mümkündür. Otistik bir çocukta bu belirtilerin hepsi birden olmayabilir. Bu nedenle, anne-babalara, çocuklarında aşağıdaki belirtilerden bir kısmını tespit etmeleri halinde, en kısa zamanda bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Erken tanı ve disiplinli bir tedaviyle otistik çocukların normal bir okula devam edebilmeleri mümkün olabilmektedir. Bunun dışında, <B>otizm tanısı konmasa bile</B>, otizmin belli semptomlarını gösteren çocuklar vardır. Bu çocuklarda belli gelişim alanlarında problem var demektir. Bu alanların, aileler tarafından da uygulanabilen eğitim programlarıyla mutlaka desteklenmesi gerekir. Bu tip sorunu olan çocukların aileleri, belirli aralıklarla gelişim kontrolleri yaptırarak, sorunlu alanlardaki geriliği ve gelişmeyi izlemeli ve bu alanları nasıl destekleyebilecekleri konusunda profesyonel yardım almalıdırlar.</P><P><B>Dil gelişimi</B></P><UL><LI>Dil gelişimlerinde gerilik olur, konuşmayı geç öğrenirler <LI>Konuşulanları ve direktifleri anlamalar güç olur <LI>İstekleri için yetişkinlerin elinden tutmayı, işaret etmeyi tercih ederler <LI>Kısa konuşurlar </LI></UL><P><B>İletişim</B></P><UL><LI>Göz kontağı kurmaktan kaçınırlar <LI>Genellikle duygusal bağ kurmaları güçtür <LI>Anneye aşırı bağlıdırlar veya hiç bağ kurmazlar <LI>Öpülmeyi ve kucaklanmayı sevmezler <LI>İsimleriyle seslenildiğinde tepkisizdirler </LI></UL><P><B>Sosyal beceriler</B></P><UL><LI>Sosyal becerileri zayıftır, sosyal ilişki kurmakta güçlük çekerler <LI>İnsanlara karşı ilgisizdirler <LI>Yaşıtlarıyla oynamakta ve oyun kurmakta yetersizdirler <LI>Taklit becerileri yoktur <LI>Sosyal ortamlarda rahatsız olurlar· Büyük mağaza, çarşı vb. kalabalık ortamlardan uzak kalmak isterler <LI>Sosyal kurallara uymakta güçlük çekerler </LI></UL><P><B>Davranış ve aktivteler</B></P><UL><LI>Yaşıtlarının oynadığı oyuncaklar ilgilerini çekmez <LI>Dönen objelere ilgi duyarlar; araba tekerleği, tencere kapağı, çamaşır makinası, <LI>topaç gibi <LI>Yumuşak ve tüylü objelere elleyemezler veya bunlardan çekinirler; tüylü oyuncaklar, hamur ve parmak boyası gibi <LI>Yinelenen davranışları vardır; kendi etrafında dönme, sallanma, zıplama, kuş gibi kanat çırpma ve aynı sözleri tekrarlarma gibi <LI>Tehlikelerin farkına varmakta zorlanırlar <LI>Nedensiz ağlar, bağırır veya çığlık atarlar <LI>Tuhaf davranışlar sergileyebilirler; elleriyle göğsüne vurma, parmağını veya elini sallama, oynatma, elini ısırma veya kendine zarar verme gibi <LI>El ve parmaklarını çok iyi kullanamazlar <LI>Çevrelerindeki değişime fazla tepki gösterirler; eve gelen yabancılar, yeni bir bakıcı, mekan değişimleri gibi </LI></UL><P><B>Televizyon ve Otizmin İlişkisi<BR></B>Görüldüğü gibi otizmin oldukça geniş bir semptom yelpazesi vardır. Televizyon bu geniş yelpaze içinde bazı semptomların kuvvetlenmesine veya ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle yukarıda sayılan dil, iletişim ve sosyal beceriler alanlarındaki semptomları nitelik ve nicelik olarak artırabilir. Örneğin, zaten insanlara karşı ilgisiz olan çocuk, televizyon nedeniyle insanlardan iyice uzaklaşabilir. Aile üyeleri, televizyonla ilgilenen çocuğu, televizyondan koparıp, onunla ilişki kurmakta güçlük çeker. İnsanlarla etkileşimleri azaldığı için göz kontağı kurma süreleri ve dili kullanma gereksinimleri de azalır. Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi, televizyon, var olan semptomları zaman içinde giderek artırma ve güçlendirme etkisine sahiptir. Bu nedenle televizyonun izlenme süresi çocuğun durumuna göre mutlaka uzmanlarla birlikte tayin edilmelidir.</P><P>Televizyonun otizme bir başka olumsuz etkisi de tedavinin etkinliği azaltması konusundadır. Televizyon, yukarıdaki örneklerde belirtilen nedenlerle, eğitim programları ile çocuklara kazandırılmaya çalışılan sosyal ve iletişim becerilerinde gerilemeye neden olmaktadır.</P><P>Özetle, <B>televizyon, otizme neden olmaz, ancak bazı otizm semptomlarını kuvvetlendirici ve otizm tedavisinin etkinliğini azaltıcı etkisi nedeniyle, otizm belirtileri gösteren çocuklarda, tanı konmayan vakalarda bile, televizyonun dikkatle ve sınırlı sürelerle izlenmesine izin verilmelidir.</B> Ayrıca otistik olmayan çocuklarda bile, okul öncesi dönemde, özellikle 3 yaşından önce, çok uzun süre televizyon izlemek belli alanlarda gelişim geriliklerine ve başka sorunlara neden olabilmektedir. Çocukların yaş grubuna uygun olmayan programları izlemeleri de ruh sağlıklarını ciddi biçimde tehdit edebilmektedir. Bu nedenle hepimizin geçtiğimiz çağın harikası bu cihazın kullanımı konusunda çocukları sağlıklı ve doğru yöntemlerle yönlendirmemiz gerekir.</P>
     
     

    Bu site Lidya.Net tarafından hazırlanmış ve yayınlanmaktadır © 1998-2012. Bu sitede yayınlanan yazılar, kaynak ve yazarı belirtilmek kaydıyla kullanılabilir.
    İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren AnneCocuk.com adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K' nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan ve yazdıkları yazılardan kendileri sorumludur.
    AnneCocuk.com ile ilgili yapılacak tüm hukuksal şikayetler iletişim linkinden iletişime geçildikten sonra en geç 2 (iki) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve size geri dönüş yapılacaktır.